19 Ağustos 2013 Pazartesi

MISIR'IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ VE HOCALI KATLİAMI


Bir kaç gündür sanırım ''genç hareket''(bunlar da kim? olsa olsa ısmarlama bir hareket sanırım) Saraçhane meydanında, Mısırda olup bitenleri protesto ediyorlar.
Görebildiğim kadarıyla, hükümetin de bütün desteğine rağmen beklenen, ümit edilen katılım ve protesto gerçekleştirilemedi. Çünkü protestonun özünde milletin içinden gelen, tamamen doğal olan bir istek ve katılım yoktur. Ama her şeye rağmen ''mazlum ve mağdur''un
yanında olmak adına güzel bir eylem.
Bu arada ben kendimi sorguluyorum ''neden orada değilim?'' diye. Hemen aklıma Taksim meydanında ''Karabağ soykırımı''nı protesto ve Karabağlı kaçkınlara destek mitingi geldi. O miting bugünkü hükümetin o günkü içişleri bakanının sonunu getirme sürecinin başlangıcı olmuştu.
Yani Türk'ün derdine sahip çıkan bir bakana böyle bir bedel ödettirilmişti.
Sonra bütün Arap dünyası gözümün önüne geldi. Hangi Arap ülkesinin hangi meydanında ''Hocalı katliamı'' için ne yapıldı? Daha dün gibi hatırlıyorum, Irak da Tusumatu da aynı anda onlarca insan katledildi üstelik hepisi de Irak Türkmenlerinin en aydın, en seçkin insanlarıydılar, yine hangi Arap Ülkesinde, hangi meydanında ne yapılmıştı?
Başbakan ''one minute'' dediğinin haftasında veya o günlerde Doğu Türkistan da bir gecede 600 Türk yok edildi, hala akibetleri belli değil. Yine soruyorum hangi Arap ülkesinin, hangi meydanında ne yapılmıştı.

Lawrance denen sahte imamın peşine düşüp; Sina çöllerinde ''su, su...''diye yalvaran Osmanlı askerinden suyunu esirgeyenler için müslüman Türkler olarak insanlık adına yapabileceğimiz çok şey olabilir ama ben şahsen artık sorgulayarak yaşamak istiyorum, hatası olana da hatasını hatırlatmak istiyorum.

Yok öyle yağma arkadaş. İnsanlık adına ''Türk''den her şeyini esirgeyeceksin ama yine insanlık adına darda ve zorda kaldığında Türklerden her şeyi bekleyeceksin.

Mazlumun ve mağdurun yanında olmak Türk'ün şiarıdır ama kimse kusura bakmasın ahmaklık da şiarımız olamaz.
Doğu Türkistan da, Musul da, Kerkük de Türklere yapılan zulüm hala devam ediyor ve yarın Saraçhanede protesto mitingi yapalım desek, Mısır için toplanan insanlardan kaç tanesi gelir, Türk'ün derdi ile dertelenirler sizce.

Yapılan haksızlıklar karşısında ''susan şeytan'' olmamak adına Türk milletinin insanı duygularından kaynaklanan merhametinin engin sularında herkese yetecek kadar su var ama kadir kıymet bilenleri de tanımamız gerekir şüphesiz.

Kıraldan çok kıralcı olmanın bir anlamı yoktur. Adama sorarlar kendi soyun sopun için ne yaptın diye.

Dün İz TV'de bir belgesel izledim.
Kosava da bir Türk düğününden görüntüler vardı. Gelin almaya gidilirken en önde elinde Türk bayrağı ile yürüyen bir genç vardı. Hemen empati yaptım doğal olarak. Türkiye'nin neresinde hiç bir endişe duymadan, elimizde Türk bayrakları ile yürüyebiliyoruz. Bu endişe, duygu ve düşünceleri yaşamamızın müsebbibi olanlar ''ısmarlama miting''lerle yapacakları protestoların yapacağı yankı milletin içinden gelmediği için ancak bu kadar olacaktır. Bütün korku, ''Mursi gibi geldim ama Mursi gibi gitmek istemiyorum'' düşüncesidir. Şayet içinizde böyle bir korku varsa, ''siyasi bilinç'' anlamında süper bir gelişme içerisinde olduğunuz muhakkak. İnşallah ''Büyük Şeytan''a herifçe karşı duruşun bir ön çalışmasıdır bütün bunlar. Bunu başarmanız sadece ''ısmarlama kalabalık''la olacak iş değil, milletin her kesimini kucaklayacaksınız, inandıracaksınız ve herkesi yanınıza alacaksınız ki bu korktuğunuz başınıza gelmesin. Arap milletine methiyeler düzerken, Türk milletini ağzınıza almaktan imtina ederseniz, ''aman eşbaşbakan ne der'' diye korkarsanız,
''büyük Şeytan''a dur diyebilme şansınız yoktur. Yüzde ellinin üzerinde oy almanız yeterli değil, yeterli olan milletin birliği ve bütünlüğüne ''iman'' etmiş, sizden de hiç ama hiç ''ihale'' almamış inanmış insanların desteğini almanızdır. Takdir sizindir.

Mehmet Soral
17.8.2013