16 Nisan 2013 Salı

EY... İKTİDAR YANDAŞLARI


Ey….
İktidar partisine oy vermiş,
sorulduğunda hala ben Türk'üm diyebilme şerefinden nasiplenmeye devam eden vatandaşlar…

Sizde mi,
EŞBAŞBAKAN bebek katilinin talimatlarını, ‘’millete sesleniş’’ ini bekliyorsunuz? Hiç düşündün mü? Bebek katiline bu cüreti ve özgüveni kazandıran senin oylarındır. Belki Allah ve Kuran sevgini, samimi imanını sana karşı kullanarak seni aldatmış olabilirler ama geldiğimiz nihai nokta; senin oyların ülkemize bir EŞBAŞBAKAN kazandırmıştır. İlk önce ülkemizin başbakanı belli konularda düşünüyor ve karar veriyor, daha sonra bu kararını bebek katili EŞBAŞBAKAN’nın onayına sunuyor ve millet olarak BEBEK KATİLİ’nin cevabını heyecanla bekler oluyoruz. 

Hepimiz vebal altındayız ama bizlerden çok sizler vebal altındasınız. Hepinizle tek tek konuştuğumuzda, ‘’haklısın ama başbakanın da bir bildiği var’’ diyorsunuz. İnanınki iradenizi kendisine teslim edebileceğiniz hiçbir bildiği ve  bilgeliği yoktur. Bütün meziyeti; bazen çıkara bazen korkuya dayanan kendisine olan sarsılmaz biatı sağlamış olmasıdır. Öteyandan kendisini çepeçevre saran dalkavuk takımının; birilerinin ‘’kıral çıplak’’ diyebilme korkusuzluğuna ve saflığına engel olmalarıdır. Gözlerinize ve gönlünüze çekilen diğer bir perde ise, okyanus ötesinden BOP başkanı ve O’nun gönüllü esirinin tütsülediği projenin bütün kan ve gözyaşlarına rağmen hala bizlere yutturulamamış olsa da sizlere dayatılması ve maalesef yutturulmuş olmasıdır.

Benim ırkımın şefkati ve merhameti, yediği bütün kazıklara rağmen sonsuzdur ama şunu söyleyebilirim ki, müslümanım deyip beraber aynı safta namaz kıldığım insanlar hala bu aldatmaca sürece iyi niyetle bakıp, ‘’her şey güzel olacak, barış gelecek’’ sihirli cümleye kanmaya ve uyanmamaya devam edecek olurlarsa, şahsen benim evimdeki seccadem en emin ve temiz mekanım olacaktır. Çünkü ‘’vatan sevgisi imandandır’’. Dolayısıyla, vatan sevgisinden emin olmadığım insanın safında da olmam mümkün değil. Ben safımı böylece belli etmiş olacağım dolayısıyla sizler de…

İstiklal savaşı öncesi İngilizler ve onların gönüllü ‘’nasihat tüccarları’’ da milletimize gönüllü esir olmayı tavsiye etmişlerdi. Seccademizi serip her yerinde rahatça namaz kılabileceğimizin garantisini vermişlerdi. Ekmeğimizin, aşımızın garantisini vermişlerdi. Hatda hiç kan dökülmeyeceğinin de. Ne pahasına, köleliği kabul etmemiz... Peki milletimiz ne yaptı. ‘’Hangi alçak, hangi şerefsiz, hangi kafir bana bunu teklif edebilir’’ dedi ve kanda verdi, canda verdi işbirlikçi hainlere rağmen T.C. Devletini kurdu.

Ey… iktidar yanlısı herkes;
Verdiğiniz oylarla, kendisine bu cüreti kazandırdığınız Başbakan ve bebek katili Eşbaşbakanın yaptıklarından dolayı hepiniz sorumlusunuz. Gerek bu devleti kuranlar ve gerekse kurduktan sonra yaşatabilmek adına kanını ve canını verenlere karşı vebal altındasınız. Yarın Huzur-u Mahşerde sorguya çekildiğinizde, okyanus ötesinden ‘’çelik kafes’’ içinden, şişirilmiş balonlarla gönderilen ‘’nefes’’ ve ‘’tütsü’’lerin sizlere hiçbir faydası olmayacaktır.

Yer: Zulümistan Ülkesi

Mehmet Soral