27 Temmuz 2016 Çarşamba

VELED-İ ZİNALAR

Veled-i zinalar
Gerek Ergenekon, Balyoz davaları gerekse 15.7.2016 tarihli darbe girişimi yıllardan beridir T.C Devleti'nin kurucu felsefesini eleştirerek, oluşturdukları algılar üzerinden güç sahibi olan "Siyasal islam'cı" görüş ile "Bir dini cemaat"in izdivacından peydahlanmış veled-i zinalardır.
....
Gerek 28 Şubat süreci, gerekse 27 Nisan muhtırasında amaç başkaydı; "Siyasal İslama"a alan açmaktı. Milletin öfkesini ( Başörtüsü üzerinden mağduriyet edebiyatı yapmak) belli bir odakta toplayarak, sonra bunu siyasi ranta yani oya dönüştürmekti. Bu süreci de, bugünkü darbe girişimini de düşünen, uygulamaya koyan ABD ve onun devşirdiği hainler ordusu cemaattir. Elbette bu süreçten siyaseten nemalananlar olmuştur; bakmayın onların karın ağrılarına; onlar samimi olsalar "Fırsatı ganimet bildik fazla yüklendik, bilemedik dokunacağını" diyeceklerdir.


Yalancılar aynı zamanda aldatıcıdırlar
Kimse kusura bakmasın değilmi ki; "Üst kısımları çıplak, alt kısımları deri giyisili yaklaşık yetmiş kişi; çocuk arabasında bebeği olan başörtülü genç bir annenin üzerine işeyip, arabayı tekmelemişler, yerlerde sürüklenmişlerdir" gibi kendi itiraflarından öğrendiğimiz üzere yalan bir olay üzerinden yazılan senaryoya milleti inandıranların birinci derece muhataplarının söylediklerine inanmam ve güvenmem mümkün değil. 
....
Çok basit bir örnek.
Adeta hazırladıkları sözde darbe bildirgesinin dilinin FETO dili olmasından ziyade ulusalcı, Atatürkçü ve Milliyetçi bir dili kullanmayı tercih eden, yani darbe yaparken dahi kimliğini saklamayı tercih eden örgüt; niçin aynı gece Genel Kurmay Başkanını çetebaşı ile görüştürmek istemiş olabilir.
Böyle düşünmek benim kabahatim değil; "Kabataş yalanı"dır.
Demokrasilerde güven çok önemlidir.


Askeri liseler kapatılacak mı?
Bugün sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı bir toplantıya yönetiminde bulunduğum Dernek adına katıldım. Hükümete yakınlığı ile bildiğim bir bürokrat'ın "Askeri liseler kapatılmalı; ne o, darbeci zihniyetle yetişiyorlar" ifadesini kullanınca; "Ey vah gene ders alamıyacağız herhalde" diye içimden geçirdim. Oysa yıllardan beridir kurumsallaşmış ve bu kumsal kimliğin oluşması için ödenen maddi ve manevi bedel hesabını yapmak bile mümkün değil. Oysa o kurumlardan nice vatanseverler çıktığı ve halen de var olduğu içindir ki; malum darbenin savuşturulmasında etkin olabilmişlerdir. Dolayısyla askeri okullarımızın kapatılması değil; yerinde ve sistem üzerinde iyileştirilmesi düşünülmelidir. Darbeden darbe çıkarma fırsatçılığı yapılmamalıdır. Millet siyasi görüş farklılığı gözetmeden meydanlarda "Demokrasi nöbeti" tutarken darbenin müsebbibi olanlara karşı önlem alınması adına en az yüzelli, ikiyüz yıllık askeri kurumlarla hesaplaşma veya genleri ile oynamak gibi bir hata yapılmamalı; "Siyaset kurumu" kendisine çeki düzen vermeli. Ana referans kaynağı "Alnı secdeye değme"yi kabul ederseniz siyaset kurumu olarak her zaman aldatılmaya, suistimal edilmeye açıksınız demektir.
ASKERI OKULLARIMIZA DOKUMMAYIN

Tüm sırlarımız deşifre oluyor.
Bu nedir Allah aşkına. TV'lere çıkan her emekli ordu mensubu askerler, strateji uzmanı akademisyenler, gasteciler sayesinde Türk ordusunun gizlenebilecek hiç bir sırrı kalmadı. Nerede, hangi mevkide uçak, helikopter Pistleri ve.mühimmat; boğaziçi Köprüsünü koruyan top ve tank birliği nerede konuşlanmış...
...
Yahu yapmayın, etmeyin; hainin şerefsizliğini anlatabilmek için yine hainin vermek istediği zarara farkında olmadan taşoranlık yapıyorsunuz. Dünya alemin ordumuz hakkında bilmediği kalmadı. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanı "Darbeyi eniştemden öğrendim" demesini nasıl izah edeceğiz. Keşke "O da; bende gizli kalsın" deseydi; yine Rus uçağını düşüren pilotların darbeciler olduğunun söylenmesi kısa vade de bir müşgülatı izah açısından işimize gelse de uzun vadede ne faydası olabilir mi Allah aşkına.
...
Sayın Cumhurbaşkanının diplomasi dilinin zayıf olmasının olağan şartlarda negatif yansımaların telafi edebilmek.mümkündür ancak olağanüstü şartlarda mümkün olmayacağı belli. Çünkü zaman kısa ve başınız belada.
...
Halkın dilini bilip, nabzını çok iyi tutabildiği için onları meydanlara çağırarak darbeyi önlemiştir; buradaki ince zekayı tebrik ediyorum ancak hala diplomasi dilinde bu ince zekayı göremiyoruz maalesef. 


Teşekkürler Hande Fırat.
Kader işte; yıllarca "Ey medya..."diye azarlanan aşağılanan, horlanan medya Darbenin akışını değiştirdi, hatta önledi. Teşekkürler Hande Fırat.
...
Bu arada Allah "Enişte" den razı olsun. 
....
Herkes dostunu, düşmanını iyi tanıdı; insanların gerçek karekterleri ortaya çıktı. Umarım Cumhurbaşkanı o kadar lüzumsuz adamı yanında tutmaz, MİT'in başına da Enişte Bey'i getirsin.


OHAL
-Hey amca
-Buyur oğlum
-Bu Olağanüstü hal bizim "feysbuk"a bir şey yapar mı?
-Bilemem oğul; huyu, suyu bilimmez "At" gibi; sen gene de fazla kıçına yaklaşma.


Türkiye üzerindeki ABD hegomanyasına darbe indiriliyor
Bilmiyorum farkındamısınız; ağır bedeller ödüyor olsak da, aslında 1940'lardan beridir süregelen Türkiye üzerindeki ABD hegomanyasına darbe indiriliyor
Artık hiç bir siyasetçi ABD'ye sırtını dayayarak Türkiye de siyaset yapmayı düşünemeyecektir.
Terörün niçin bitirilemediğinin cevabını da bulmuş durumdayız; Allah'ın izniyle PKK da bitecek. 
...
Yüce yaratan ne diyor; "Sizin şer bildiğinizde hayır, hayır bildiğinizde de şer olabilir" Allah ne paralelin, ne AKP nin; ne de ABD"nin heves ettiklerinin gerçekleşmesine fırsat vermedi. Bundan belki de 16 yıl önce kurulan ittifakı tarumar ederek sarsılmak istenen Türk milletini tuttu tekrar ayağa dikmiştir.
...
Bundan sonra kavramlar ve anlamları yeniden gözden geçirilip, yorumlanacaktır şüphesiz. Ulusalcılar kimlermiş; milliyetçiler kimlermiş; Aleviler, Sünniler, ateistler kimlermiş; geziciler, alnı secde görenler, görmeyenler kimlermiş; Atatürkçüsü, koministi, sosyalisti kimlermiş; bunların hepisi karşılıklı olarak muhatapları tatafından ve de özellike iktidar partisi tarafından vicdanen tekrar muhasebe edilecek ve ister istemez ilk önce vicdanlar kendi sorgulamalarını yapıp aklandıktan sonra iç barış ve kardeşlik tesis olacaktır.
...
Artık umarım Sayın Cumhurbaşkanı kitleleri sadece AKP seçmeni olarak görmeyecek; kullandığı dil bunun üzerine olmayacak; olursa maalesef demokrasi nöbetleri sadece AKP'lilere kalır ki; bu durum meydanlarda sağlanan birlik ve beraberliģi sabote eder. Atılan sloganlar tamamen bir siyasi düşünceyi veya partiyi çağrıştırmamalı. Rabia isareti de, bozkurt işareti de terk edilmelidir.
...
Allah ülkemizi ve milletimizi belkide hiç bir şekilde hesabı yapılmamış sonuçlara savurdu. Ben bunu hayra yorumluyorum.
...
Allah'ım böyle dedim diye sen beni utandırma.
Amin.....


Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com