18 Şubat 2016 Perşembe

ZİHNİMDEN GEÇENLER(2)

17.2.2016
Daha geçen sene Suriye de Esad'a karşı savaşıyor; Kobani düşmesin diye yardım ettiğin, toprakların üzerinden geçişlerine izin verdiğin Pesmerge askeri sevkiyatına bütün muhalefetin karşı olmasına rağmen izin verdiğin YPG; ihanetini gösterdi. Gene kaldırdılar seni ve dolayısıyla Türk milletini. Kaldırıla kandırıla bu millete daha ne kadar bedel ödeteceksiniz Allah aşkına.
...
Belli ki istihbarat zaafiyeti gene ortaya çıktı ve özellikle eski emniyet istihbarat daire başkanı Sabri Uzun'un söyledikleri çok önemli. Kısaca diyorki "emniyette müdür olmak polis olmak için bir kıstas var ama daire başkanı olmak için böyle bir kıstas yok; sıradan bir insan daire başkanlığına atanabiliyor" yani istihbarat ve emniyet işini diplomalı insanlar yürütürken bu insanların amiri pozisyonunda olan diplomasız atanmışlar zaafiyete neden oluyorlar.
...
Maalesef Ankarada ki malum olayın failleri eğer hemen ertesi gün yakalanıyorlarsa; bunun tek açıklaması olabilir; bombalı eylem yapılana kadar istihbarat iyi yürütülmüş ancak karar veren en üst, diplamasız yetkili gereken yönlendirmeyi yapmamış.
Aslında düşmanımızı biz yaratıyor, hatta yaşatıyoruz; kime ne diyelim ki.
M.S


15.2.2016

Gördüğüm lüzum üzerine daha önce yapmış olduğum yorumumu tekrar özetliyorum.
...
Yorgun düşmüş Türk siyaseti konjonktürel olarak şiddetle alternatif bir oluşuma ihtiyaç duyuyor ve bu boşluk olabildiğince Meral Akşener'in genel başkanlığındaki MHP'yi bekliyor. Türk milliyetçisi birisinin Türkiye de başbakan olması ve MHP'nin de tek başına iktidar olması için sanırım ilk ve aynı zamanda son şanstır.
...
Şunu çok iyi bilelim ve hatırlayalım ki; Recep Tayyip Erdoğan'ın çok meziyetli olmasından öte zamanının konjonktürel şartlarına cevap veren bir lider tipi olduğundan seçilmiş ve destek gömüştür.
...
2001-2002 yıllarında oluşan lider boşluğu Recep Tayyip Erdoğan ile cevabını bulduğu gibi günümüzün lider boşluğunu doldurmaya da en uygun isim Meral Akşener dir.
Toplumun her kesiminde karşılığı olan bir insan.
Mehmet Soral


14.02.2016

Geçtiğimiz Pazar günü Hoca Ahmet Yesevi Vakfı'nda sabah kahvaltısında değerli vakıf yönetiminin davetlisi olarak biraraya geldik. Vakıf yönetimine şükranlarımı arz etmek isterim. Kahvaltıya müteakip emekli öğretmen; araştırmacı yazar Mehmet Dağıstanlı Hocamız"ın; aynı zamanda adına belgesel roman niteliğinde kitabını yazdığı milli mucadelemizin kadın kahramanı Kara Fatma üzerine sunumunu dinledik. Türk ordusunda ilk kadın Teğmenin Erzurumlu Kara Fatma olduğunu öğrendik. Kara Fatma sadece Erzurum a değil, Atatürk'ün görevlendirmesi ile Marmara ve Ege bölgelerinde de görev yaptığını öğreniyoruz. Bizans tekfurlarinin, krallarının isimleri ögretilirken, Türk gençliğinin hatta hepimizin milli Kahramanımız Kara Fatma dan bihaber olmamızın ne kadar acı olduğunu müşahede etmiş olduk.

13.02.2016

Geçtiğimiz Cumartesi günü Hoca Ahmet Yesevi Vakfı başkanı ve eski milliyetçi sedikacılarımızdan yazar, gasteci, araştırmacı Erdoğan Aslıyüce'yi yine bir başka Vakfımız olan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nda "Hoca Ahmet Yesfi'yi anlamak" adı altında verdiği konferansda; kendisini büyük bir heyecanla dinledik.
...
Bütün anlattiklarindan çıkardığım şu ki; ne zamanki Yesevi yolunu, öğretisini terk etmişiz; Türkleşmekten ziyade Araplaşmışız. Dolayısıyla dünyada da İslam algısı ve öğretisi de şekil değiştirmiş. Maalesef özellikle bugünkü Ortadoğu da yaşanan acıların kaynağı belki de Yesevi mantalitesinin terk edilmiş olmasıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder