8 Ocak 2014 Çarşamba

AYAĞIM SIZLIYOR

Üç gündür, burkulmuş ayağımın sızı ile, oturur halde ‘’hazırol’’ vaziyetindeyim. Bu hallerin güzel bir tarafı; diğer ev sakinlerinin hepisine adeta emirler, talimatlar yağdırma keyfiyeti. Herkes sana hizmet ediyor. Söylenen olsa, ‘’ne yani, ayağa kalkamıyoruz işte’’ gerekçesi çok rahat telaffuz edebileceğimiz bir mazeret oluyor.
İşin doğrusu; biraz evde kalmayı, şımarmayı özlemişim. Bu malum hal sayesinde özellikle sık değişen Türkiye gündemi ve bu gündemlerle ilgili TV programlarını doyasıya ızleme fırsatım oldu, hatta devam ediyor.

Mahallemizden, siyasi ve gönül birlikteliğimiz olan değerli iki arkadaşım aradılar. Her ikisi de torun sahibiler ama görüyorum ki kendilerini hala yirmili, otuzlu yaşlarda görüyorlar. Malum, seçim arifesinde gene MHP için her seçim arifesinde olduğu gibi ne yapabileceğimizin istişaresini yapmak için, yapılacak toplantıya katılmam konusunda davetde bulundular.

Gecenin ilerleyen saatleri. Değerli arkadaşlarımın düşündükleri ‘’seçime hazırlık’’ programına malum rahatsızlığım nedeniyle katılıp katılamayacağım konusunda kafa yorarken, aynı zamanda bir TV de ‘’Büyük şehirler ve siyasi partilerin adayları’’ konusunda, araştırma şirketlerinin temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen programı takip ediyorum.

Araştırma şirketlerinin temsilcileri; yaptıkları işin doğası gereği her siyasi partinin ve adayının analizini yapıp, yorumlarda bulunuyorlar.

Programın sonlarına doğru Medya ve halkla ilişkilerden sorumlu MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın telefonla canlı yayına bağlanarak, özellikle araştırmacı Hakan Bayrakçı’yı kasdederek ‘’MHP’ye karşı kasti olarak hasımane bir tavır içinde olduğunu, özellikle Mansur Yavaş ile ilgili görüş ve düşüncelerini tasvip etmediğini, MHP Genel Başkanı ve merkezinin verdiği kararı kimsenin ilgilendirmeyeceğini’’ ifade etti.
Bisüre Sayın Bayrakçı ve Sayın Yalçın’ın karşılıklı tartışmaları devam etti. Ancak Bayrakçı kendisini ilgilendiren bence en güzel cevabı şöyle verdi. ‘’Bizim araştırmalarımızı lütfen inceleyiniz, göreceksiniz ki MHP hakkındaki tahminleri hep doğru bildik’’

Benim yaşım 51 (aslında 52’ye bu ay girdim ama işime gelmiyor telaffuz etmek.). Siyaseti takip etmeyi, ‘’fikir namusuma’’ sahip çıkmaya gayret göstererek, hasbelkader omurgalı bir adam olma yolunda çaba sarf ediyorum. Ve diyorum ki, bu disturu ilke edinmiş bir insan olarak 1995’lerden beridir takip ettiğim Hakan Bayrakçı’nın hiçbir zaman MHP’nin aleyhine sözünü, demecini, beyanatını duymadım.

Sayın Yalçın Allah aşkına ne lüzumu vardı; sizlere yapılan eleştirilerin cevabını vermek için Hakan Bayrakçı’yı hedef seçmeniz. Bu insan hakkında hiç mi geriye dönük araştırma yapmadan adeta çocuk azarlar gibi gayet kibar bir beyefendiyi rencide ediyorsunuz. Belki de ekrandan fark etmişinizdir, adeta bakışları ile size ‘’bütün programlarda gizli gizli MHP propagandası yapıyorum, üstelik de sizden para almıyorum’’ der gibiydi. Bu insanı kazanmak varken, niçin kaybetmeyi göze alıyorsunuz. Bu kadar cömert olmanız inanın ayağımın sızısını artırdı. Lütfen ve rica ediyorum bu kadar cömert olmayınız. Hakan Bayrakçı’nın haklı olup olmadığını test etmek için birde bize sorun bakalım, ne cevap alacaksınız.

TV’ler de yoksunuz, medyada yoksunuz, birileri Allah rızası için kendi inisiyatifleri ile çaktırmadan MHP’ye destek olmaya çalışıyorlar, onlarında önlerini kesiyorsunuz.

Sizler böyle yaptığınız sürece, ancak ayağımın sızısını artırır, şevkimi kırarsınız ama iş başa düştü deyip, torunlarını sevmek varken hala direklere çıkıp pankart asmaya niyetlenmiş arkadaşlarıma vefasızlık yapmama engel olamayacaksınız.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com