13 Eylül 2016 Salı

GÜNDEME DAİR SATIR BAŞLARI


Belgesel Yapanın Aklakı önemli
Habertürk TV de Fetö belgeseli izliyorum. Zavallı yapımcı; Gülen lehinde konuşan insan olarak bula bula rahmetli Başbuğ Alpaslan Türkeş'in bir konuşmasını bulabilmiş.Gülen'in ABD'ye g itmeden önceki bir döneme ait ve Türk milliyetçiliği misyonuna uygun yapılan yurt dışı etkinliklere övgü içeren bir konuşma. Ne garip, AKP döneminde; AKP'li olup da sözümona "Hocaefendi" lehinde konuşan bir tek kişi dahi bulamamışlar. Ulan insan azıcık da olsa; meslek namusuna sahip olur be....
...
Bunlar... 
Neyse; ahlaksız adamlar değil mi?


Sen Fetöcüsün
Şimdi de AKP'liler yeni bir savunmaya yönelik karşı taarruz mekanizması geliştirdiler; kim ki hükümet/AKP karşıtı görüş bildiriyor; o kişiyi anında fetö'cü ilan ediyorlar. Akıllarısıra fetö sopası ile muhalifleri terbiye edecekler. Ben de diyorum ki "Ulan biz Ülkücüyüz, cemaate dair şüphelerimizi yıllar öncesi dile getirirken sizler AKP'nin cemaatle yaptığı izdivacın hazzını yaşıyordunuz"
Bizler sizi de; cemaati de; her ikinizin izdivacından peydahlanan çocuğu da biliriz. Dolayisıyla, elleriniz o kadar kirli ki; bize atacağınız taş elinize yapışır kalır.


Muhalefetin hiç mi suçu yoktur
Bütün bu olup bitenler sıfır terörle teslim alınan devlet yönetiminden sonra oldu. Millet bütün bu kan, göz yaşı ve darbelerin müsebbibi olanları sevdi, yetmedi oyunu artırarak her seçimde desteğini artırdı. 
...
En son yapılan anketlere göre AKP'nin daha doğrusu Erdoğan'ın oyu %60'lara dayanmış. Demek ki bütün bu olumsuzluklara rağmen canının acıması, göz yaşlarına ve darbeye çanak tutan müsebbiblerinin kimler olduğu belli olmasına rağmen hükümete destek devam ediyorsa; burada eksikliği muhalefette bulmak lazım.
...
Başta Sayın Bahçeli olmak üzere muhalefet; devletin geldiği içinden çıkılmaz hal karşısında birinci derecede sorumluluk almaya cesaret edemiyorlar. Sayın Bahçeli hükümete destek vererek devlete hizmet anlamında gerekeni yaptığını düşünüyor ve iktidar olmak isteyen Türk milliyetçilerinin taleplerini gereksiz, hatta maceraperestlik olarak görüyor. Dolayısıyla muhalefetin bu mevcut durumu kabullenişi; milletin alternatif iktidar arayışına mani oluyor ve doğal olarak devletin bu denli kötü yönetilmesine rağmen CHP de, MHP de devleti yönetmek için millet nezdinde itibar görmüyorlar.
...
CHP ve MHP'nin yapamadığını muhalif sivil toplum örgütleri, gazeteciler yapınca OHAL nedeniyle bir çok insanın canı yanıyor, yanacağa da benziyor.
...
Evet, devlet çok kötü yönetiliyor ama muhalefet de hiç yoktur ortalık da. Adeta hükümete " Aman yeter ki enkaz bizim üzerime kalmasın; gerekirse biz de size yardım edebiliriz" der gibiler.
...
Her zaman için iktidarı cüretlendiren muhalefetin yetersizliği olmuştur. 2006 yılından beridir Türk milliyetçileri MHP de değişim istiyor ancak Sayın Bahçeli her pahasına buna mani oldu. Otoritesini kaybetmemek için mahalle bazında başlamak üzere; genel başkan olduğundan beridir bir defa olsun delege seçimi yapılmadı. En son mahalle delege seçimini mahalle kırathanesinde rahmetli Başbuğ zamanında yapmıştık. Demek ki 19 sene boyunca MHP'de demokratik usuller terk edilmiş durumda. Bunun üzerine bina edilen her şeyin demokrasi açısından meşruluğu tartışılır. Partisi içinde dahi demokratik usul ve yöntemleri uygulamaktan aciz, ismi üzerinde tabanının güvenini kaybetmiş parti liderleri ve O'nun partisinin millete umut olmaya hakkı olmayacağı gibi doğal olarak yetkisi de hiç olmayacaktır. 


Emanetin Başkasına emanet Edilmesi
Peki partinize güvenip, inanılarak verilen oylarla elde ettiğiniz yönetme yetkisini; milletin huzuruna çıkıp; güven, ahlak, erdem, beceri kısaca liyakat sınavından geçip, milletin oylamasından geçmemiş "Cemaat" denen sivil bir "Güçle" niçin paylaştınız. Emaneti başkasına emanet ettiniz.
...
Milletin sana bir süreliğine emanet ettiği iradesini başka güçler ile paylaşman kendisine yapılan bir saygısızlık değilmiydi. Aynen tarım kredisi olarak alınan paranın hovardalıkta harcanması gibi bir şey olmuyormuydu.
....
Yukarıda AKP'nin anlatmaya çalıştığım hatası kandırılmadan önceki yaptığı hataydı. Evet, milletin iradesini suistimal etmek "Alnı secde gören, Allah'a yakın" olduklarını iddia edenlerin yapmaması gereken bir hataydı ve bu hata 15 Temmuz'a giden, millete ağır bedel ödeten Cumhuriyet tarihimizin en büyük hatalarından birisiydi.
....
Dolayısıyla ilk önce milletin iradesine yapılan ihanet; devamında vatana ve millete yapılan ihanetine giden yol oldu. Kandırılmış olmak bir sonuçtu; asıl olan milletin hesabında olmayanı başka bir hesaba dahil etmekti.


Konjukturel Tehdit
Bana "Sen ne yapmak istiyorsun, başını belaya mı sokmak istiyorsun" diyorlar.
...
"Hep korkulanı yaptığım için Mehmet Soral oldum" diyorum.
...
Allah herkesi doktor yapmaz ki; bu ülkeye "Bekçi" de lazim, "Çoban" da; değil mi?
...
Doktor da olamadık, çoban da; bari biz de başka bir şey olalım dedik. Ama hiç bir zaman sığıntı bir sünepe iken sırtımı güce yaslayıp, sahte kahraman olmayı düşünmedim.
...
Ne mutlu bana ki; hala muhalifim.
Tavsiye ederim insan kendini ''Adam'' hissediyor.


Köprüde Özçekim
Boğaziçi Köprüsünde özçekim; değil tır, bir otomobil durunca dahi doğal olarak hemen bomba imha ekipleri sözkonusu aracı hemen takibe alıp, gerekirse kontrolü şekilde patlatma ile köprü ve çevresi güvenli hale getiriliyor. Nitekim geçenlerde Boğaziçi köprüsünde benzini biten bir otomobil için aynı şekilde gereken yapıldı.
...
Peki Yavuz Sultan Selim Köprüsü'n de; tırı durdurup, özçekim yapan insanların devlet tarafından kıçlarına "Zararsızdır" diye kızdırılmış at nalından damga mı vurulmuş acaba.
Terör örgütleri malum köprüyü kapsam dışı mı görüyorlar. Yazık değil mi; karayolları ve polisin bu güvenlik zaafı yüzünden tır sürücüsü ve evladı özçekim yapalım derken kaza sonucu öldüler. Müsebbibi kim; elbet ki trafik polisi ve hele ki karayolları.
....
Peki diğer köprülerde gösterilmeyen bu müsamaha niçin Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde gösteriliyor; çünkü yeni yapıldı. Özçekim yapanlar çektikleri görüntürleri paylaşarak Türkiye'nin her tarafına yayacaklar ve Tüm Türkiye de Hükümetin nedenli "Büyük hizmetler yaptığını" öğrenecek(!) Peki nerden böyle düşünüyorum. Bunları yeterince tanıdığımı düşünüyorum.
E.. tabi canım; ne var yani ara sıra da ölenler olacak. Hizmeti duyurmak lazım; can cazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder