18 Temmuz 2017 Salı

AKTROL AKADEMİSYENE CEVABIMDIR

Aktrol Prof. "2019 yılı Fetö'nün yeniden dirilişi olabilir" dedikten sonra devamında "Tam da siyasal bir yapılanmanın konuşulduğu süreçte, Times' da bu yapılanmaya övgü yapılıp, dikkat çekilmesi oldukça manidardır" diyor. 
...
Sayın Prof. üstelik de siyaset bilimcisi olmanıza rağmen yorumunuzla bir akademisyenin kendi alanında ne kadar cahil olabileceğinin de tipik bir örneği olduğunuzu göstermiş oldunuz. İsterseniz üzerine zan yürüttüğünüz "Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme Geçme" inisiyatifinin partileşme süreci ile "Erdemliler Hareketi" diye başlayıp, sonra AKP ismi altında partileşen oluşumun partileşme süreçlerini karşılaştırın. 

...
Mesela hatırlayın lütfen; şiir okudu diye hapse atılan; her gün Avrupa İnsan hakları temsilcileri ve yüzlerce insan tarafından ziyaret edilen; ''Merkezi oluşturan siyasi yelpaze'' yani DYP ve DSP parçalanarak önü açılan siyasi bir mahkum bugün hangi makamda oturuyor?
... 
Cüneyt Zapsu denen birisi vardı; şimdilerde ortalıkta gözükmüyor; kimin elinden tutarak, ABD'ye götürüp, orada Yahudi lobileri ile istişare toplantıları yaptırdı; ''Bu adamı değerlendirin, kanalizasyona süpürmeyin'' deme ihtiyacını niçin duymuştu. Yine lütfen hatırlarmısın; başbakan Ecevit ABD den randevu bile almıyorken, Erdoğan'ın ABD de gördüğü ilgi karşısında övünç duyup, garibim Ecevit'i ise küçümsüyordunuz. 
...
Gelelim Avrupa'ya; Hristiyan muhafazakar partilerle görüşmeler, ülkemizin yerli bir holdinginin Almanya da bilmem ne gazetesinin Almanya basım merkezinin açılması bahanesi ile yerli sermaye desteğinin sağlanmasına yönelik yapılan görüşmeler. Peki, lütfen açıklarmısın bu manada "Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter sisteme geçiş İnisiyatifi"nin partileşme süreci devam ederken; devletin bütün imkanları elinizin altında, inceleyin bakalım, Meral Akşener Hanımefendinin yurt dışına çıkışı hangi ülkelere, ne zaman olmuş. Yurt içinde hangi holding sahibi ile nerede görülmüş, toplantılar yapmış. İnsan Allah'tan korkar be; son bir buçuk yıldır bu inisiyatifin öncü isimlerine, başta Meral Hanım olmak üzere ana akım medyada, TV'ler de yer verilmiyor, bu isimlere sürekli ambargo uygulanmaktadır. Kastettiğin oluşumun omurgasını, Türk milliyetçiliği davasına inanmış; bu inanmış ve adanmışlığın karşılığında ağır bedeller ödemiş, mağdur olmuş fedakar, cefakar yiğit ülkücülerden oluşmakta. Yani her yönüyle milli bir oluşum olup, belki de bu yüzdendir endişe ve korkunuzun nedeni. 
...
Ayrıca bu hareketin öncülerinden hiç birisinin ağzından "Bitsin bu hasret, gel artık" diyebildiği bir lider ve onun cemaatine övgü dolu sözler çıkmamıştır. Sizin lideriniz, henüz siyasi bir yasaklı iken o zamanlar kendi siyasi oluşumunu mantıklı ve makul görürken; nasıl oluyor da siyaset yapma yasağı olmayan Meral Hanım ve arkadaşlarının çalışmalarını manidar bulabiliyorsunuz. Evet, biz de farkındayız çok çetin bir yola çıktığımızı ancak tüm devlet ve medya gücünü kullanarak oluşturmak istediğiniz algılara teslim olmayacağız, bunu da bilesiniz. 
...
Madem ki siyaset bilimcisin şunu da eksik bilgilerine ilave et lütfen; emperyalist unsurlar eğer bir ülkede operasyon yapmak isterse, o ülkenin milliyetçilerini yani en zor olanı değil, buna teşne olabilecek daha başka unsurlarını kafaya almayı, onlara çengel atmayı düşünür. İşte onun içindir ki; ABD ilk önce BOP projesini gerçekleştirmek için (Öncesini anlatmıyorum bile) Ergenekon ve Balyoz süreçleri ile milli duruş sergileyen milliyetçi, ulusalcı vatansever insanları fetö marifeti ile tasfiye etmiş, sonra operasyonlarına başlamıştır. Dolaysıyla sizin yaratmak istediğiniz algı ancak ve ancak yetersiz bir akademisyenin hezeyanlarından öte bir şey değildir. 
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com