21 Aralık 2023 Perşembe

ETİK KAYGISI MI KORKAKLIK MI

Hayır Mansur Yavaş, sen ya özgüven eksikliğinden ya da korkaklığından cumhurbaşkanı adayı olmadın. Türk milliyetçileri aday olmanı çok istediler, üstelik CHP tabanı de bunu kabullenmişti, fark etmemiş olman mümkün değil. Türk milliyetçilerinin beklentilerini boşa çıkarman yüzünden o samimi insanlar siyasi dolandırıcıların oyununa geldiler, ülkücü hareketin hafızası konumundaki saygın bir çok Türk milliyetçisi sebep oldukları yönlendirmelerden dolayı da özür dilemek zorunda kaldılar.

Sokak bas bas "Millet ittifakının adayı Mansur Yavaş olmalı, daha ne aday arayışındasınız" derken Meral Akşener de seni çok istediğinden değil bu gerçeği gözlemlediğinden dolayı aday olman gerektiğine inandı ve adaylığın üzerine siyaset üretmeye çalıştı. İYİ PARTİ sözcüsü, zamanın İstanbul İl başkanı bizatihi isminizi vererek aday olmanız doğrultusunda bir anlamda İYİ PARTİ'nin tercihini ima yoluyla kamuoyuna duyurdular. Ancak bir defa olsun "Olur mu efendim, benim genel başkanım aday olmak istiyor, lütfen ismim üzerinden siyaset yaparak partimle aramda sıkıntı yaratmayın" deyip net bir tavır ortaya koymadınız, ta ki; 5'li WhatsApp kumpas grubunun İYİ PARTİ'yi 6'lı masanın dışına atana kadar.
Meral Hanım masadan ayrıldığının ertesi günü veya sizin henüz cumhurbaşkanı yardımcılığınız gündeme gelmeden az önce gerek siz gerekse İmamoğlu "Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünmüyorum" şeklinde ayrı ayrı net ifadelerle twit mesajı attınız. Peki aynı netlikte aynı mesajı niçin Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşmeden önce atmamıştınız.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Mansur Yavaş ve diğer 5'li WhatsApp kumpas grubu danışıklı olarak Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda önceden mutabık kalarak son güne kadar Meral Akşener'den gizli tuttukları bir süreci beraber yönettiklerini düşünüyorum. Çünkü Meral Akşener adaylık konusunda Kılıçdaroğlu'nun kararlı olduğunu fark edecek olursa kendisi de aday olabilirdi. O nedenle bilinçli bir süreç yürütülerek ön aldılar, Akşener'in muhtemel adaylığına fırsat vermediler, o nedenledir ki; yukarıda ifade ettiğim gibi masadan kalkıldığının ertesi günü İmamoğlu ve Yavaş aynı saatlerde "Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünmüyorum" twit'ini atarak bilinçli şekilde Kılıçdaroğlu'nun adaylığını önce dayatıp sonra da tescillediler.
Meral Akşener'in genelde tespitleri doğruydu, nitekim sonuçlar bize onu gösterdi ancak tespitlerine ilişkin kurguladığı stratejiler yanlıştı. İşte o yanlışların getirdiği sonuçlar bugün partiye yapılan kumpaslar için malzeme olarak kullanılmak isteniyor.

Ne tuhaf şey; İYİ PARTİ Ankara milletvekilleri, Türk milliyetçileri ve CHP'lilerin ortak mutabakatı ile kazanabilecek adayken; kendisine olan bu teveccühü ret ederek cumhurbaşkanlığını Edoğan'a armağan eden, Erdoğan karşısında konsolide olmuş muhalefetin beklentilerini boşa çıkaran Mansur Yavaş'a öfke duymaları gerekirken, aksine partinin tek başına seçime girmesine yönelik GİK kararını kabul etmeyip itiraz ederek Mansur Yavaş'a desteklerini açıklayıp istifa ediyorlar.
Vay be; İYİ PARTİ'nin misyonu CHP'ye ve Mansur Yavaş'a seçim kazandırmakmış da haberimiz yokmuş.

İki kutuplu bu ucube sistemde her yapılan seçimde partileri ittifaka iterek onları iki büyük parti etrafında konsolide etmeye zorlamak; anasını babasını bildiği halde bir çocuğa menfaati için "Ben pçm" dedirterek aslını inkar ettirmektir.
Siyasi dolandırıcılıklara teşne, aşağılık süreçlere gebe böyle bir yapıya teslim olmak değil karşı koymak için verilen her türlü mücadelenin içinde olmak gerekir.

Belediyeler, kazanan partilerin ileri uçlarının rant paylaşımı dışında, hele ki tek adam rejiminde biz sıradan vatandaşlar için hiç bir anlamı yoktur. Hatta tek adam rejiminde, belediyeyi muhalefetin kazanması açıkça söylemek lazım; bir yerde o yerel halkın kendi kendisini cezalandırmasıdır. Eğer yandaş güruh İzmir'de, İstanbul'da, Ankara'da yağmur yağıp, sel basınca sevinip mutlu oluyorlarsa, düşünün; onların ağa babaları merkezi hükümet kendisine ait olmayan belediyeler için ne düşünür, ne yapar...
Ülkemizin asli sorunu tek adamlı keyfi yönetimdir. Yapılması gereken bu keyfiliğe karşı ittifak oluşturmaktır. CHP bunun arayışında değil, çünkü bu ucube sistemi meşrulaştıran iki kutuplu siyasetin bir tarafı kendisi de ondan. O nedenledir ki; Recep Tayyip Erdoğan'nın üçüncü kez cumhurbaşkanı olamayacağına dair bir itirazı olmamıştır.
CHP ile yapılacak her türlü ittifak bu tek adamlı ucube sistemin meşrulaştırılmasına yarayacak, daha da öteye gidemeyecektir. Samimi muhalefet bu iki kutbu dağıtacak üçüncü bir yolu bulmak zorundadır. Bu ülkede Anayasamıza, yargıya darbe yapıldı ve maalesef kanıksandı; kan akmadığı için mi...böyle bir hal içindeki ülkede her türlü seçimin galibi tek adamdır vesselam.

İYİ PARTİ gerekirse bir tane dahi belediye başkanlığını kazanmasın buna razıyım ve hazırım yeter ki tarifi belli kurumsal kimliği ile örtüşen siyaset yapabilsin.
İYİ PARTİ belki de aldığı kurumsal kararlarla bile bile kısa vadede kendisini yıpratan bir sürece sokmuş olabilir ama niyet başarılı olursa uzun vadede siyaset kurumuna çok faydaları olacaktır.
50+1 gibi kazanma barajının neden olduğu "Siyasi dolandırıcılık"ların doğal gereği parti kimliklerinin inkar edilerek ittifak usulü ile elde edilen sonuçlar için "Bu çocuk kimden oldu" şüphesine yer vermeyecek bir güncellemeye ihtiyaç var. İYİ PARTİ böyle bir şüpheye yer vermeyecek namuslu bir siyaset kurumunun inşasında öncü olmak istiyor. İdealler böyle olunca kimlik inkarı ile doğan çocuğun/siyasi sonuçların kimden olduğunun sorgulanacağı bir akıbete hayır denmesi kadar doğal ne olabilir ki.
Anladığım o ki; İYİ PARTİ kurulduğundan bu güne CHP'ye eklenme, ona sürekli kazandırma gibi seçim süreçlerinde siyasi konjonktürlerin kendisine dayattığı fiili durumlar nedeniyle anlatmaya ve tanıtmaya fırsat bulamadığı kurumsal kimliğini yeniden yapılanma ile inşa ederek hür ve tek başına hareket etmeyi benimseyerek siyaset yapmaya karar vermiş, o minvalde siyaset üretiyor.
Peki bu usul ve tercih mahalli seçimlerde başarı getirir mi; yine anladığım o ki "Hür ve tek başına" olmak adına muhtemel başarısızlık riski de göze alınmış durumda.


6 Aralık 2023 Çarşamba

ETEĞE TUTUNMAYA HAYIR

Daha düne kadar HDP'yi İYİ PARTİ'nin ön adı görüp haksızca ve arsızca ithamda bulunanlar yine ayni akıbetin uzantısı ve benzeri olacak ittifakın tekrarının dayatılmasına İYİ PARTİ hayır dedi diye Meral Hanım ve onun şahsında partisini linç etmeleri anlaşılır gibi değil.

Böyle düşünenlere sesleniyorum gidin CHP'ye; bundan böyle HDP ile aşikar veya örtülü hiç bir ilişkili veya iltisaklı olma hallerinin söz konusu olmayacağının, HDP'nin PKK'nın meclisteki siyasi uzantısı olduğunun açıklanmasının sözünü alsınlar, böylece İYİ PARTİ de HDP'nin "O sıralara bizim sayemizde oturuyorsunuz" ithamına maruz kalmayacağı yeni bir ittifak süreci başlatsın. Var mısınız Özgür Özel, hodri meydan.
Bakar mısınız ortak kin ve öfkeye; şimdiye kadar HDP üzerine bile bu denli tam mutabakat sağlanamamıştı; İYİ PARTİ üzerine olduğu kadar. Sahi hem iktidara hem muhalefete korku salan, her iki tarafça da linç edilen bu İYİ PARTİ korkusu nedir; ucube sistemi meşrulaştıran ittifak usulünü ret edip, çomak sokarak cazibesini ortadan kaldırdığı için olmasın... tabi ki öyle; aşikar değil mi.
Şahsen beni Meral Akşener veya başkalarının siyasetteki varlıkları değil bu ucube sistemi meşrulaştıran ittifak geleneğinin ümüğünü sıkan, BOP projesi dahilinde dayatılıp başımıza musallat edilen iki kutuplu siyasete karşılık üçüncü yol arayışına kapı aralayan İYİ PARTİ kurumsal kimliği ilgilendiriyor, bu nedenle de varlığını önemsiyorum.
Şimdiye kadar İYİ PARTİ'den istifa etmem için çok gerekçem oldu; mesela Meral Hanım'ın altılı masadan kalkıp sonra dönmesi, 103 generale zevzek denmesi gibi ancak CHP ile ittifaka hayır denmiş olması hiç bir şekilde istifa gerekçem olamaz.

İYİ PARTİ kuruluşuna meşruiyet kazandıran ilkelere, özellikle yaptığı hatalardan da çıkardığı derslerle dönmek istiyor. Bizler rant paylaşımı olan belediyeciliği değil ülkenin ve milletin istikbali için yapılmak istenenin yanındayız. İttifakların dayattığı iki kutuplu siyasetin cazibesi kalıcı kılınırsa bu ucube sistemin tasallutundan nasıl kurtulacağız. İYİ PARTİ bir anlamda bu dayatmaya hayır diyerek demokrasimize nefes aldırma misyonunu üstlenmiştir.