18 Eylül 2016 Pazar

MİLLİYETÇİLER VE MİLLİ SOL İTTİFAKI

CEMAAT/AKP yani siyasal İslamcılardan beslenen ittifakın ülkeyi nereye getirdiği gerçeği ortadayken; merhum Tarık Akan'ın vefatını vesile kılarak "Milli Sol" ile diyalog kurmamız gerektiği hususuna yönelik mesaj vermek adına yaptığım paylaşımımın yansımaları; hem yergi , hem de övgü şeklinde ama geniş bir kesimde; bu meselelere kafa yoranlar nezdinde devam ediyor. Cesaretimi takdir edenler olduğu gibi, Türk milliyetçisi olmam hasebiyle lanetleyenler de oluyor.
...
Şahsen iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum, "Lanetlendim" diye de paylaşımımdan pişmanlık duymuyorum. O gönüldaşlarımın zamanla beni anlayacaklarından eminim.
...
Geçmişe dönük kavgaları elbette biliyor, bu kavganın mağdurlarını yakinen tanıyan birisi olarak da onları anlayabiliyorum ancak her iki kesimin de yeterince özeleştiri yaptıklarını da düşünüyorum. Bu özeleştiri Türk milliyetçileri ve milli sol'u Anayasamızın ilk dört maddesinde mutabık hale getirdi. Bence bu gelinen nokta büyük bir aşamadır.
....
Evet Türk milleti olarak bir kırılma yaşıyoruz ve şahsen yaşadığımız son darbeden çıkardığım ders "Milli Sol ile ittifak yapılması"nın gerekliliğidir. Peki "Milli sol" bunu istiyor mu; ondan elbette yüzde yüz emin değilim ama milli düşünen solcu arkadaşlarıma bu fikrimi açtığımda kabul gördüğünü söyleyebilirim.
...
"Milli sol"un karizmatik bir lider çıkaramaması nedeniyle kendisini "Milli Solcu" görenler özellikle Meral Akşener ismi üzerinde mutabık kaldıklarını fark edebiliyoruz. Aslında bu insanların tamamı CHP'li, kısmen de Vatan Partili seçmen. Belki de Türk milliyetçileri ve milli solun ismi üzerinde mutabık kaldıkları Meral Akşener rüzgarına engel olmak için "Paralelci" iftirasını ortaya attılar. Eğer Türk milliyetçileri ve milli sol ittifak yaparlarsa darbenin neticesi ABD"nin istediği gibi değil, Türk milleti ve Devletinin istikbali için hayırlı bir şekle evrilmiş olacak. Eğe aynı rüzgarı diğer adaylar da estirmiş olsalardı, onlar da bişekilde engelleneceklerdi.
...
Bu ülkeyi ya "Türk milliyetçileri" ya da "Milli Sol" yönetmelidir. Her iki kesim bu ülke için bedel ödemişlerdir de ondan. İki dinamik unsur sürekli fikir üretmiş, gerektiğinde eyleme donüştürmüş ancak özelikle de ABD engellemeleri, entrikaları ile bu dinamik güçlerin yarattığı sinerji ittifaka dönüşmemiş hatta; zaman zaman kavga ettikleri için kollektif güç olarak iktidara gelememişlerdir. Diğer iktidarlar da sürekli ABD'nin projesi oldukları için iktidara gelebilmişlerdir; kullanım süreleri dolduğu veya doldurulmak istendiği için de iktidardan ya yönlendirme veya darbeler şeklindeki müdahalelerle gönderilmek istenmişlerdir.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com