25 Haziran 2017 Pazar

OKULLARDA MESCİT GENELEGSİ ÜZERİNE

Okullara mescitler açılacakmış. Yahu bırakın bu işleri; taşa, toğrağa mekana, görselliğe yatırım yapmayın. 
İman etmiş herkes için her yer mescittir. Bence, ille de öğrenciler için bir meşgale düşünüyorsanız; her okula atölyeler açın ki; çocuklar hayal dünyalarında tasarlayıp, düşündüklerini pratiğe dökerek, yansıtabilsinler. İleriki yıllarda meslek seçiminde illaki çok faydası olacaktır.
...
Geçenlerde iftar yemeğinde, milli meseleler ile hamhal olan, mesleğinin problemleri ile dert sahibi olmuş milli eğitim müfettişi ile tanıştım. İmam Hatip okullarından birisine teftişe gitmişler. Öğrencilerin %20'si disiplin cezası aldığını tesbit etmiş. Sebebinin; hükümetin milli eğitim politikası gereği, sürekli imam hatip okullarına ağırlık verilerek, sayısının artırılmasının gaye edinilmesi nedeniyle yüzlerce farklı alanlara yeteneği olan öğrencilerin almış oldukları puanları gereği hepisinin imam hatip okullarına yönlendirilmesi olduğunu söyledi. Dolayısıyla, çocukların çoğu isteksiz, aile baskısı ve yönlendirmesi ile bu okullara gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Doğal olarak yaşadıkları mutsuzlukları onları istem dışı, uygunsuz davranışlara itiyor. ''Altın nesil'' yetiştirme adına yapılan bu emrivaki uygulama ile bir çok cocuğun okumaktan soğuyup, aylak aylak sokarklarda gezerlerken; istismarcıların tuzağına düşebilecekleri gibi bir tehlike sözkonusudur.
...
Bize ibadet mekanlarının sayısının artması değil,iman etmiş,samimi insanların, gençlerin sayısının artması lazım. Niçin Allah'ın ilk emri ''Oku''manın, yani Kuran'ın tercümesi ve açıklamasının okunmasını sağlamak üzere ders olarak müfredata koymuyorsunuz. İnsanların Kuran-ı anlamasından ve öğrenmesinden niçin bu kadar korkuluyor.


Pratikte bu işin uygulanabilirliği mümkün değildir. Yahu anlasanıza Allah aşkına; fetö bugünkü aşamaya gelmek için okul dışı imkanları ve mekanları kullandı; ya bu proje ile sağlanan imkanları da kullanmış olsaydı.
...
Pratikte yaşanabilecek hususlar;
''Filanca öğrenci nerede oğlum''
''Mescitte hocam''
''Ali Nerde''
''Abdest alıyor hocam''
''Veli nerde''
''Şu anda imamlık yapıyor hocam''

''Sınav başlıyor çocuklar''
''Hocam Ali'yi bekleyelim mi, namaz kılıyor''
''Hasan dün niçin sınava girmedin oğlum; namaz kılmaya gitmiştim hocam''

Sınıfta olmayan çocuğun mescitte olabileceği zannının nelere sebebiyet verebileceğini kestirmek çok zor.  Gençliğine dişini fırçalamayı bile alışkanlık haline getirmeyi bir türlü başaramamış devlete; gençliğin zamanında namaz kılamaması mı dert oldu Allah aşkına.

Düşünebiliyormusunuz; dini fererans üzerinden yapılan peşin satış keyfiyetinin neden olacağı kabusları. Hangi öğretmenin; öğrencisinin mazeretini mescitte kıldığı namza refere etmesi durumunda sesini çıkarabileceğini düşünebilirsiniz.

Okulda mescit işi, milli eğitimde kaos demek olacaktır. Tarikat yayılmacılığı ve terör odaklı sızmalara devlet eliyle imkan sağlamak olacaktır.  Bir anlamda öğrencilere dokunulmazlık elbisesi giydirmektir. Bu uygulamayı suistimal edebilecek öğrenciye dokunan yanacaktır, şimdiden söyleyeyim.

Bunca yaşanmışlıklara rağmen hale ders çıkarmamak neyin nesidir Allah aşkına.

''Kızım niçin zayıf aldın''
''Baba namazdaydım, sınava yetişemedim''
''Hocam Ayşe'yi niçin sınava almadınız''
''sınava geç kalmıştı müdür bey''
''Olur mu hocam; bekleyemezmiydiniz; çocuk namazını mı bozsaydı''

Allah rızası için bir şey yapmak istiyorsanız; Kuran'ın tercümesini ve açıklamasını her sene başında talep edecek öğrenciler için zorunlu ders olarak belirleyin, millet dinini öğrensin.
Yoksa siz, dini bilinçlenme sonrası yeni neslin algılarla güdülemeyecek olmalarından mı korkuyorsunuz?
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com