2 Eylül 2016 Cuma

DARBEDEN NEMELANMAK

Hani, Tuncay Güney denen bir Haham bozuntusu vardı. Ergenekon davaları sürecinde Bülent Arınç'ın talimatı üzerine kendisi ile iki saat boyunca Kanada'ya TRT1 ile canlı bağlantı kurulan ve yapılan kumpasın daha kuvvetli olmasını teminen Türk milletinin iyi yetişmiş değerlerinin hapse tıkanması için iftiralarına baş vurup, anlattıkları belge kabul edilen yavşak.
...
Şimdi nerede bu adam. O zamanlar aranp, bulunan bu yavşak şimdi niçin aranp, bulunmuyor. Arınç'a mı sorsak acaba; o bilir mi sizce? Kanada'dan iadesi istendi mi? TRT1'e iki saat canlı yayın yaptıran güç ne idi. Arınç bütün bu sürecin içinde olmuşsa niçin geçmişte icraat döneminde her vesile ile iki kelam etme zorunluluğunu hisseden bu insan dut yemiş bülbüle döndü. 
...
AKP bazı problemlerin, bilinmezliklerin üzerine gidemiyor; çünkü kendini onların içinde bulmaktan korkuyor ve bu korku devleti yönetme de sürekli zaafiyet yaratıyor. Erdoğan kripto cemaat mensubu AKP'lileri bulup, içinden def ederse; bu devleti muhalefetin de desteği ile düzlüğe çıkarabilir ancak hala birilerinin alınlarının secdeye değmesine aldanmaya devam ediyor sanırım.
...
Yine Erdoğan'a yalakalık yapma derdinde olan bazı AKP ve Aktroller; içinden geçmekte olduğumuz süreci dikkate almadan zaman zaman "Şaşkın ördek'' misali kıçları ile suya dalıyorlar. Mesela dün akşam bir TV programında AKP de önemli görevler yapmış ve bugün MYK üyesi birisi "Türkiye 90 yıldır bağımsız değil" diyor. Aslında; sanki bu dangalağın tasavvur ettiği "Devleti" Atatürk, arkadaşları ve o zamanın Türk milleti T.C Devletini kurarak bağımsızlığını ortadan kaldırmış gibi bir başka devletten bahsediyor.
...
Adam bugün AKP de karar alma merciinde ancak hala T.C Devletini içselleştirememiş durumda. Bu zihniyet de olan insanların darbe içinde darbe yapmaları ihtimali her zaman için mümkündür.
..
Bu ismini vermek istemediğim AKP'li (Kalleşlik ortalıkta kol gezerken) dangalağın "T.C Devleti 90 yıldır bağımsız değildir" demesi; yine programda bir başka AKP'linin "Bayram kutlamalarının askeri törenlerle, geçişlerle yapılmasının ve kutlamasının bir önemi kalmamıştır, gereksizdir" demesi ve yine zaman, mekan, tarz ve konjuktür hiç uygun değilken; GATA'nın isminin değiştirilip, aynı gün siyasal islamcilarin simgesi Abdülhamit'in isminin verilemsi; hastahaneyi devredenin asker ve komutan olması; devrini alanın türbanlı bir bayan olması; türbanlı bayan polislerin de teşkilata alınacakları gibi örnekler siyasal İslam'ın kavgasını bütün şartlara rağmen devam ettirmek istediğini gösterir. Nedir bu telaş. 
....
Oysa AKP de darbe gecesi İstanbul İl Başkanlığı'na asılan Atatürk posteri, Milli Eğitim İlçe Müdürlüklerine gönderilen "Okulunuzun her tarafını Atatürk posteri ve Türk Bayrakları ile donatın" tamimleri gibi Cumhuriyet değerlerini önemseme girişimleri özelikle biz muhaliflere umut ve cesaret vermişti. Yoksa bunlar bir oyunmudu. 
...
Yukarıda bir kaç örnekle anlatmaya çalıştığım eylem ve düşünceler; fırsat bulunursa darbe içinde darbe yapıldığı veya yapılacağı endişesini uyandırıyor. Buna dense dense darbeden nemelanmak denir.
AKP hala bu devleti ve milleti yönetmek istiyorsa özellike TV'lere çıkan mensuplarının konuşmalarını takip edip, amaçlarının ne olabileceğini analiz etmelidirler. MHP de paralelci arayacaklarina kendi içlerindeki kriptoları ortaya çıkarsınlar.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder