24 Ağustos 2014 Pazar

ALS HASTALIĞI VE UMURSAMADIĞIMIZ GERÇEKLER

Başkalarının yaptıklarının, düşündüklerinin peşinden gitmeyi, taklit etmeyi ne kadar seviyoruz. Biz de; hayırlı ve güzel olan; ortak sorunumuza çözüm olacak; sevgimiz, aşkımız olacak birşeyler düşünüp, ortaya çıkarmak gibi uğraşı isteyen, fedakarlık isteyen şeyler yapmıyoruz.
Ülkemiz dışından gelen her akıma kayıtsız şartsız teslim olup, cazibesine kapılıp, uygulayıcısı oluyoruz. Tartma, ölçme yok; bodoslama dalıyoruz.
Yıllar önce Adnan Hoca denen adamın müridi Amerika'da kanserim diye yaygara kopartıp, duygularımızı sömürüp; Türkiye den yetmiş bin ünite kanın ABD'ye gitmesini sağlamıştı. Zamanın sağlık bakanı ''bu adama kanmayın, ABD'ye kan göndermeyin, genlerimizi inceliyor olabilirler'' dediğinde adamı ırkçılıkla suçlamıştık.Daha sonra öğrendik ki adam bizleri dolandırmış, hasta falan değilmiş.
ALS hastalığına dikkat çekmek için ülkemizde; başta şöhretli insanlar olmak üzere herkes başlarından aşağı buzlu suları boca ediyorlar. Bu eylem elbetteki hayırlı ve faydalı bir işe dikkat çekilmesi adına güzel bir eylem tarzı. Ancak ister istemez ülkemde o kadar sahip çıkılması gereken ve aciliyeti olan konular varken ALS için baştan aşağı buzlu su dökülmesi ve ülkemde çığ gibi benimsenip, yaygın hale gelmesini doğrusu kıskandım.
-Benim ülkemde son oniki yıldır dikta rejimi var ama benzer eylemi kimse düşünmüyor.
-İşverenler ve esnaf vergi müfettişlerinin siyasi yandaşlık adına tehditi altındalar
-''kesimlerin hukuku'' ve dolayısıyla ''kesimlerin yargısı'' oluşmuş ve bunların müsebbibi olanların sidik yarışında ülkemiz tarumar edilmiş, büyüklüğü ve yüceliği adına hiçbir değeri ve ciddiyeti kalmamış
Kafalarına inen balyozdan haberi olmayanların, başlarına buzlu su boca etmelerini anlamıyorum.
-Bonzai denen illet her gün can alıyor, yine benzer bir eylem tarzı kimsenin aklına gelmiyor.
-Ülke; bizzat yönetenler tarafından her vesile ile etnik kimlikler telaffuz edilerek kafalarda fiili bölünmeye gidiliyor.
-Gereksiz yere ve kimsenin kimseyi ırgalamadığı mezhep farklılığı; yine bizzat ülkeyi yönetenler tarafından ifade edilerek mezhepsel ve dinsel ayrışma istenerek; sürekli olarak bir Avrupa devleti olma çabamız yön değiştirip, üçüncü dünya, bölgesel olarak da Araplaşmış, mezhep ayrışmasına göre yönetilen orta Ortadoğu ülkesi olma çabasındayız.
Velhasıl kelam; düşünülmeden, güdülenerek yapılan eylemler bana biraz işin kolayına kaçmak, birazda reklam amaçlı olduğunu düşünüyorum.
Kıçında donu olmayanın, seçkin bir mağazada pantolon bakmaya gitmesi tamamen mağazada görüntülenmesini istemesindendir, ihtiyacından değil.
Hayır için yarış içinde olmak en güzel şeydir ama eylemin içinde biraz da bana ait bir şey olmalı.
Mehmet Soral

TISSS... SES YOK

İsrail'e fırça atarsın; bizi doğrudan ilgilendiren bir sorunumuz yokken.
Mısır'a fırça atarsın; bizi doğrudan ilgilendiren bir sorunumuz yokken.
Suriye'ye fırça atarsın; bizi doğrudan ilgilendiren bir sorunumuz yokken.
Libya'ya fırça atarsın; bizi doğrudan ilgilendiren bir sorunumuz yokken.
Almanya ülkemizi dinlemiş; tüm sırlarımız artık biliniyor, deşifre oldu
ama sende ses yok
tıssss...
tıs ki, ne tıs
adamın işte böyle ümüğünü sıkar, nefesini keserler. El yumruğu yemeyen; kendi yumruğunu çok güçlü sanarmış.
Ne oldu sana, ne oldu öyle?
Sesini kestiler değil mi; sende biliyorsun onların elinde ne malzemeler olduğunu. Atama yönetimlere hazırlattığın, ısmarlama raporlarla kendini ve ahalini temize çıkardığını bu millete yutturduğunu sansan bile; elin oğlu her şeyi paketlemiş, istiflemiş bekliyor. Biraz üzerlerine gitsen; ''ahanda bak'' diyecekler değil mi?
Büyük elçiyi geri çağırsana; ''bu edebe, ahlaka ve dost bildiğimiz ülkeye yakışır mı'' desene.
Diyemezsin, çünkü sen PKK'nın terör örgütü olarak bu dost ülkeler tarafından kabul edilmesini istedin ancak kendin İmralı ve Kandil ile görüşüyorsun. Çünkü bu ciddi Alman devleti kendisini kandırılmış hissediyor; bir zamanlar; sen gelmezden önceki Türk Devleti gibi.
Çok zor bir durumdasın değil mi?
Alman bürokratlarını, MİT'ini değiştirecek gücün de yok.
Bu kadar sesi gür çıkan adamın sesinin kesilmesi ne demek; yazık, çok yazık.
Tıssss....
ne olmuş?
su kesilmiş, akmıyor!
o da neymiş canım; su yoksa, kefen giyeriz canım.
....
Ne oldi Herifum, uzun adamum?
ses çesuldi.
Mehmet Soral