16 Ağustos 2017 Çarşamba

MHP UMURUMDA BİLE DEĞİL MESELE DÖNÜŞÜME DİRENEBİLMEKTİR


Kusura bakma muhterem; bir çok şeyi bu kadar aşikar yapacaksın ve sonra aptal yerine koyduğun bizler bunları fark etmeyeceğiz öyle mi? sizin niyetinizin ne olduğunu 16 Temmuz'dan itibaren anladık.
İlk değişikliği Cumhurbaşkanının imzasında yaptınız. Milli Savunma Üniversitesi rektörü, sözde milliyetçi Erhan Afyoncu 15 Temmuz üzerine okullarda öğrencilere dağıtılmak üzere bir kitapçık hazırladı ve ön sözünü Cumhurbaşkanı'na ayırarak imzayı; "Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhurbaşkanı" şeklinde açmıştı. Biz bu konuya o zaman dikkat çekmiş, özellikle Türk Ordusu'na Kurmay yetiştirerek bir kurumun başındaki kişinin böyle bilinçli bir değişikliği yapmasını oldukça manidar bulmuştum. Bugünkü konjonktür, o günkü yapılanın kasıtlı olduğunu gösteriyor artık
Ayhan Oğan
Yine referandum öncesi; eski komünist artığı Mao'cu, cumhurbaşkanı başdanışmanının "Yeni sistemde halk kendi devletini kuracak" sözü, AKP Bursa milletvekili bilmem ne kıytırığının ağzından "Gerekirse anayasanın ilk dört maddesini de değiştirebiliriz" ifadesinin çıkması ve geçen hafta AKP'li Ayhan Oğan'ın "Yeni bir devlet kurduk, kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır" üfürmesi ve en son olarak da resmen Cumhurbaşkanının imzasının "Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Devlet Başkanı" diye açılması. Dikkatinizi çekerim; AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu şahıslara karşı en ufak bir uyarı yapıp, görevlerinden uzaklaştırmadı. Göğsünde ''Herro'' yazanın amacı ile ''Halk kendi devletini kuracak'' diyenin amacı aynı değil mi; her ikisi de mevcut devleti yıkmış olmuyorlar mı?
Erhan Afyoncu
Bütün bu arka arkaya gelen bilinçli değişiklikler, bizlere AKP'nin nihai hedefinin, artık nasıl bir devlet tasavvur ediyorlarsa; 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan T.C Devletinin değiştirilerek, başka bir devlete dönüştürülmek istendiğini aşikaren göstermiyor mu. Öyle ya; Sayın Cumhurbaşkanı "T.C Cumhurbaşkanı" diye açılan imzadan niçin rahatsızlık duyar ki. Ne yani; suyunu mu az buluyor, yağını mı az buluyor da; makamını tanımlayan sıfatları değiştirme ihtiyacı duyuyor.
Bu arada olağanüstü kongre isteyen parti mensuplarını partiden atan Sayın Devlet Bahçeli, her ne hikmetse AKP tarafından Cumhurbaşkanlığı makamı başta olmak üzere 20 Temmuz da başlayan ve devam eden devletin yapısındaki "Dönüştürme" eylemleri karşısındaki suskunluğunu anlamak mümkün değil. Ara sıra esip, gürlemesi ise tamamen biz muhalif milliyetçilerin feryadı arşa değince lütfen buyurup, tepki göstermesidir.
Dolayısıyla AKP'nin yapmak istedikleri, MHP'nin bunlara tepki vermesi şöyle dursun, hatta el vermesinden kaynaklanan endişeler karşında gerekli tepkiyi verecek, duruşu sergilenecek güçlü bir siyasi yapıya, siyasi cepheye ihtiyaç doğmuştur. İşte bunu ideolojik edep, adap, bilgi ve birikim ile yetişmiş Türk milliyetçilerinin kurucu iradesi ve bu iradenin "İdeolojik kaygıları olmayan merkezi" de kucaklayan, kapsayan yaklaşımları ile yeni bir partinin kurulması aşamasına gelinmiştir.

Yeni oluşum üzerine niyet sorgulaması yapıp,hafife alanlar; MHP'de genel başkanlığı alamamanın yansıması olarak görenler halt etmişlerdir. Bu mesele MHP'yi çok çok aşan; T.C Devletine karşı sinsice yürütülen; yeniden yapılanma ve tanımlamalar karşısında milletin bir kısmının, özelde de Türk milliyetçilerinin taşımış oldukları endişelere binaen gösterdikleri doğal refleksin ete kemiğe bürünmesini sağlama gayretidir.

Allah'ın izniyle ilk defa ABD'ye gidip, icazet almayan bir oluşum olarak; iradesini ortaya koyan Türk milliyetçiliği inisiyatifi süreci başarı ile tamamlayacaktır.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com