20 Haziran 2017 Salı

GÜNDEME DAİR BAŞLIKLAR

 Siz hala MHP'yi gündeminizde mi tutuyorsunuz?
Siz hala MHP'yi gündeminizde mi tutuyorsunuz; yazık ediyorsunuz kendinize. Oysa ki; Ergenekon'dan çıkmışız, yaşanacak güzel günler bizi bekliyor. Kervan yola çıktı, menzil de belli. Tek ihtiyacımız olan şey; arkamıza dönüp, bir daha bakmamak.

MHP benim gündemimden düşmüştür artık. Yaz sıcağında, sırtındaki küfeyi kaldırıp atmış, püfür püfür esen rüzgarın serinliğinde, ağaç gölgesinde; derinden derine cigarasını tüttüren hamal keyfindeyim. Oh be, dünya varmış. Küfenizi atın, kervanımıza katılın.

"Allah senin başına aktrol musallat etsin" 
Olay CNN Türk de Ahmet Hakan'ın programında geçiyor. Eğer birisine beddua etmek isterseniz "Allah senin başına aktrol musallat etsin" diyebilirsiniz. Konuşulan konunun mit tırları ile ilgisinin olmamasına rağmen adam programı esir aldı, kan ter içinde konuyu getirip, mit tırlarına bağladı. Mesele, Devlet Bahçeli'nin Kılıçtaroğlu'nun adalet için yürüyüşünü 15 Temmuz'a atıf yaparak eleştiriyor olması. Adam adeta çırpınırcasına Bahçeli'nin sözlerinin inadına mit tırları üzerine olduğunu iddia ediyor. Ahmet Hakan da "Yahu işte Devlet Bahçeli'nin twit'leri burada, hiç birinde mit tırları ifadesi geçmiyor, nereden çıkarıyorsunuz" diyor ve maalesef Ahmet Hakan'ın kimyası bozuluyor, nakavt oluyor. Velhasıl kelam, aktrol bu gece tekeye oğlak doğurttu.

Askerlerin zehirlenmesi ve sayıştay denetiminden kaçırılan kamu harcamaları
Kamu harcamalarının sayıştay denetiminden kaçırılarak, kendi zenginini yaratıp, oligarjisini oluşturma niyeti ve önceliği; benzeri görülmemiş zehirlenme vakalarının gerçek nedenidir. Artık hasmımızı yeterince tanıdık sanırım. Bir AKP ilçe Belediyesinin belediye sınırları içindeki tüm elektrik direklerine "Hoş geldin Ramazan-ı Şerif" metnini asması kamu yararına bir hizmetmi dir, yoksa kendi zenginini yaratmak adına çekilen peşkeşmi dir. Şimdi ben böyle bir yorum yaptım diye aktrolün birisi çıkıp, ne diyecektir biliyormusunuz "Ama siz de ezanı Türkçe okuttunuz

Sanatçımız, ressam Rauf Tuncer'i evinde ziyaret
Bir Türk milliyetçisi olarak sürekli "Milliyetçi sanatçı"ların azlığı beni hep hüzünlendirmiştir. Sanatçımızın azlığı, fikirlerimizi, meramımızı kitlelere anlatabilmemiz konusunda dezavantajımız olmuştur. Sanatın olduğu yerde çaba vardır, üretmek vardır, zihni zorlama vardır ve bütün bunlardan beslenmiş özgüven vardır. Sanatçı eğilemediğinden, bükülemediğinden; kendisine buyurulamadığından sürekli olarak "Buyuran" konumunda olanlar sanatçılardan çekinmişler, mümkünse uzak durmuşlardır. "Sol" ise aksine, sanatçıları ile yol almış, kendilerince kahramanlıklarını sanatın her dalında anlatabilmişlerdir. Kahramanlıklarla dolu ülkücü hareketin hala filimi yapılmış değil. Ismarlama kafes filmi yaraya merhem olma dışında iddiası olmayan bir filimdi. Sizlerle bu duygu ve düşüncelerimi paylaşma ihtiyacı duyma nedenim, Türk milliyetçisi ressam Rauf Tuncer Bey ile tanışmış olmamın şansı ve keyfidir. Tanrı misafiri misali bir kaç arkadaş çat kapı kendisini evinde ziyaret ettik. Türk milliyetçiliği, Türkiye ve dünya meseleleri üzerine duygu ve düşüncelerler aynı, sıkıntılarımız da benzer olunca oldukça kaliteli bir sohbet ortamında hoş bir gece yaşadık. Sanatçımıza ve değerli eşi hanımefendiye çok teşekkür ederiz.

Boğaz Bölge Ahde vefa
Boğaz Bölge Ahde Vefa Grubu'muz olarak bu sefer de kendimize iftar verdik. Yemeklerin hazırlanmasında emeği geçen mekan sahibi İsa Başkanın eşi Aygül yengemize ve arkadaşımız MevlütBayrak'a teşekkür ederiz.

Benin hakkım ne zaman senin lütfun oldu
Neymiş efendim, Sayın Kılıçtaroğlu'nun ''Adalet için yürüyüş''üne müsade etmeleri bir lütufmuş. Oldu canım, bu ülke sizin babanızın çiftliği bizler de maraba takımıyız. Neyimize hak, hukuk, adalet aramak; nefes alıyoruz ya o bize yeter(!)

Senin dediğin lütuf falan değil,olsa olsa zımmen kabullendiğin anti demokratik yönetim anlayışının yarattığı konjonkturun sunduğu bir lütfudur. Madem öyle, Kılıçtaroğlu'na yaptığın lütuftan vaz geç; eğer suç işliyorsa ''Adaletin tecellisi'' adına gerekçesini açıklayın, atın içeri(!).

''Müsade etmek'' kayırmak, göz yummaktır İşte Kılıçtaroğlu da kayırmacılığa hayır, adalet için evet diyerek yürüyor. Kendisine ayrımcılık yapıp, lütufda bulunmanızı hiç istemez, gereğini yapın(!)

Maltepe Türk Ocağı ve Ülküder'in beraber organize ettikleri iftar yemeği
Bugün Maltepe Türk Ocağı ve Ülküder'in beraber organize ettikleri iftar yemeğinde Türk milliyetçisi gönüldaşlarımızla beraberdik. Bu sene milliyetçi sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri iftar yemeklerine kalabalık katılımlar özellikle dikkatimi çekiyor. Kanaatim odur ki; özelikle siyasi kifayetsizliğe isyanın oluşturduğu çekim alanında bir araya gelen milliyetçiler moral bulup, gelecek günler için ümitvar olup, sinerji oluşturuyorlar. Bugünkü iftar yemeğinde de aynı havayı fazlasıyla teneffüs ettik. Allah organize edenlerden razı olsun, niyetlerini kabul etsin. Maşallah ramazanın bereketi Türk milliyetçilerinin üzerine adeta sağanak sağanak yağıyor.

Türk Eğitim-Sen 3 nolu Şubenin organize ettiği iftar yemeği
Türk Eğitim-Sen 3 nolu Şubenin organize ettiği iftar yemeğinde Türk milliyetçisi gönüldaşlarımızla beraberdik. Milliyetçi sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri iftar yemeklerine yoğun katılımlar dikkatimi çekiyor. Kanaatim odur ki; özelikle yıllardır süren siyasi kifayetsizliğin ve keyifsizliğin oluşturduğu çekim alanında bir araya gelen milliyetçiler moral bulup, dertleşiyoruz. Gelecek günler için ümitvar olup, sinerji oluşuyor. Bugünkü iftar yemeğinde de aynı havayı fazlasıyla teneffüs ettik. Allah, başta Sayın Başkan Ali İhsan Hasanpaşaoğlu ve sendika mensupları olmak üzere organize edenlerden razı olsun, niyetlerini kabul etsin.

Kandırılmış olmak suçu ortadan kaldırmaz ki; gün gelir bedelini öder
Kandırılmış olmak suçu ortadan kaldırmaz ki. Tüm fetö mensupları da pek ala kandırıldık diyebilirler ama görüyoruz ki söyledikleri kaale bile alınmıyor, en ufak bir isnatla hapisteler.

Kozmik odaya girilirken, bu konu günlerce tartışıldı. Millet feryat etti. Genel kurmay başkanı tavrını ortaya koydu, Tecrübeli siyasetçiler, emekli askerler ''Aman kozmik odaya girilmesin, büyük hata olur'' dediler ama kimin umurundaydı. Tüm milli düşünen ama iktidarda olmayan unsurlar 15 Temmuzun beyni olan ABD ve onun taşoranı fetö'nün kozmik odaya girmesine mani olunamadı.

Ergenekon ve Balyoz davaları süreci aslında devleti yönetenlerin kandırılmamaları, akıllarını başlarına almalarını sağlamaya yönelik ''Allah'ın lütfu olan'' yaşanmış çok acı tecrübelerdi. Ama birileri kendilerini kandıranlara ''İman'' etmişlerse; ne yapılabilinirdi ki.

Dolayısyla, kandırıldık demenin veya kendi paşa gönüllerine göre ''Milad'' belirlemenin; hak, hukuk ve adaletin egemen olduğu güçlendirilmiş demokratik parlementer sistemde anlamı kalmayacaktır.

Gün gelip ''Sen öyle düşünürsen, ben de böyle içeri tıkarım'' tehditinin hissedilmediği, kişi özgürlüklerinin teminat altında olduğu demokratik nizamda; bu sefer pekala sorular tersten sorulup; ''Gazeteler o günlerde şu başlıkları atmış, hukukcular bunu demiş, yazarlar şu kitapları yazmışlar,emekli askerler devletin sırları çalınabilir demişler, kasa denilen adamın cenazesini belediye kaldırmışken; niçin bütün bu uyarıları ciddiye almadınız'' denilebilir.

Yıllardan beridir ezan niye Türkçe okutuldu diye hesap soruluyorsa; elbet de bir gün ''Kozmik odaya girilmesine niçin müsade edildi''ği de sorulabilir.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com