14 Mart 2016 Pazartesi

YANDI; YÜREKLER YANDI...

''Yandı yürekler, yandı...''
...
Devletimizin ve milletimizin milli birlik ve bütünlüğüne yönelik; yine devletimizin Başkenti Ankara da lanet olası terör her zamanki kalleşliğini göstererek; masum insanların bulunduğu en kalabalık bir anda katliamını gerçekleştirdi. Derin üzüntü içindeyiz, kederliyiz. Allah bir daha tekrarını yaşatmasın, kimseye de fırsat vermesin inşallah.
...
Her ne kadar geçtiğimiz yıllar içerisinde siyasi kargaşalar yaşamış, demokrasimiz zaman zaman sekteye uğramış olsa da; yüzü batıya dönük ve sürekli gelişim gösteren ülkemizin özellikle belli bir dönemden sonra klasik Ortadoğu toplumu ve ülkesi haline gelmemizin nedenleri üzerine kafa yorarsak belki de fark edeceğiz ki; bu lanet olası terörün başında, yanında, sağında, solunda olanlar kadar bu milletin mensupları olarak da fert fert hepimiz mesulüz.
...
Demokrasinin bize tanıdığı hakkı sorumsuzca, hesapsızca kullanarak kendisine atfettiğimiz sorumluluğu taşıyanlara haddinden fazla ‘’güç ve değer yüklemesi’’ yaparak taşıyamayacakları yükün altına soktuk.
Her seçimde kullandığımız oyların ''özgül ağırlığı''nın yansımalarının nelere maal olduğunu içinde bulunduğumuz süreç en güzel şekilde anlatıyor. Öyle değil mi?
...
Oyların özgül ağırlığının kalitesi adeta teşvik edercesine düşürüldü ve ''düşük ayarlı'' oy gücü maalesef ülkemizi; her gün herhangi bir yerinde bombalar patlayan, katliam yapılan klasik Ortadoğu ülkesi haline getirdi. Ülkemizde peş peşe benzer şekilde üç defa katliam yaşandı ve vicdanen kendisini sorumlu hisseden bir Allah’ın kulu istifa etmeyi düşünmedi. Edemezler çünkü; artık ülkemiz bir Ortadoğu ülkesi ve en tepedeki azletmedikçe kendisini sorumlu hisseden kişi kendi iradesi ile vicdanının sesine kulak veremez.
...
Ne diyelim, millet kullandığı oyun gücü ile böyle bir ülke olmamıza razı gösterdi; buna bir defa değil, defalarca gösterdi. Yarın da aynı tercihi yapacağından hiç şüphem yoktur.

Bu katliamın müsebbibi olan her kim kişi, kurum ve kuruluş varsa şiddet ve nefretle kınıyor, ölenlerimize Allah tan rahmet yakınlarına ve yüce Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Mehmet Soral

SAYIN BAHÇELİ

Sayın Genel Başkan beni arayıp bulmadan kendimi arz edeyim ki size zahmet olmasın. 
...
Çetele listenize aynen gönül rahatlığı ile ismimi ekleyebilirsiniz, yanına da şu özel notu düşün lütfen.
...
''Bana hiç bir zaman inanmadı; inanmadığı halde partinin hatırına bütün edebi zekasını, kalemini ve söz sanatlarını kullanarak, siyasi hal, tutum ve davranışlarımın ''kerameti'' üzerine o kadar çok özel ve de güzel senaryolar yazıp, anlattı ki; ben bile inanmıştım''
deyiniz lütfen...
...
Mehmet Soral

12.3.2016