18 Mayıs 2017 Perşembe

GÜNDEME DAİR KISA KISA

İzmir marşı ve ''Etnik piçler''
Müptezel, şerefsiz bir grup malum İzmir marşının sözlerini değiştirip, yerlerine sinkaflı kelimeyi koyup, Atatürk'in isminin geçtiği yerlere de Cumhurbaşkanı ''Recep Tayyip Erdoğan'' ismini koymuşlar, sözde marşı söyleyip, kendilerince anırıyorlar.
Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere T.C savcıları bu adamlardan bunun hesabını kanırtarak sormalıdırlar. 
...
Hep diyorum ya; bu adamlar T. C Devleti kurulduğundan beridir "Türklük vurgulu" yeni bir devleti ve yapılanmasını bir türlü kabul edemeyen ama aidiyetlerini ancak Osmanlı kimliğinde bulabilen; bugün de bunun özlemini duyan; bu özlemi acıkça dile getiremedikleri için de T.C Devletinin banisi Atatürk'e hakaret ederek, tatmin olmaya çalışan; esas kimliklerini de, niyetlerini de saklayan "Etnik piçler" dir.
Bunun dışında "Ne mutlu Türküm diyebilen" hiç kimsenin Atatürk'ten ve banisi olduğu T. C Devlet'inden rahatsız olması mümkün olamaz. İzmir marşı sadece İzmir'e methiyeler için değil, İstiklal mücadelesinin heyecanını ve mutluluğunu ifade eden; bu şanlı mücadelenin isimleri bilinen veya bilinmeyen kahramanlarına karşı vefa duygusunu dile getiren bir marştır.
Allah bu marşı yazandan, besteleyenden ve söyleyenlerden razı olsun.


Atatürk'e hakaret için çanak program yaptıranlar da suçludur
"Adamın" Atatürk hakkındaki fikrini, zikrini; yazdığı kitabı ve sarf ettiği sözlerini biliyorlar. Muhtemelendir ki bu bilinen yönü nedeniyle moderatörlüğünü yaptıkları programlarına davet edip, "Çanak program" yapıp, adama dağarcığındaki kinini kusmasına imkan sağlıyorlar. Kim bu kişiler; Yavuz Bahadıroğlu ve Mustafa Armağan. Ama söz konusu meczup için 7.5 yıllık hapis cezası istenirken moderatörler için herhangi bir işlem yapılmamasına karar verilmiş. Oysa en azından programın namusundan sorumlu olmaları hasebiyle bir yaptırıma maruz kalmalıydılar.
...
Sözk onusu video'yu izledim; moderatörler, adamın ne söylediklerine itiraz ettiler,ne de düzeltme yapması için uyarıda bulundular.
Bence sözü söyleyenden çok, söyletenlere bakmak lazım. Umarım dava açanlar bu hususa mahkemede dikkat çekerler.
...
Kaza ile oluşmuş, ağızdan kaçmış, ''Sarhoştum hakim bey'' diyerek telafisi için mazeret üretilebilecek bir durum söz konusu değil. Bu program ısmarlama bir program olup, yeni sistemde ileriye dönük yapılanma sürecinde milletin sinir uçlarına temas ederek, tepki ölçme provalarıdır.


Sahi, Cüneyt Zapsu nice oldu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, henüz AKP'yi bile kurmamışken, ABD'de sanki daha çok ilgi ve alaka görüyordu. Mesela, bir Cüneyt Zapsu vardı; Erdoğan'ın elinden tutup, güçlü ABD lobileri ile görüştürüyordu değil mi? Sahi, bu adam nerede şimdi. "Cemaat" ile o zamanlar ne gibi bağlantısı vardı, bugün ne yapıyor....? 
...
Tertemiz insanlara, kıçlarından uydurdukları isnatlarla fetöcü yakıştırması yapan gafil ve aynı zamanda şirret tipler; boyunlarına takılan "ALGI TASMASI" ile nereye istense saldırtırken keşke biraz da maziye doğru salınsalar. Salamazsınız değil mi; neme lazım, toprağa gömdüğünüz leşlerinizi çıkarabilirler belki.


ABD'nin Gülen'i iade edeceğine ihtimal verecek kadar ahmak değilim
Ben şahsen adım gibi biliyorum ki; 15 Temmuz kalkışması CEMAAT-ABD ortak operasyonudur. Dolayısıyla, ABD'nin de Fethullah Gülen'i iade edebileceğine veya tutuklayabileceğine inanacak kadar da ahmak değilim. Bunu ABD'nin Gülen'e vefa duygusu/borcu gereği değil; içinde, hatta başında olduğu projesinin deşifre olmasının ABD milli çıkarlarına ters düşeceğindendir. İşin tuhaf tarafı TV'lere çıkan Aktroller de kalkışmanın arkasında ABD var diyorlar, hemen peşinden de Gülen'in iadesini istiyorlar. Adamın iadesini isterken "Kesinlikle kendisine sizinle ilgili bir soru sormayacağız" garantisi mi verilecek.

Kırk gün süren demokrasi nöbetlerine sağlanan güvenlik niçin Beşiktaş 19 mayıs festivaline sağlanmaz iptal edilir
15 Temmuz sonrasında, kırk gün boyunca yapılan demokrasi nöbeti ve mitingleri sırasında her gün yüreğim ağzıma gelmiş, dua etmiştim; 'Allah'ım bu demokrasi nöbetleri hain şer odakları için fırsat olarak görülebilir; sen bakma devleti yöneten cahil, cühelanın bu cüretine; tüm canları koru, hiç bir ailenin içine ateş düşmesine fırsat verme'' diye.
...
O zamanki toplantı ve gösteriler bakımından en riskli günlerde; kesintisiz kırk gün süren demokrasi nöbetlerinde muhtemel terör ve suistimallerden endişelenmeyenler,her ne hikmetse Beşiktaş Belediyesinin düzenlediği geleneksel 19 Mayıs Festivali etkinlikleri endişelendirmiş. Valilik kararı ile terör ve kalkışmaların olabileceği endişesi ile etkinlikler iptal edilmiş.
...
Benim tespitim şu ki; kalleşçe yapılan 15 Temmuz kalkışması bahanesi üzerinden sürekli olarak cumhuriyet kazanımları ve değerleri itibarsızlaştırılmaya, unutturulmaya çalışılıyor. O günkü günlerde, kırk gün süresince Kısıklı meydanında hangi tedbirler alındıysa, bugün de Beşikyaş meydanında yapılacak olan festival için benzer önlemler alınabilirdi.
...
''Reklam arası'' muhabbetini boşuna yapmıyorlar. Rastgele söylenmiş sıradan sözler kesinlikle değil. Niçin; her ne hikmetse bir defa olsun reislerini gücendirecek bir sözü ağızlarından kaçırmazlar da; hep bizleri gücendirecek sözleri kaçırıverirler. öyle değil mi?
Mehmet Soral


Ülkücü olmak için bozkurt işareti yapmak yeterli mi?
Vay be! ne büyük iş başarmışlar da; kadri kıymetini bilememişiz(!) Neyi başarmışlar; Cumhurbaşkanı ve Başbakana bozkurt işareti yaptırabilmişler. Bence bu işi o kadar önemsiyorsanız, ilk önce Ekmeleddin Bey'den başlayınız. 
...
Bir ideolojik inancın avuntusuna bakarmısınız. Bu hal olsa olsa kendi karikatürünü çizmektir. Yazık, çok yazık.


Atatürk'e yapılan hakaretlere kurumsallık adına yeterli tepkiyi gösteremeyen MHP
Türk milliyetçisi olacaksın; bu devletin kurucu iradesi, Türk milliyetçiliği hareketinin önderi yüce Başbuğ Atatürk'e ve ailesine yapılan alçakça iftira, itibarsızlaştırmaya tepki için Salı gününü bekleyeceksin. Sahi, 7 Haziran gece yarısı, pürtelaş bir şekilde, hangi saiklerle yaptığınızı bilmediğimiz seçim değerlendirmesinden daha mı önemsizdi. Grup toplantıları ayda bir olsaydı bir ay daha mı bekleyecektik. 
...
Canınız istediğinde, Anadolu'nun bilmem neresinde ülkücü iradeye mani olmak için mahkemeler ayarlarsınız ancak Türk milliyetçiliğinin ve kurucu iradenin önderine atılan iftiraların muhataplarını şikayet için mahkeme aramazsınız. Çünkü ortada koltuk bekasını ilgilendiren bir sorun yoktur.
...
Onun için diyorum ki; MHP'de yaşananlar sanıldığının çok ötesinde, ideolojik sapmadan kaynaklanan fikir ayrılıklarının çarpışmasıdır. Zaman zaman aynen yukarıdaki mevzuda olduğu gibi ''beklenen'' tepki gecikerek verilse de; bunun nedeni ''Bir kenarda dursun, gerektiğinde belge niyetine kullanırız'' düşüncesidir.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com