8 Mayıs 2016 Pazar

DAVAMIZA SADAKATIMIZ SANA DEMEK DEĞİLDİR

Sayın Bahçeli,
"Eğer ihtiyaç hâsıl olursa, eğer gerek 
duyulursa, Türkiye’nin milli ve tarihi çıkarlarını savunmak için, düne kadar hükümete verdiğimiz fiili destek hukuki bir boyut alabilecek ve Milliyetçi Hareket Partisi yalnızca ülke ve milleti için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu kanıtlayacaktır.” demişsiniz.


Sayın Bahçeli biraz da Allah rızası için MHP'ye çalışıp, onu yüceltip, yükseltseydin bu yolla da devletin milli ve tarihi çıkarları için tüm ülkücü camia olarak bir şeyler yapabilmiş olurduk ancak bundan bilerek kaçındın; hatta bugünlerde olduğu gibi sürekli engel oldun.
...
Koskoca bir davaya "Genel Başkanlık" yapmış insana kendi arkadaşlarına karşı koymak, engel olmak için siyasi ve ideolojik hasmından yardım talep etmek veya hasmına yardım önermek hiç yakışıyor mu? Sen Türk milliyetçilerini "Akılları ermemiş güruh" olarak görüyor; içinden geçtiğimiz süreci de "Mevcut aklımız" ile yeterince değerlendiremeyeceğimizi sanıyorsun. Sürekli "Davamıza sadakatımız”ı şahsına sadakatımız olarak görmek istedin, olabilirdi de ancak zorla giydirilen ''Bilge kişiliğin'' bunu beceremedi. Belki de bilerek istemedin. "Türkiye bir çiçek bahçesidir" diyerek ilk önce davaya sadakati sen terk ettin. Nezdimizde saygınlığını yitirmen de o zamandan başladı; ta ki 548 insanın iradesini küçümseyip, yok hükmünde görmenle bugünkü halini aldı. Nezdimizdeki itibarının ne olduğunu çok iyi analiz etmiş olmalısın ki Ülkücü irade karşısında güven tazelemeye yüreğin yetmiyor. Parti tüzüğünün "Olağanüstü kongrelerin genel başkan seçimli olamayacağı" ama eğer istenirse partinin kapatılabileceğine cevaz verdiği bir garabeti nasıl kabul edebiliyorsunuz.
Bunun tek açıklaması var; her zaman ülkücü delegenin iradesinden korktuğunuz için, parti kongreleri de dahil her türlü "Ülkücü irade beyan”ın da kontrolü kendi inisiyatifinizde tutmak istiyorsunuz. Oysa söz konusu ülkücü irade ise hiç bir şekilde olağanüstü kongreler de yapılacak her türlü oylamanın neticesine saygı durulması gereklidir. ''Ülküdaşlık Hukuku''nu ''Yol arkadaşlığı'' seviyesine indirgeyip, ülkücüleri "Akılları bir şeye ermeyen güruh" olarak gördüğünüzden irade beyanımıza saygı duymayı göze alamıyorsunuz. Adeta mümkünse bir limon gibi hepimizi iki parmağın arasına alıp suyumuzu sıkmak, canımızı almak ve bu şekilde yüreğini ferahlatmak istiyorsun. Sen o tarafta bizler de bu tarafta olduğumuz sürece ülkücü irade eninde sonunda kazanacaktır. Etrafında pervane olanlar seni aldatmasınlar; onlar senin iradenle oldu bitti ile bir yerlere gelebileceklerini sananlardır.
.....
Oslo'dan beridir "Sen şerefsizsin" dediğin bir hasmınla, hangi ahlaki zeminde ülke ve millet menfaatleri için gerekirse işbirliği yapacaksın. 80 milletvekili ile düşünmediğin işbirliğini 40 milletvekili ile düşünüyorsan şayet, ülkücü vicdandan sakladığın bir şeyler olmalıdır. Tayyip Erdoğan'ın da senin de gizli ajandanızda Başkanlık sistemi var; "40 milletvekili ile arkandayız dayan aslanım; ama sen de bana sahip çık" diyerek verdiğin mesajın aslı budur.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

ZİHNİMDEN GEÇENLER-4

7.5.2016
Resmi Gazete'de bugün yayınlanan tezkerede, Bosna Hersek ziyareti nedeniyle Yalçın Akdoğan'a dönüşüne kadar Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in vekalet edeceğine ilişkin tezkere yayınlandı. 
Ancak heyete Tuğrul Türkeş de eklendi. Türkeş, gezi heyetinde yer aldığını Başbakan'ın basın toplantısı öncesinde Esenboğa havalimanında öğrendi ve şaşırdı. Türkeş de, Bosna Hersek'e gidince hem Türkeş'in başbakan yardımcılığı makamı hem de Akdoğan'ın başbakan yardımcılığı makamı vekaletsiz kaldı. (Kaynak: Milliyet)
...
Bunun manası Tuğrul Efendi'ye duyulan güvensizliktir. Herhengi bir nedenle kendi inisiyatifini kullanarak imza atmasına mani olmak amacıyla son anda tetbir olsun diye geziye dahil edildiği anlaşılıyor.
...
Böyle ani durumlar ancak anne baba bir yere giderlerken peşlerinden ağlayan çocuğa ''Hadi madem öyle sen de gel'' denilerek yaşanır.
...
Bu gariplik ancak dikdatöryal yönetimlerde yaşanabilir; işte bizde olduğu gibi.
Doğrusu hiç de yadırgamadım.
Mehmet Soral


6.5.2016

Konya'nın AKP'li seçmeni, kulağı çekilen, sonra da bir kenara atılan hemşehrileri Davutoğlu'nu Konya havaalanında AKP bayrakları ile karşılamak üzere bekliyorlar.
....
İşte Türkiye de seçmen kalitesi ve özellikle de AKP seçmeninin "Ortalama algı düzeyinin" ortaya koyduğu manzara.
...
Düşünebiliyormusunuz, sözde mağdura sahip çıkmak üzere biraraya geliyorsunuz; sözkonusu mağduriyetin ana sorumlusu AKP'yi hala Onura edebilecek şekilde bayraklarla gösteri yapacaksınız. Bu kadar tutarsız ve kafası karışık bir tutum olabilir mi Allah aşkına. Hiç olmazsa AKP bayrak ve flamalarını taşımayın ki amacınızın batı standartlarında bir protesto olduğunu düşünelim.
Belki de Konya AKP seçmeni havaalanında Erdoğan'ı karşılayacaklarını sanıyorlardır.
.....
Bu ara da adeta kendisine istifası "Dikte" edilen Davutoğlu Cumhurbaşkanına methiyeler düzereken ve bütün dünya şu veya bu şekilde Davutoğlu için yorum yaparken Cumhurbaşkanı'nın umurunda bile değildi; aynı gün katıldığı bir toplantıda Davutoğlu için üç beş kelam etmeyi çok gördü. Ancak Davutoğlu'nun veda şekli ile Erdoğan'ın sonraki tavrını karşılaştırdığımızda hemen aklıma "Oğlum ben sana padişah olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim " sözünü hatırladım.
...
Siyasetin en acı ve belki de "iğrenç" tarafı vefasızıģın hakim unsur olmasıdır. Vefa unsuru siyasette sürekli dışlanmıştır; bu nedenledir ki Türk siyasi tarihi siyasi partiler çöplüğüne dönüşmüştür.
Mehmet Soral


5.5.2016

Yahu bırak tıraşı....
Niçin gidiyorsun, sen ondan haber versene.
...
Bu kadar reisinize, partinize ve hizmetlerinize ballandıra ballandıra övgüler düzeceksin, sonra da hiç bir şey yokmuş gibi ahkâm keseceksin.
...
Aman Allah'ım!...
Cumhurbaşkanına övgüleri sıralarken azami gayretten dili peltekleşip, kelimeler ağzı içinde oraya buraya savruluyor.
Yahu seni rahatsız eden nedenleri Cumhurbaşkanına söylemiş olsaydın onların defterlerini düreceğinden en çok emin olan insan gene sesin. Belli ki senin ipini de çeken kendisidir. İşin aslı bu olduğu halde gerçeği ters yüz edip, Cumhurbaşkanına övgülerin neyin nesi oluyor.
...
Sen ihanete uğramış, kulağından tutulup kenara atılmak gibi bir muameleye lâyık görülmüş insan konumundasın ve hala sana bu muameleyi lâyık gören insana öfkeni değil övgüyü lâyık görebiliyorsan; BUNUN TEK NEDENI MUHATAP OLDUĞUN BİR TEHDIT olmalıdır.
...
SONUÇ:
Türkiye de siyaset tehdit ve şantajlarla yürütülüp, yönetilmekte olup Davutoğlu da siyasi tehditle kendisine "Dikte" edilen "istifa" şeklini kabul ederek Başbakanlık görevine veda ettirilmiştir.
Mehmet Soral


5.5.2016

Türkiye de ani gelişmeler yaşıyoruz. Elbette bunun tetikleyicisi MHP'deki değişim talepleri olmuştur. MHP'de oluşacak bir değişimin ve yeni yapılanmanın karşısında yetersiz olacağına kanaat getirilen Davutoğlu"nun görevden el çektirilerek AKP"de de yeni bir yapılanmaya gidime ihtiyacı duyulmuştur. Bu operasyonda amaç MHP'ye yeni bir genel başkan seçilmeden baskın erken seçim ile AKP'yi 400 milletvekili ile anayasayı tek başına değiştirecek çoğunlukta tekrar iktidara getirmektir.
....
EĞER BU SUREÇ İÇİNDE SAYIN DEVLET BAHÇELİ HALA DEĞİŞİM TALEPLERINİ ENGELLEMEKTE ISRAR ETMEYE DEVAM EDERSE; KENDİSİNİ KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE UZUN VADELİ BİR PROJE DAHILINDE GÖREVLENDİRİLMİŞ İNSAN OLARAK DEGERLENDİRECEĞİM.
Mehmet Soral

5.5.2016

Mersin de ülkücü Ocakları mensubu bir grup Devlet Bahçeli lehine, Otel lobisinde babası yaşındaki eski MHP milketvekili ve aynı zamanda ordu mensubu bir paşa olan insan ile yanındaki ülkücü ağabeylerini sıraya dizip, kendi aklınca fırça atıp, posta koyan "Şahsı" şiddetle kınıyor; bu haddini bilmez ukalanın karşısında sabır sınavı vererek ona "Bulaşmayan" aklı-selim insanları da tebrik ediyorum.
Yine şahısların değil davanın adamı olan Mersin ülkü Ocakları başkanının inisiyatifini ortaya koyarak duruma müdahale etmesini ve pratikte tam bir başkanlık örneği göstermesini de tebrik ediyorum.
Mensupları arasında ata ile evlat arasında bu tür husumetleri çıkaranlara da bunun utancı yeter sanırım; tabiki utanacak yüz varsa.
Mehmet Soral

4.5.2016

Ve Cumhurbaşkanı Meral Akşener'in rüzgarından etkilenip, muhtarlar toplantısında "Gittiğiniz yerlere benden selam söyleyin durmak yok, yola devam; daha yapacak çok işimiz var" diyerek erken seçim sürecini başlatmıştır. Bunu da özellikle de MHP Genel Başkanı değişmeden yapmak istiyor. Zaten bunun bir başka emaresini Sayın Bahçeli nin değişime direnerek Tayyip Erdoğan'ın belki de son arzusunu gerçekleştirmek için harcadığı çabalarından anlayabiliyoruz.

4.5.2016

Yahu Allah aşkına Cumhurbaşkanına Sosyoloji biliminden bir akademisyen danışman atasınlar da kendisine "Sen her vesile ile milliyetçiliği tukaka ilan edip, sonra otuz altı etnik kimliğin ismini sayarsan ve peşinden "Tek devlet, tek millet tek bayrak" edebiyatı yaparsan inandırıcı olmazsınız, sosyoloji biliminde bunun karşılığının ne olduğunu bişekilde danışmanlar anlatmalıdırlar.
Mehmet Soral

3.5.2016

Eğer Meral Akşener "Paralel"in insanı olsaydı; 7 Haziran sonrası Tuğrul Turkeş ile beraber teklif edilen seçim hükümetinde görev alma teklifini kabul edip, daha sonra AKP'den milletvekili seçilseydi "Paralel"in AKP üzerine yapmak istediği operasyonu daha sonuç verici kolay kılmazmıydı.
...
Aktroller, bizler artık sizlerin ciğerinizi bilir olduk; AKP'den milketvekili seçilseydi paralel maralel olmayacaktı değil mi?
... 
Birisinin diktatörlüğü, bir diğerlerinin Balgat sefalarının sona ereceği korkusu, Meral Akşener'i kendi hayel alemlerinde paralelci yaptı. Eğer Ergenekon süreci devam etseydi o zaman da Ergenekoncu olmakla itham edilecekti. Hikayenin aslı astarı budur vesselâm.
Mehmet Soral


2.5.2016

Zaman zaman bu kadar kuvvetli esen "Meral Akşener ruzgarı" karşısında ABD çengel attı mı veya atabilir mi diye sorgulama yapmıyor değilim ancak yine Meral Hanım'ın zaman zaman "Genel Başkan olmam durumunda diğer aday arkadaşlarımı divana alacağım" sözünü vermesini ABD ve diger tezgahlara karşı "Sigorta" olarak görüyorum. Tabi ki Meral Hanım'ın Erdoğan gibi Cüneyt Zapsu denen adamın elinden tutup kapı kapı ABD Yahudi lobilerini dolaştırmasında olduğu gibi hala ABD'ye gitmemiş ve malum lobileri ziyaret etmemiş olmasını da kuvvetli bir referans olarak görüyorum. ....
Böyle düşünmemin nedeni; özelikle bu AKP döneminde alışıla gelen önce algı olusturup, sonra halkı o algının peşinden giden sürüler haline getirip arzu edilen hedefe ulaşma geleneģine karşı biz Türk milliyetçilerinin sorgulama geleneğimizin olduğunu dolayısıyla kongre süresince tertiplenen ayak oyunlarının analizini çok iyi takip edip, tetbirini de ona göre alacağını belirtmek istedim. Mesela algılarla milleti sürü haline getirdiklerini sanan "Güruh" hala sanıyorlar ki "MHP'ye Paralel Çengel" algısını Türk milliyetçileri olarak yuttuk. Be hey "Güruh" bilirmisiniz; siz henüz "Cemaatin Gazozu" nu içmeden çok önceleri bizlerin onlar hakkındaki hükmümüz netti.
Mehnet Soral


1.5.2016
Davutoğlu'ndan MKYK belirleme yetkisinin alınması; Binali Yıldırım'ın AKP Genel Başkanlığına hazırlatılması; Fuat Avni'ye göre Davutoğlu'nun kapalı oturumda milletvekillerinden güven tazelemeyi isteyeceği ve MHP Genel Merkez Yönetiminin ısrarla Olağanüstü Kongrenin yapılmasına engel olmak için her türlü atraksiyonları denemesi; bütün bunların altında yatan gerçek; Başkanlık sistemine giden yolda MHP'nin güçlenerek siyasi konjuktürü değiştirmesine fırsat vermeden, AKP'nin daha da güçlenerek çıkacağı bir erken seçimin yapılması. Bu durumda sonuç; MHP, HDP baraj altında kalacak; AKP 400 milletvekili ile anayasayı tek başına degiştirebilecek ve Başkanlık sistemine geçilecek.