17 Şubat 2015 Salı

YANDAŞLIK UĞRUNA İNSANLIĞA TECAVÜZ ETTİLER

Yandaş medya'nın iki ayrı hatun yazarı Özgecan yavrumuzun başına gelen malum olay nedeniyle yorum yapmışlar.
Bir tanesi, ''Amerika'da da iki dakikada bir kadınların tecavüze uğradığını, Müslüman ülke, tecavüz... fırsatçılığı yapmayın, çenenizi kapayın'' demiş.
Diğeri ise; ''kitle eylemleri oluşturmak için seçilmiş bir konu'' diyor ve buna gerekçe olarak da rahmetli kızımızın Alevi olmasını, yanında biber gazı taşımasını ve Selahattin Demirtaş'ın açıklama yapmasını dayanak gösteriyor.
...
Bu her iki karının (kadın demiyorum, zira onlarda kadın zerafeti yoktur) şekil ve şemallerine bakıldığında; mütedeyyin, muhafazakar ve dindar insanlar olarak değerlendirilecekleri, kendilerini de bu şekilde tanımlayacakları aşikar.
Bir genç kızın canı vahşice alınmış, vicdan sahibi olan herkesin acılar içerisinde bu alçakça işlenen cinayete karşı öfkesini dindirebilmek için kıvırım kıvrım kıvranırken; sen kalkacaksın rahmetli kızımız için yapılacak demokratik eylemlerin hükümeti protesto eylemlerine dönüşme ihtimaline karşı ‘’hükümetin önüne yatan’’ koruyucu melekler olacaksınız. Oysa dindarlık ve muhafazakarlık adına bu eylemlerin önde gideni olmanız gerekmez mi? Maalesef gerekmiyor çünkü, siyasi düşünceleriniz ‘’insani’’ düşüncelerinizin ırzına geçmiştir.
Bir de utanmazlığın haddini, hududunu aşıp; ırzına geçtiğiniz insanlığınızın şehvet arzusunu sadistçe bir boyuta taşımak için rahmetli kızımızın ailesinin Alevi olmasına vurgu yapıyorsunuz. Sizin mezhebiniz ne olursa olsun, her şeyden önce insan olmayı başarabildiniz mi ki başkalarının mezhebini sorgulamaya cüret edebiliyorsunuz.
Rahmetli kızımızın babasının sabrı, tevekkülü; metanet içinde vakur bir eda ile hepimize ibretlik ders verircesine halini arz etmesine hayran kaldım. Ne diyor değerli saygıdeğer baba;
"Devletimiz zeval görmesin. Milletimiz necip, güzel bir millet. Güzel gönüllü insanlar var. Ben öncelikle kendim için şunu söyleyeyim; ben günahkarların günahkarı, fakirlerin fakiri, acizlerin acizi bir garibim. Rabbim özel yaratmış, güzel yaratmış, çok sevdi yanına aldı. Bu memlekette artık ikilik olmasın. Bu vahim olayı yapan insanlara da zulmedilmesin, adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah onların analarına, babalarına da yardımcı olsun.
….
Memlekette herkes bir şey söylüyor; biz ne ocuyuz, ne bucuyuz, şanı yücelerden yüce olan Türk milletinin bir ferdiyim, evladıyım. Allah devletimize zeval vermesin.
….
Siz hiç mucize gördünüz mü? Şu an bir mucize gerçekleşiyor. Olayın tüm Türkiye’ye mal olmasının bir hikmeti var
….
Ne güzel cümleler değil mi? o kadar acı yüklü yürekden bu cümlelerin çıkması ''cennet''e müjde değil de nedir Allah aşkına. Ya mezhep sorgulayıcı ahmaklar, siz bunun neresindesiniz?
Behey ‘’karılar’’
bu sözleri söyleyen baba; canından olan cananını kaybetmiş ama metanetini koruyabilmeyi başararak, hepimize ders verirken; acının getirdiği bu ağır yüke rağmen her cümlesinde Allah’a teslimiyetin ifade şeklinin belki de en güzel ve anlamlısını görüyorken; ya siz ‘’Allah’a teslimiyet’’in neresindesiniz. Maalesef ne yazdığınız yandaş köşeler, ne de başınızdaki başörtüleri sizleri bu saygıdeğer babanın, imanı anlamda bulunduğu yerin zerre kadar bile yakınında, şuurunda değilsiniz.
Hükümetinizi koruma ve kollama adına bırakalım dini, mezhebi; insanlığın ırzına geçip, transparan malzemelerle şehvetin ateşini körüklemeyi yeğlediniz; utanmaz arlanmazlar.
Yuh olsun size.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com