Enis Berberoğlu ve adalet yürüyüşü
CHP'nin demokrasinin edep ve adabına uygun "Adalet Yürüyüşü"nü ve arayışını canı gönülden destekliyorum.
Demokrasi ve adalet; ekmek, hava, su kadar hepimizin ortak
müştereklerimiz olan ihtiyaçlarımızdır. Haksızlık, hukuksuzluk ve
zorbalık karşısında insan onuruna yakışan karşı duruşu sergileyebilecek
her insanımızın muhatap olabileceği adalet arayışına sahip çıkmamız
gerekiyor.
En büyük risk; adaletsizliğe, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı duyarsızlığın neden olacağı enkazın altında er veya geç hepimizin kalabileceğimiz gerçeğidir.
Enis Berberoğlu malum MİT tırlarını haber yapması nedeniyle yargılandı
ve hapsedildi. Peki "Vallahi de, billahi de o tırlar Suriye
Türkmenlerine gitmiyordu" diyen Tuğrul Türkeş'e ne diyeceğiz. Elbette
Tuğrul Türkeş de hapse atılsın istemiyoruz ama orada öyle olan, burada
nasıl böyle oluyor. Bu hukukun belli ki kendine has bir mantığı var
ancak adalete dayanmadığı için er veya geç adalet birgün gelip, bu
absurt durumun müsebbibi olanların da kapısını çalabilir.
Hep aynı iktidar ama milli eğitim müferdatı sürekli farklı
15 senedir ülkemizi aynı partinin yönetiyor olmasına rağmen niçin her
yeni milli eğitim bakanı farklı müfredat getirir. Şahsen bu müfredat
değişikliklerinde eğitimdeki kalitenin artırılması düşüncesinden ziyade;
müfredat programının değişimi nedeniyle eğitim meteryallerinin
yenilenmesi üzerinden elde edilecek rant aklıma gelir. Öyle ya; aynı
parti ve aynı partinin eğitim politikası belli ise, niçin her bakan
değiştirildiğinde müfredat da değiştirilir.
Erken seçime zemin oluşturma
Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının amacı Türkiye'yi erken seçime
götürmektir. Özelikle Meral Akşener isminin siyasi arenada ön plana
çıkıp, ismi üzerinde teveccühün her geçen gün yoğunlaşması; hem mevcut
MHP yönetiminde, hem de AKP üzerinde tedirginlik yarattı. Dolayısıyla,
Türkiye'deki siyasetin kendi kontrollerinden çıkmaması için ellerini
çabuk tutmak istiyorlar. Şimdi de yapılmak istenen, CHP'nin tahrik
edilerek sine-i millete dönmesini sağlayarak, erken seçime gerekçe
oluşturmaktır. Umarım CHP bu tuzağa düşmez.
MHP Genel sekreteri İsmet Büyüktaman'ın hadsizliği
Türk-İslam terbiyesi ile yetişmiş bir insan; hele ki bir bayana
cehennemde konum belirleyemez. Elbette gerek Meral hanım, gerekse Ümit
Özdağ, Sinan Ogan, Yusuf Halacoğlu ve diğer saygın isimler cehennemde
direk olmağa değil, Türk milletinin geleceğine yön vermek için kurulan
yeni "Otağ"a direk olmağa karar vermişlerdir. Sizi de korkutup,
telaşlandıran budur zaten. Evet, canınız yanmış olabilir ama sıkın
dişinizi biraz canım! o da geçer. İlk zamanlar böyle acılar olabilir,
zamanla alışınca geçecek elbette(!) Yıllardır bizim gücümüzü "peşin
satış" keyfinde hovardaca kullanıp, tükettiniz. Bize yaşattığınız hayal
kırıklığı ve acılar karşında kendimize bir çıkış yolu arıyoruz, size ne
oluyor ki! Hepimiz "Dedeyiz" var mı daha ötesi.
Arda Turan vakası...
Ne lan bu afra, tafra. Neymiş efendim; başka takım arkadaşları da
kendisi ile milli takımı bırakmak istemişler. Cehennemin dibine kadar
yolunuz var. Sizi ananız altın leğende mi doğurdu, nesiniz lan siz? O
"Mal boku" havayı aklınıza basan, aslında önde giden hocanızdır
maalesef. Adi herifler, milli meselelerimiz uğruna patır patır toprağa
düşen evlatlarımız pirim pazarlığı yaparak mı göreve gidip, şehit
oldular.
"HAYIR" oylarının
konsolide halini canlı tutmak için adayı belirlemek lazım.
Bugün için parti kurulmasından ziyade öncelik "HAYIR" oylarının
konsolide halini canlı tutup, muhafaza ederek Erdoğan'ın karşına 2019
seçimleri için güçlü bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak olmalıdır.
Meral Hanım'a güçlü bir teveccühün olduğu besbelli. Türk milliyetçiliği
adına kurulacak bir partinin lideri olması kendisine olan teveccühün
daha da artacağı anlamına gelmez; aksine, kendisini farklı siyasal
görüşlere sahip insanlardan ayrıştırmış olur. Şu an için partileşmeye öncülük vermek, yaratılan sinerjiyi heba etmek demektir.
...
Partileşme için özelikle Abdullah Gül'ün ne yaptığı üzerinden ne
yapabileceği iyi takip edilmelidir. Tahminim o ki ; Erdoğan, "Hayır"
blokunun gücünün baş edemeyeceği kerteye geldiğini hissettiği an
Abdullah Gül üzerinden yeni bir partinin kurulması da dahil olmak üzere
projeler geliştirerek, güçlü hayır sinerjisini kırmak isteyecektir.Bu
ihtimal devreye girdiği an partileşme süreci hızlandırılabilir.
...
Bugünkü MHP yönetimi muhalif Türk milliyetçilerini demoralize ederek,
tahrik etmek için abzurt nedenlere dayanan görevden almalarla yeni bir
partinin kurulmasını sürekli teşvik ediyor. Bu oyuna gelmemek için yeni
sisteme göre önceliği Cumhurbaşkanı adaylığına vererek, o aday etrafında
siyasi bir güç oluşturarak, konjonktürü takip etmek lazım. Bu gücün
genel kabul görmesi ile partileşme süreci başlatılabilir. Acele etmenin
gereği yoktur. Süreç kendi doğal akışına bırakıldığında, partileşme
zaten vicdanlarda genel kabul görecektir.
...
Dolayısyla, en
azından bugün için Sayın Meral Akşener'in her vesile ile yaptığı
toplantıların gayesini yeni bir parti çalışması olarak görmek çok
yanlıştır; ısrarcı olmak ise MHP Balgat yönetiminin ve Erdoğan'ın
istediğini yapmak olacaktır..