Ey….
İktidar partisine oy vermiş,
sorulduğunda hala ben Türk'üm diyebilme şerefinden nasiplenmeye
devam eden vatandaşlar…
Sizde mi,
EŞBAŞBAKAN bebek katilinin talimatlarını, ‘’millete
sesleniş’’ ini bekliyorsunuz? Hiç düşündün mü? Bebek katiline bu cüreti ve özgüveni
kazandıran senin oylarındır. Belki Allah ve Kuran sevgini, samimi imanını sana
karşı kullanarak seni aldatmış olabilirler ama geldiğimiz nihai nokta; senin
oyların ülkemize bir EŞBAŞBAKAN kazandırmıştır. İlk önce ülkemizin başbakanı
belli konularda düşünüyor ve karar veriyor, daha sonra bu kararını bebek katili
EŞBAŞBAKAN’nın onayına sunuyor ve millet olarak BEBEK KATİLİ’nin cevabını
heyecanla bekler oluyoruz.
Hepimiz vebal altındayız ama bizlerden çok sizler vebal
altındasınız. Hepinizle tek tek konuştuğumuzda, ‘’haklısın ama başbakanın da
bir bildiği var’’ diyorsunuz. İnanınki iradenizi kendisine teslim
edebileceğiniz hiçbir bildiği ve bilgeliği
yoktur. Bütün meziyeti; bazen çıkara bazen korkuya dayanan kendisine olan
sarsılmaz biatı sağlamış olmasıdır. Öteyandan kendisini çepeçevre saran
dalkavuk takımının; birilerinin ‘’kıral çıplak’’ diyebilme korkusuzluğuna ve
saflığına engel olmalarıdır. Gözlerinize ve gönlünüze çekilen diğer bir perde
ise, okyanus ötesinden BOP başkanı ve O’nun gönüllü esirinin tütsülediği
projenin bütün kan ve gözyaşlarına rağmen hala bizlere yutturulamamış olsa da
sizlere dayatılması ve maalesef yutturulmuş olmasıdır.
Benim ırkımın şefkati ve merhameti, yediği bütün kazıklara
rağmen sonsuzdur ama şunu söyleyebilirim ki, müslümanım deyip beraber aynı
safta namaz kıldığım insanlar hala bu aldatmaca sürece iyi niyetle bakıp, ‘’her
şey güzel olacak, barış gelecek’’ sihirli cümleye kanmaya ve uyanmamaya devam
edecek olurlarsa, şahsen benim evimdeki seccadem en emin ve temiz mekanım
olacaktır. Çünkü ‘’vatan sevgisi imandandır’’. Dolayısıyla, vatan sevgisinden
emin olmadığım insanın safında da olmam mümkün değil. Ben safımı böylece belli
etmiş olacağım dolayısıyla sizler de…
İstiklal savaşı öncesi İngilizler ve onların gönüllü
‘’nasihat tüccarları’’ da milletimize gönüllü esir olmayı tavsiye etmişlerdi. Seccademizi
serip her yerinde rahatça namaz kılabileceğimizin garantisini vermişlerdi.
Ekmeğimizin, aşımızın garantisini vermişlerdi. Hatda hiç kan dökülmeyeceğinin de.
Ne pahasına, köleliği kabul etmemiz... Peki milletimiz ne yaptı. ‘’Hangi alçak,
hangi şerefsiz, hangi kafir bana bunu teklif edebilir’’ dedi ve kanda verdi,
canda verdi işbirlikçi hainlere rağmen T.C. Devletini kurdu.
Ey… iktidar yanlısı herkes;
Verdiğiniz oylarla, kendisine bu cüreti kazandırdığınız
Başbakan ve bebek katili Eşbaşbakanın yaptıklarından dolayı hepiniz
sorumlusunuz. Gerek bu devleti kuranlar ve gerekse kurduktan sonra yaşatabilmek
adına kanını ve canını verenlere karşı vebal altındasınız. Yarın Huzur-u Mahşerde
sorguya çekildiğinizde, okyanus ötesinden ‘’çelik kafes’’ içinden, şişirilmiş
balonlarla gönderilen ‘’nefes’’ ve ‘’tütsü’’lerin sizlere hiçbir faydası
olmayacaktır.
Yer: Zulümistan Ülkesi