
MHP benim gündemimden düşmüştür artık. Yaz sıcağında, sırtındaki küfeyi kaldırıp atmış, püfür püfür esen rüzgarın serinliğinde, ağaç gölgesinde; derinden derine cigarasını tüttüren hamal keyfindeyim. Oh be, dünya varmış. Küfenizi atın, kervanımıza katılın.
"Allah senin başına aktrol musallat etsin"
Olay CNN Türk de Ahmet Hakan'ın programında geçiyor. Eğer birisine beddua etmek isterseniz "Allah senin başına aktrol musallat etsin" diyebilirsiniz. Konuşulan konunun mit tırları ile ilgisinin olmamasına rağmen adam programı esir aldı, kan ter içinde konuyu getirip, mit tırlarına bağladı. Mesele, Devlet Bahçeli'nin Kılıçtaroğlu'nun adalet için yürüyüşünü 15 Temmuz'a atıf yaparak eleştiriyor olması. Adam adeta çırpınırcasına Bahçeli'nin sözlerinin inadına mit tırları üzerine olduğunu iddia ediyor. Ahmet Hakan da "Yahu işte Devlet Bahçeli'nin twit'leri burada, hiç birinde mit tırları ifadesi geçmiyor, nereden çıkarıyorsunuz" diyor ve maalesef Ahmet Hakan'ın kimyası bozuluyor, nakavt oluyor. Velhasıl kelam, aktrol bu gece tekeye oğlak doğurttu.
Askerlerin zehirlenmesi ve sayıştay denetiminden kaçırılan kamu harcamaları
Kamu harcamalarının sayıştay denetiminden kaçırılarak, kendi zenginini yaratıp, oligarjisini oluşturma niyeti ve önceliği; benzeri görülmemiş zehirlenme vakalarının gerçek nedenidir. Artık hasmımızı yeterince tanıdık sanırım. Bir AKP ilçe Belediyesinin belediye sınırları içindeki tüm elektrik direklerine "Hoş geldin Ramazan-ı Şerif" metnini asması kamu yararına bir hizmetmi dir, yoksa kendi zenginini yaratmak adına çekilen peşkeşmi dir. Şimdi ben böyle bir yorum yaptım diye aktrolün birisi çıkıp, ne diyecektir biliyormusunuz "Ama siz de ezanı Türkçe okuttunuz
Sanatçımız, ressam Rauf Tuncer'i evinde ziyaret

Boğaz Bölge Ahde vefa

Benin hakkım ne zaman senin lütfun oldu
Neymiş efendim, Sayın Kılıçtaroğlu'nun ''Adalet için yürüyüş''üne müsade etmeleri bir lütufmuş. Oldu canım, bu ülke sizin babanızın çiftliği bizler de maraba takımıyız. Neyimize hak, hukuk, adalet aramak; nefes alıyoruz ya o bize yeter(!)
Senin dediğin lütuf falan değil,olsa olsa zımmen kabullendiğin anti demokratik yönetim anlayışının yarattığı konjonkturun sunduğu bir lütfudur. Madem öyle, Kılıçtaroğlu'na yaptığın lütuftan vaz geç; eğer suç işliyorsa ''Adaletin tecellisi'' adına gerekçesini açıklayın, atın içeri(!).
''Müsade etmek'' kayırmak, göz yummaktır İşte Kılıçtaroğlu da kayırmacılığa hayır, adalet için evet diyerek yürüyor. Kendisine ayrımcılık yapıp, lütufda bulunmanızı hiç istemez, gereğini yapın(!)
Maltepe Türk Ocağı ve Ülküder'in beraber organize ettikleri iftar yemeği

Türk Eğitim-Sen 3 nolu Şubenin organize ettiği iftar yemeği

Kandırılmış olmak suçu ortadan kaldırmaz ki; gün gelir bedelini öder
Kandırılmış olmak suçu ortadan kaldırmaz ki. Tüm fetö mensupları da pek ala kandırıldık diyebilirler ama görüyoruz ki söyledikleri kaale bile alınmıyor, en ufak bir isnatla hapisteler.
Kozmik odaya girilirken, bu konu günlerce tartışıldı. Millet feryat etti. Genel kurmay başkanı tavrını ortaya koydu, Tecrübeli siyasetçiler, emekli askerler ''Aman kozmik odaya girilmesin, büyük hata olur'' dediler ama kimin umurundaydı. Tüm milli düşünen ama iktidarda olmayan unsurlar 15 Temmuzun beyni olan ABD ve onun taşoranı fetö'nün kozmik odaya girmesine mani olunamadı.
Ergenekon ve Balyoz davaları süreci aslında devleti yönetenlerin kandırılmamaları, akıllarını başlarına almalarını sağlamaya yönelik ''Allah'ın lütfu olan'' yaşanmış çok acı tecrübelerdi. Ama birileri kendilerini kandıranlara ''İman'' etmişlerse; ne yapılabilinirdi ki.
Dolayısyla, kandırıldık demenin veya kendi paşa gönüllerine göre ''Milad'' belirlemenin; hak, hukuk ve adaletin egemen olduğu güçlendirilmiş demokratik parlementer sistemde anlamı kalmayacaktır.
Gün gelip ''Sen öyle düşünürsen, ben de böyle içeri tıkarım'' tehditinin hissedilmediği, kişi özgürlüklerinin teminat altında olduğu demokratik nizamda; bu sefer pekala sorular tersten sorulup; ''Gazeteler o günlerde şu başlıkları atmış, hukukcular bunu demiş, yazarlar şu kitapları yazmışlar,emekli askerler devletin sırları çalınabilir demişler, kasa denilen adamın cenazesini belediye kaldırmışken; niçin bütün bu uyarıları ciddiye almadınız'' denilebilir.
Yıllardan beridir ezan niye Türkçe okutuldu diye hesap soruluyorsa; elbet de bir gün ''Kozmik odaya girilmesine niçin müsade edildi''ği de sorulabilir.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com