29 Mayıs 2013 Çarşamba

''DÖNEK'' VE ''BÜKÜK''LER



Değerli dostlar;
Hırs denen şey ne menem bir şeydir ki, insanları koltuklarına yapıştırıyor. Her dönemin adamı olmak bunların vazgeçilmez ilkeleridir. Fırsat düşkünüdür bunlar. Kendilerini vaz geçilmez sanırlar. Yeni bir hareketi başlatan her siyasi oluşum için paha biçilmez dolgu malzemeleridirler. İktidarlar değişir, partiler kurulur, batırılır, yok edililer ama bir yenisi için bunların yerleri hazırdır. İşte bu ‘’dönek’’ ve ‘’bükük’’lerin yüzünden Türk siyasi tarihi istikrarlı olamamıştır. Türk siyasi konjöktürü sürekli bu ‘’dönek’’ ve ‘’bükük’’lerin yüzünden yeni bir siyasi oluşumlara gebedir.

Değerli dostlar belki de bu ‘’dönek’’ ve ‘’bükük’’lerin yüzünden Türkiye de onlarca siyasi parti var. Bunlar içinde bulundukları siyasi partileri içten içe kemiren kurt misali kemirip, mahvediyorlar. Fırsat bulduklarında meyvenin kabuğundan dışarı çıkarak, başka bir meyvenin başına musallat oluyorlar. Partinin kırılma yaşadığı bir anda hemen mekanı terk ederek, yeni bir partiye, yeni bir oluşuma iştirak ediyorlar.
Oysa bu adamlar fikir namusuna sahip olsalar; ilk girdiği, mensubu olduğu partiyi yaşatmayı, kollamayı ve yüceltmeyi düşünseler, bu şekilde güçlenen partiler sayesinde bir başkaları yeni oluşum ve partiler kurarak Türk siyasi yelpazesini bölük pörçük yapma cesaretini bulamazlar.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bildiğimiz üzere Türk milletinin temsil edildiği bir mekan ve içinde görev yapan insanlar da bizlerin temsilcisidirler. Onlara yapılan hakaret bize yapılmış hakarettir. Öyle ya, onlar bizim temsilcimizdirler. Ailemizden birisine ya da ailemizin geçmişine küfür etseler, yarabbi şükür deyip, kabullenirmiyiz? Ebetteki hayır.

Başbakan geçmişte yapılan alkollü içeceklerle ilgili yasal düzenlemeyi ‘’iki ayyaşın yaptığı’’ şeklindeki aşağılamasına meclis başkanımızın hiçbir itirazının olmaması kanıma dokundu. Öfkelendim, hırslandım; çaresizliğin girdabında boğulup kaldım.
Sayın meclis başkanı; hangi hırs, hangi siyasi ikbal sizi bu ‘’aşağılama’’karşısında ‘’susma’’yı tercih ettiriyor. Bütün meclis tarihini aşağılayan bu ifadeler karşısında söyleyecek hiçbir kelamınız nasıl olamaz? Bugün bilmem kaçıncı partinizdesiniz ama bence demokrasi adına yapabileceğiniz, söyleyebileceğiniz bir şeyleriniz olmalı. Siyasi ikbal endişesi ile ‘’iki ayyaşın yaptığı’’ sözüne itirazınız olmalı. İnanınız ki bunca yıllık siyasi zikzaklarınızın en onurlu dönemi yaşamış olacaksınız. İnanınız ki, bir gün torunlarınıza anılarınızı anlattığınızda, tarihin bugünkü sayfasına geldiğinizde utanacaksınız. Bir şey diyememenin ızdırabı vicdanınızı kemirecek, kucağınızdan kayıp düşen torununuzun farkında bile olamayacaksınız.
Oysa bugün çekip gitseniz, üstelik hiçbir şey söylemeden ve geriye dönmemek üzere… inan ki biz seni anlayacağız ve alkışlayacağız. Tıpkı meşhur e-muhtıra’nın verildiğinin ertesi günü yaptığınız gibi… diyorum, ama sözümü geri alıyorum çünkü o gün fırçaladığın, posta koyduğun insanı sorgu suale çağırmadığınız gibi, zümrüdü anka kuşu gibi zırhlı kafesde korumaya aldınız.

Siyasi tarihinizi, tarihe düşeceğiniz çok güzel bir notla nihayetlendirebilirsiniz. Bizler de çok güzel anılarla sizi yaad edebiliriz.

Olayın geçtiği yer; ‘’Zulimistan ülkesi’’ batık kıta.


Mehmet Soral