11 Temmuz 2016 Pazartesi

TÜRKİYE ÇİÇEK BAHÇESİ Mİ, MOZAİK Mİ YOKSA MERMER Mİ?

Erol Mütercim'i dinliyorum. Birara ''Ben devlet tarafından, Deniz Kuvvetleri marifeti ile çok iyi ikinci adam olarak yetiştirildim; bakınız birinci adam demiyorum, ikinci adam olarak yetiştirildim. Birinci adam olmayı hiç düşünmedim, çünkü işim o değildi. Bütün gayretimle de bunun gereğini yapmaya çalıştım'' dedi.
...
Erol Mütecim'in bu sözünü niçin önemsedim; çünkü doğrudan bana Sayın Devlet Bahçeli'yi hatırlattı da ondan.
...
Evet aynen Erol Mütercim'in kendisini tanımlamasında olduğu gibi; Sayın Devlet Bahçeli de bu devlet tarafından yetiştirlmiş, görevlendirilmiş ''En değerli ikinci derecede adam'' konumunda misyonunun gereğini yerine getirmeye devam etmektedir.
...
Misyonu ne; bu devletin bekası için her zaman varlığına ihtiyaç duyulan ancak güçlenmesi durumunda da kontrol edilemeyeceğinden ürkülen Türk milliyetçiliği ideolojisini kontrol altında tutmak, mensuplarını da bu minvalde ''Terbiye'' etmektir.
...
Sayın Bahçeli'yi MHP'nin Genel Başkanı olarak değil, Devletine sadık, görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan ve kendisine biçilen misyonun gereği olarak ''En iyi ikinci adam'' olmaya çalışan bir ''Görevli'' olarak görmek lazımdır. Hiç bir zaman Sayın Erdoğan'ın yönettiği devlet; Sayın Bahçeli'yi Erdoğan'a alternatif yapmaz; lütfe
n bunu kabul edelim artık. 
...
Şunu bilmeliyiz ki; Devlet geçmiş zamanda şuna karar vermiş; ''Türk milliyetçiliği bu Devlet için çok elzem olan bir şey. Devletin yaşaması için adeta bir mayası konumunda. Ancak bu maya aslının yerine de geçmeye çalışırsa tehlikeli olur, kontrol edilemez bir hal alır''. 
Şunu da belirtmek isterim ki alınan bu karar özellikle Atatürk sonrası ve de ABD ile mütfefik olduktan sonraki dönemde olmuştur; yani ABD'nin de inisiyatifi sözkonusu. 
...
Değerli Türk milliyetçiliğine gönül vemiş dostlarım; belki de inançlarımız, ilkelerimiz ve ülkümüzle ilgili çok önemli karar aşamasına geldiğimiz günleri yaşıyoruz. Ya, Sayın Bahçeli'nin kabullendiği ve son derece başarılı bir şekilde götürdüğü ''İkinci adam'' görevlendimesi gereği; bugünkü şekliyle kendisine sadakatta kusur etmeyip, destek vermeye devam edeceğiz; MHP de bir ''Devlet Partisi'' konumunu sürdürecek veya T.C Devletini kuran ''Türk milliyetçiliği iradesi''ni bugün için devletin yaşamasına elzem olan ''Maya'' yani tamamlayıcı unsur olmaktan kurtarıp, terfi ettirerek asli unsur veya hakim unsur konumuna getirip, hakim kılacağız. 
...
Sayın Bahçeli zannımca şöyle düşünüyor; ''Ne yani her parti iktidar, her genel başkan başbakan olacak diye bir kural mı var. Eğer mevzubahis devlete hizmetse bunun gereğini her türlü şekilde yapabiliriz. Zaman zaman devlet siyasi çekişmeler gereği darda ve zorda kalabilir hatta sistem tıkanabilir. Böyle durumlarda devletin önemsediği ikincil konumda olan inisiyatifler devreye girerler ve duruma müdahale ederek gerekeni yaparlar. İşte bugünkü günde o inisiyatif ben ve partim MHPdir.''
...
Korkarım böyle giderse gün gelecek federal yapılanmanın önünü açacak olan başkanlık sisteminin icra safhasına geçildiğinde Sayın Bahçeli'nin buna hiç müdehalesi olmyacak; zira misyonu buna itirazını gerektirmiyor. Niye mi?
2006 Yılında sanırım miting alanında Sayın Bahçeli şöyle demişti ''Türkiye bir çiçek bahçesidir''. Bu cümlenin kullanılması, çok etnik kimlikli millet tarifinin ta o zamanlar kabul edilebilirliğinin ilanı demektir.
Yine daha da eskilere gidelim ve hatırlamaya çalışalım. Yine bir TV programında rahmetli Başbuğ; kendisi ile program konuğu olan muhatabının ''Türkiye moziktir'' benzetmesine karşılık hiddetlenerek ''Ne mozeği ulan! mermer, mermer'' diyerek muhatabını uyarmıştı. Şimdi lütfen rahmetli Başbuğ ile O'nun halefi olan Sayın Bahçeli'nin bu sözlerini tahlil edelim ve her ikisini de anlamaya çalışarak, Sayın Bahçeli'nin de bundan sonra ne yapıp, yapamayacağının da hükmünü verelim. 
...
Türk milliyetçileri olarak devletin ihtiyaç duyduğu durumlarda devreye girerek; sürekli ortalığı toparlayan, evde pişen aşa minnet duymaya zorlanmanın dışında bir defa olsun iltifat görmeyen, her şeye razı edilmiş, evde kalmış kız muamelesine tabi tutulmaktan bıkmış, usanmış olmamız gerekmiyormu. Dolayısıyla MHP de değişim talebinin arkasında durup, destek vererek; yıllardan beridir itilmiş, kakılmış muamelesine tabi tutulmaktan kurtulalım. Bizler T.C Devletini kuran ve bize ait olan iradeye rücu etmek durumundayız. Sayın Bahçeli ''Devlet için önemli ikinci adam'' konumunu varsın sürdürsün ama bizi de rahat bıraksın.
Mehmet Soral