26 Ekim 2014 Pazar

OYLA OYNAŞAN, YOSMA İLE FİNGİRDEŞEN NAMERTLER...?

Kanları ile kucaklaşan yiğitlerimiz

Açılımın saçılımın mimarları, akıl hocaları; sizler ''oylarla'' oynaşıp, yosmalarla fingirdeşirken duyamazdınız tabi ki dışarıda ırzına geçilen körpeciğin feryadını. Günaha ortak oldunuz, ''kirlettiniz'' hep beraber genç kızın namusunu. Irz düşmanı deyyus, birazdan kapınıza dayanıp, sizleri de isteyecek, bilesiniz.

Üç vatan evladı; canımız, ciğerimiz kalleşçe ve en namertçe arkalarından kurşunlanırken, sizler bu kurşunları sıkanlarla izdivaç yapıp, gerdeğe girmeye hazırlandınız namertler.
Bütün bunlardan habersiz sabahı bekleyen ey ahali; gün ışıdığında seni bekleyen felaketin farkında mısın; ''uyuya kalmışım, nasıl sabah oldu bilemedim'' demek seni kurtaracak mı?
Oysa mahallenin delisi sabaha kadar bir şeyler söyledi; feryat etti ama duymadınız; dinlemediniz nede olsa ''deli'' dediniz umursamadınız. ''Oylarla'' oynaşıp, yosmalarla fingirdeşen ahali; buna siz sebep oldunuz,siz istediniz.

Kalleşçe ve namertçe vurulup toprağa düşen, kendi yalnızlığında kanı ile kucaklaşan yiğidim; şimdi senin için diyecekler ki ''kanın yarde kalmayacak'' oysa sen zaten kanını kucaklayıp, bohçalayıp gitmişsin; sahip çıkanım olmaz diye.
Helalleşirken musalla taşında;
''haydi gidin ulan başımdan; sahtekar münafıklar'' deyip, hakkını helal etmeyeceksin biliyorum; ille de ''oyla'' oynaşan, yosma ile fingirdeşenlere.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com