26 Ocak 2017 Perşembe

TECAVÜZLE SAĞLANAN FİİLİ İZDİVAÇ

Tecavüzle sağlanan fiili izdivaç
Adamın kızı kaçırılmıştır. Köy ahalisinin neredeyse tamamı "Olmuş bir hata, baş göz edelim gitsin" diyerek, kız babasını ikna etmeye çalışırlar. Ancak "fiili şartların" damat adayı elli, kız ise yirmi yaşındadır. Kızın babaannesi oğlunun kulağına eğilir; "oğlum kız "kirlendi" artık, bugün bu adama razı olmazsak, yarın yetmiş yaşındakine razı olmak zorunda kalacağız, verelim gitsin" der. 
...
Türkiye de anayasa üzerine yapılan değişiklikler sürekli kızı kaçırılmış ailenin psikolojisindeki benzer ortamlarda gidilmiştir. Can, namus ve töre tehditi ile insanlar, aileler sürekli makul olmayanı kabule zorlanmıştır. Millet 1982 anayasasını %92 oyla meydanlarda Kenan Evren'i alkışlayarak kabul etmişti ancak sıkıyönetim şartlarında kabul edilen bu anayasa günümüze kadar yamalı bohça haline getirildi. Şimdi de "Bir faninin tehditi" altında, "Olağanüstü Hal" şartlarında anayasa, hata rejim değişikliğine gidiliyor. Gerek 1982 referandumu arifesinde, gerekirse şimdi de demokratik bir ortamın olmadığı, insanların görüşlerini ifade edebilmeleri için özellikle muhalif görüşlere kendilerini ifade etme imkanı tanınmadığına hep beraber şahit oluyoruz. Bu referandumda özellikle MHP'nin kilit rol oynaması nedeniyle MHP parti içi muhalif kanadın nefes almasına bile fırsat verilmiyor. Ulusal yayın yapan hiç bir TV kanalına hiç bir muhalif MHP'li isim çıkamıyor, çıkarılmıyor. Çünkü biliniyor ki verildiği an "Evet cephesi"nin bütün argümanları yürütülecektir. Millet anayasa değişikliğinin getirip, götürdüklerinin hesabını yapmadan, kafasını ve gündemini sürekli meşgul eden ve hiç bir zaman da" Faninin" bu inattan vaz geçmeyeceğini düşünerek; kurtulmak, kendi gündemine dönmek için artık ne olacaksa olsun hisleri ile sandığa gidecektir. Sonra da yine tekrar başa dönüp, zorla evlendirilen kız misali gerçek aşkını bulmak için arayışlarına devam edecektir. Çünkü doğal olan eşinin de, aşkının da içine sinmesidir. Unutmamamız gerekir ki; tecavüzle sağlanan fiili izdivaçlardan gerçek aşkı beklemek beyhudedir. 

Fiili durumun gelenekleşmesi ve içtihat oluşturması
Devlet Bahçeli çok büyük bir vebalin müsebbibi artık. Türk demokrasi tarihinde yeni bir geleneğin; yani "Gayri hukuki fiili durum yaratma ve akabinde bu fiili durumu hukuki kurallarla yasal hale getirme" geleneğinin belki de yerleşmesini sağladı. Bu manada artık bundan sona içtihat kapısı açık. Mesela Baklava çalan çocukların durumunu fiili durum kabul edip, sonra da her acıkan karnını doyuracak kadar çalabilir" şeklinde yasal hale getirilebilir. Öyle ya cumhurbaşkanının keyfine göre gayri hukuki fiili durumu yasal hale getirilebiliniyorsa, karnını doyurmak için baklava çalan çocukların fiili durumları niçin yasa güvencesine alınmasın ki.

Topçunun, tüfekcinin himmetine sığınma
Meşhurlar; topçusu, tüfekçisi niyetlerini açıklıyorlar; ''Evet''in cazibesine kapılıp, hesapsız laflar ediyorlar. 
Dünyanın geleceği ''Hayır''ın içinde, dünya oraya doğru gidiyor.
Bir zamanlar yine iktidara yalakalık yapmak için ''Yetmez ama evetçiler'' türemişlerdi. Bir atasözümüzde söylendiği gibi şimdi onlar ''İt gibi pişmanlar'' ama bir faydası yok artık. 
... 
Zamanında bugünkü AKP gibi ANAP denen bir parti vardı. Onun kuruluşunda da diğer partilerin kaçarları, göçerleri yer almışlardı (Anavatan Partisi). Yeni yetmeler bu parti ve dönemini hatırlamazlar. Bu partinin iktidarı da çok güçlüydü. Bu partide de güç zehirlenmesi olmuş, ama gel zaman git zaman partiyi terk edip, kaçanların o koskaoca devasa parti binasının anaktarını bırakabilecekleri ahde vefa adına içinde bir insan dahi kalmamıştı. Bu partinin lideri de fiili durum yaratıp, ''Anayasayı birkerecik delmekle bir şey olmaz'' demişti ama gün gelip, Rahmet-i Rahman'a kavuştuğunda; Allah O'nun için ''Bu kulumu ikinci kez diriltmemle bir şey olmaz'' demek gibi bir kıyak geçmedi.
...
Anavatan partisi belki son elli yılın en görkemli parti binasını yapmışlardı ancak borcu nedeniyle bugün icra yoluyla satışa çıkarılmış; çünkü lideri gitti, parti de bitmişti.
Bilmem anlatabildim mi?

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com