30 Haziran 2019 Pazar

HEPİMİZ MERAL AKŞENER'İZ

Hepimiz birer Meral Akşener'iz
Meral Hanım hakkında 2016 yılında "Sözde fetö ile ilişkisi" üzerinden açılan bir dava varmış ve Meral Hanım dahil kimsenin haberi olmadan bugünlere kadar gelmiş. Bu arada CHP ve İYİ Parti "Fetö'nün siyasi ayağının açığa çıkarılması" önergesi veriyor ancak "Balgat mukimi ve avanesi ile AKP tarafından red ediliyor. (Lütfen dikkatinizi çekerim MHP demiyorum; zira MHP'nin kurumsal iradesinin gasp edildiğini düşünüyorum). Muhtemeldir ki; kendilerinin fetö ile ilişkileri ortaya çıkmasın diye verilen meclis önergesine red oyu verdiler.

Şimdi öğrenmiş olduk ki; davanın geldiği son aşamada soruşturmada gizlilik kararı alınmış.
Düşünebiliyor musunuz, davanın bu aşamasına kadar Meral Hanım'ın bir defa olsun ifadesine ve bilgisine baş vurulmamış. Anlaşılan o ki; suç siparişi verilmiş delil toplanıyor ama belli ki istedikleri kıvamı tutturacak malzemelere de bir türlü ulaşamıyorlar.
Vallahi kim ne derse desin; fetö cismani olarak belki etkisiz hale getirilmiş olabilir ancak usul ve yöntemleri muktedirlerin elinde istenildiği şeklide kullanılıyor. Dolaysıyla, öyle sanıyorum ki; söz konusu davada Meral Hanım'ın aleyhine delil diye gösterilecek unsur olsa olsa İlker Başbuğ'un zamanında basına gösterdiği elindeki "Plastik boru" benzeri delilden öte bir şey olmayacaktır. Hiç bir sonuç alamazlar, istiyorlarsa deneyebilirler. İşin garibi 28 Şubat sürecinde bu cesur kadının yanında dik durmayıp sinenler, kaçanlar Meral Hanım'ı siyasette yıldırmaya çalışıyorlar.
Şunu herkes bilmelidir ki; bu kumpas davası ciddiye alınıp, davam ederse Meral Hanım 2023 de Cumhurbaşkanı olacaktır. 6 Mayıs YSK darbesine İstanbul halkı nasıl cevap verdiyse Türk milleti aynı tepkiyi Meral Hanım için de gösterecek ve kendisini Cumhurbaşkanı seçecektir. Bilinen fetö algısı; maalesef iktidarın her vesile ile işine geldiği şekilde olur olmaz her şeyi fetö ile ilişkilendirmesinden dolayı başkalaşarak belki de böyle giderse gün gelecek fetö'nün tanımı değişecek.
Meral Hanım'a yapılmak istenen; güçlü bir siyasi figürün siyasi arenadan tasfiyesi için uzun vadeli tezgahlanmış bir kumpastır.
Kısaca elinizden geleni arkanıza koymayın, zira bütün kumpaslarınız Meral Hanım ve ona inanmış, güvenmiş bizlerin ağrılarımıza iyi geliyor. Üzerimize üzerimize gelin ki işimiz kolaylaşsın. 
17/25 Aralık hukuki değil siyasi bir milad dır.  Kamu Vicdanında kabul görmüyor
Fetö soruşturmalarında milad 2004 tarihli milli güvenlik kurulu kararı ve rahmetli Kamer Genç'in "Fethullah Gülen cemaati devleti ele geçirmek istiyor" tespitinden itibaren değil de; AKP'nin paşa gönlü öyle istiyor diye 17/25 Aralık olarak belirlenmiştir.
Lütfen 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararı altındaki imzalar kimlere aitmiş görelim.
Cumhur ittifakına karşı cumhuriyet ve demokrasimize sahip çıkmak için işe buradan başlamak gerekiyor. Zira, 17/25 Aralık hukuki değil siyasi bir milad dır. AKP'nin kendisini masum kılmak için dayattığı bir milad olup, bu milad-ı geriye çekme mücadelesi cumhuriyet ve demokrasimizi kurtaracaktır. 

İYİ PARTİ ve CHP yönetimine sesleniyoruz. Fethullah Gülen ile yan yana gelmiş, ona övgüler düzmüş; en tepelerinden başlayarak tüm AKP'li yöneticiler hakkında sırasıyla fetö üzerinden suç duyurusunda bulunulmalıdır.
17/25 Aralık her ne kadar AKP'nin kendilerini sorumsuz ve masum kılmak için belirlemiş oldukları bir milad olsa da; hak, hukuk, adalet üzerinden uluslararası hukuk normlarına göre belirlenmediği için vicdanlarda kabul görmüş bir milad değildir. Dolayısıyla milad-ı, AKP'nin kuruluşu ve iktidara gelişi ile başlatmak lazımdır. Çünkü AKP "Cemaat"in siyasallaşarak "Fetö" haline dönüşmesine vesile olurken bilerek ve isteyerek Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının icrası için her türlü şekilde yol vermiştir.

"Cemaat"in AKP öncesi varlığı "Sivil toplum örgütü" hüviyetinde iken kendisi ile bir şekilde yolları "İbadet" kısmı ile kesişmiş olanlar; "Yeter artık bitsin bu hasret gel artık" veya Ergenekon, Balyoz kumpasları sırasında hukuk cinayetleri işlenirken elde edilen sonuçlara binaen "Mevlam verdikçe veriyor" diyenlerden çok çok daha masumdurlar.
Dolayısıyla Meral Hanım'a karşı kurgulanmış "Psikolojik işkence"ye karşılık; fetö ilişkisi belgelenen ve AKP'nin kuruluşundan itibaren var olan her AKP yöneticisi için peş peşe fetö davaları açılmalıdır. 

Ülkücü tepkisini bulunduğu yere ve makama göre değil vicdanına göre gösterir
Ekrem İmamoğlu 18 günlük Belediye başkanlığı görevi sırasında Atatürk'ün bir köylü ile sohbetini resmeden tabloyu makam odasına asıyor ama mazbatası elinden alınınca yerine ikamet edenler o tabloyu yerinden kaldırıyorlar.
Allah bu nankörlüğü yapanları öyle bir eğip, büküp buruşturup attı ki; yenilenen seçimde yine Atatürk'e karşı ahde vefa duygusuna sahip olanları güçlü kıldı, galip getirdi ve İmamoğlu'nu tekrar kazandırdı, malum tablo da tekrar kaldırıldığı yere kondu.
Bizlerin; ülkücüyüz deyip, İmamoğlu'na desteğimizi açıklamamızı haddimizi aşmak olarak görüp, kalleşçe pusu kurdukları her yerde kafamızı gözümüzü kıranlar; Atatürk'ün o malum tablosu kaldırılıp, indirilirken siz kimselere patentini vermek istemediğiniz Ülkücülük adına ne yaptınız.
Bizim Ülkücülüğümüz; öyle veya böyle Başbuğ Atatürk'ün tablosunu kaldırıldığı yere tekrar koymuştur ya sizin ülkücülüğünüz....? 

Tarihte önemli gelişmeleri tetikleyen unsurların nereden geleceği belli olmaz
Kim derdi; gün gelecek, 16 yaşında bir çocuk, Berkay Gezgin, "Her şey çok güzel olacak" diyecek, o dediği olacak ve iki kibir abidesine haddini bildiren tarihi olayı topluma yaşatacak.
Helal olsun sana delikanlı. Kendisi oy kullanacak yaşta değil ama oy kullanan büyüklerine ve iki kibir abidesi narsist insanda ete kemiğe bürünmüş olan kralın çıplaklığını hatırlattı.
Şimdi hak, hukuk ve adaletin dağıtımında; 16 yaşındaki bu delikanlının inanmış ve adanmışlığı kadar vicdan sahibi olan, kral çıplak diyebilecek yürekli hakim ve savcı örneklerine ihtiyacımız var, görmek istiyoruz. 

Kısa kısa...
TRT'nin ''Reyting kaygısı'' Meral Hanım'ı TV'ye hiç çıkarmadı ama aynı TRT'nin ''Reyting' arzusu'' Osman Öcalan'ı TV'ye çıkarınca cumhur ittifakını İstanbul'da sandığa gömdü.
Tabi ki; Allah'ın da bir hesabının olduğunu bilmeyenler nereden bileceklerdi akıbetlerinin böyle olacağını.
...
İYİ PARTİ'nin tüm ilçe ve il genel meclisi üyeleri ile İYİ PARTİ Genel Başkan Yardımcılarına çağrımdır.
...

Pazartesinden itibaren üyesi olduğunuz meclislerin İlk toplantısında ve TBMM'inde Meral Hanım hakkında 2016 yılında açılmış ve gizli yürütülmesi kararı alınmış olan fetö soruşturması üzerinden yapılmak istenen ''Psikolojik işkence''yi gündeminize alarak protesto edilmesi yönünde tepkilerinizi göstermenizi bekliyoruz.
...
Sorun bakalım muhtereme; İmalı'da Apo canisinin varlığından haberi var mı?
Mehmet Soral
soralmehmet@gmail.com