6 Ağustos 2016 Cumartesi

ORDUYA DARBE GİRİŞİMİ

Ben MHPl'liyim; ideallerim ve ülküm doğrultusunda taleplerimi partime iletmek ve gerektiğinde uyarmak en doğal hakkım. Çünkü bu partide sadece yönetenlerin değil hepimizin alın teri, emeğimiz ve göz nurumuz var. Partiyi keyfiliklere terk edersek ve susarsak; bunun da Allah'a hesabını vermek gibi bir sorumluluğumuzun olduğunu biliriz. 
...
Özellikle dün akşam CNN Türk'de eski Genel Kurmay Başkanını dinledikten sonra; Türk Ordusu üzerinde yapılan yeni düzenlemelerin vehametini daha iyi anladım. Sayın Devlet Bahçeli hala hükümet tarafından yapılmak istenen değişikliklere tepki göstermiş değil. Fark ediyorum ki aklı başında her Türk milliyetçisi olup bitenlere razı değil. MHP'nin varlık nedeni diğer hükümetlerin yapmak istediklerini gerçekleştirmekte koltuk değneģi olmak değildir. Özellikle Türk Ordusu üzerinde yapılmak isenen "Iğdış" etme operasyonuna her Türk milliyetçisinin ve özellikle de MHP'nin engel olması varlık nedenimizdir.
...
Türk ordusuna "Güven" degil, "Güvensizlik" esas alınmış. Sanki geleneksel ordumuzun varlığı hep hükümetlere darbe yapmak içinmiş de; hükümet bunu sona erdirmek istiyor ancak bunu yaparken de gerçek düşmanla savaşabilecek; emir komuta zaafiyeti olan, motivasyon eksiklikleri ile donatılmış bir ordunun inşasına neden oluyorlar.
...
Milli Savunma Bakanı Genelkurmay Başkanının haberi olmadan orduya her türlü şekilde emir verebilecek konumda.
....
Asker yetiştiren kurumların durmu ise bir felaket. Dünyanın her ülkesinde ordulardaki en belirgin şey kesinlikle emir komuta bütünlüğü ve askeri eğitimlerde ihtisasın baz alınmasıdır. Müthiş bir yetki karmaşası var. Askerî hastahaneler aynı zamanda savaş şartlarında nasıl hizmet verildiği üzerine de eğitim verip, varlığını sürdürürler ama şimdi kaldırılıyor, mevcutlar da Sağlık Bakanlığına bağlanıyor.
...
Ve sonuç itibariyle her zamanki gibi "Siyaset Kurumu" bu millete yaşattıkları olumsuzlukların nedeni olarak kendini değil bizatihi yine kurumları görüp, onların genleri ile oynayarak yeni bir probleme zemin hazırlıyorlar.
...
İlker Başbuğ siyaset kurumuna diyor ki; "Ulan (bu ifade bana ait) bir gencin fikri yapısı lise yıllarında oluşuyor ve bu çocuklar liseden çıkıp, sınavla harp okuluna geliyorlar. Bu gençlerin oluşan fikri yapılarına müdehale etmek artık mümkün olmayabiliyor. Sen milli eğitim bakanlığı olarak bu çocukları niçin cemaate kaptırdın. Senin yetersiz denetimin, oy kaygısı ile göz yumman sonucu malum şekilde sızmalar oluyor. Milli eğitim Türk Ordusu'na bağlı olsaydı biz bu sızmalara fırsat vermedik"
Aslında Başbuğ Paşa mealen bunu söylemiş oldu. Bu arada diğer Genel Kurmay Başkanlarının ketumluluklarını anlamak mümkün değil. Hele ki şu Özkök Paşayı çok merak ediyorum. Orduyu ığdış etme, sur da ilk gedik açma onun zamanında oldu.
...
Not:Bahçeli'nin bugünkü(2.8.2016) salı konuşması yukarıdaki görüşlerimi değiştirmemiştir; zira atı alan Üsküdar'ı geçince sonradan söylenenlerin hiç bir hükmü olamaz.
Mehmet Soral

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder