2 Ekim 2014 Perşembe

TEZKERE; PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA

Türk milliyetçisi birisi için her şart altında; birliğimize, bütünlüğümüze ve istikbalimize kastedecek her türlü gelişme veya şartlara karşı Türk ordusunun hazır olmasını ebetteki isterim ve bana ihtiyacı olduğunu (Allah göstermesin) fark ettiğim an canımı vermeye de hazır olduğumu ifade ederken; Tüm Türk milliyetçilerinin de aynı duygular içinde olduğunu bilirim.
Ancak, bugün mecliste oylanan ve geçen tezkerenin yukarıda ifade etmeye çalıştığım ''haller ve şartlar'' dan ziyade, Türkiye ve Türk Milleti dışında başkalarının düşünüp, dizayn ettiğini; başta BOP projesi olmak üzere başka amaçlar doğrultusunda başkalarının çıkarlarını korumak ve kollamak için çıkarıldığını düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasından 12 yıl öncesine kadar görev yapmış hükumetler tarafından takip edilen ‘’Dış Politika’’ da hep devamlılık esas alınmış, şekli ve şemaili de ona göre kurumsallaşmıştı.
Ancak ‘’Yeni Türkiye’’ hülyası veya rüyası adına; 12 yıllık AKP hükumetleri gelenekseli kaldırıp, özele kayınca doğal olarak şahsen bende bir güvensizlik algısı oluştu.
Düşünebiliyor musunuz; gelip geçen bütün iktidarlar PKK ile gizli saklı ve üstelik bir başka devletin (İngiltere) aracılığı ile pazarlık yapma riskine girmemiş ama bu hükumet bunu yaptı ve üstelik fark edildiği an fark edenleri ‘’şerefsizlikle’’ suçlayarak inkara kalktılar.
Kaç yıldır PKK ile ‘’açılım ve barış süreci’’ yürütülürken, muhtemelen MHP’nin desteğini almak için tezkerede PKK’ya da operasyon yapılabilineceğinin ima edilmesi şeklen hoş olsa da bana göre şüphelerimin ve güvensizliğimin daha da artmasına neden olmuştur. PKK haklı olarak diyecek ki ‘’bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, benimle barış görüşmeleri yürütürken aynı zamanda yine bana karşı gizli niyetlerinin olduğunu açıkça tezkerede belirtiyorsun’’ Keşke böyle bir niyetleri olsa ama bu durumda ne halt etmeye bu niyetini tezkerede itiraf ediyorsun be adam.
Dolayısıyla AKP’nin kendi dönemi içinde şimdiye kadar yaptığı uygulamalar; iç ve dış siyasetindeki çelişkileri, istikrarsızlıkları; tezkerenin getirdiği yetkilerin yerinde ve zamanında akıllıca kullanılmayacağı ve hatta ucu belirsiz maceralara Türkiye'nin sürükleneceği endişesindeyim. Pimi çekilmiş bir bomba gibi her an başımıza gereksiz yere bir belanın açacağı endişesi içerisindeyim.
Tezkerenin gerekliliği tedbir amaçlı doğrudur ancak AKP’nin kullanım yetkisinde olması büyük bir risktir.
Anlaşılıyor ki tezkerenin geçmesine olumlu oy kullananlar AKP ve hükumetine güven konusunda bizim kadar endişeli değiller; ne diyelim ki.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com