21 Şubat 2015 Cumartesi

OYSA DAHA ÇOK GÜNLER VARDI SONBAHARA

Bir yaprak; yeşil mi, yeşil
Kıydılar ona.
Dalında sararmadan, düşürdüler toprağa.
Oysa daha çok günler vardı, sonbahara..
.....
Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin katledilişinin müsebbibi olarak PKK’nın gösterilmek istenmesi; yine hükumet tarafından ve her seçim döneminde değişik şekilde uygulana gelen, MHP üzerine oluşturulan yeni bir algı yönetimi olabilir. Amaç ülkücü gençliği kaos ortamına çekip, üzerinden MHP’yi itibarsızlaştırmak olabilir.
Şu anda PKK istemlerine MHP veya Ülkücü Hareket tarafından engel olunan fiili bir durum mümkün değilken, yani pazarlığı hükumet ile yapıyorlarken niçin kinini ülkücüler üzerine kussun ki. Oysa özellikle meclis de görüşülen ‘’iç güvenlik yasası’’nın belli ki PKK eylemlerine daha da çok sınırlama ve cezalandırma getirecek olması; PKK’nın hedefinde ülkücüler değil, hükumetin olması gerekmez mi?
Dolayısıyla, eski içişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ‘’Serap kızımızı MİT elamanları yaktı’’ itirafını dikkate aldığımızda, Fırat kardeşimizin katledilişi de bu manada biraz manidar olduğunu düşünüyorum. Öte yandan Ege Üniversitesi yönetimi güvenlik endişesi ile rahmetli yavrumuz tarafından defalarca uyarılmış olması ve MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural aracılığı ile de Hükumete durumun izah edilmiş olmasına rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmamış olması manidar değil mi? Selahattin Demirtaş ‘’50 kişilik grubun üniversiteye girdiği söyleniyor. hiçbir polis yok, güvenlikçi yok. Yani öğrenciler kavga edecek belli, ancak gece, gündüz üniversiteyi işgal eden polis o saatlerde üniversitede yok. Gençlerden biri bıçaklanıyor, 45 dakika ambulans yok. Zar zor hastaneye yetiştiriliyor ve hayatını kaybediyor. Bütün bunlar bir tezgah mıdır iyice araştırılması lazım" diyerek benzer şüpheyi ifade etmiştir.
Bugün bir vesile ile Marmara Üniversitesi öğrencileri ile beraberdim. Özellikle kendilerine sakin ve soğuk kanlı olmalarını, bir ideal ve ülkü etrafında kenetlenmiş inançlı insanların karşıtları tarafından özellikle hükumet tarafından zapturapt altına alınmak isteneceğini; dinamik bir güç olduklarından, sürekli etkinliğinin zayıflatılarak, üzerlerine olumsuz algı oluşturup fiili veya psikolojik operasyonlar düzenlenebileceğini bilmelerini, bunun içinde akıllı ve zekice hareket edip, AKP’nin; PKK üzerinden Ülkücüleri kavganın içine çekerek operasyon yapmasına fırsat verilmemesi için uyanık olunması gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Allah hepimizi özellikle gençlerimizi; haysiyetsiz ve şerefsizlerin şerrinden korusun.
Mehmet Soral