9 Aralık 2015 Çarşamba

STOCKHOLM SENDROMU VE DEVLET BAHÇELİ

Sayın Devlet Bahçeli milliyetçi sivil toplum örgütlerini destekleyip, onlar arasında bir koordinasyon yapmayı hiç düşünmemiştir. Oysa bir ideolojik fikir hareketi için en önemli unsur sivil toplum örgütleri ile desteklenmesidir.
"Hareketin" gittikçe büyüyüp, gelişerek kendi kontrolünden çıkarak, hareket mensubu başka kanaat önderlerinin inisiyatifine geçeceği korkusu Sayın Devlet Bahçeli'nin kâbusu olmuştur.
Özellikle 1980 öncesi Milliyetçi Cephe hükümetlerinin kurulmasında etkin güç olmuş olan milliyetçi fikir kulüpleri, toplum örgütleri ve derneklerin etkinlikleri, milliyetçi duruş ve haykırışları, Sayın Bahçeli'nin Genel Başkanlığı süresince dikkate alınmamış, hatta kendilerine yok hükmünde muamele yapılmıştır. Oysa bu yerler partinin beslendiği, kendini ifade ettiği yer ve kaynaklardı.
Gerek parti gerekse milliyetçi sivil toplum örgütleri arasında karşılıklı etkileşim ve destek birbirlerinin kaynaklarını besleyip yetersizliklerini gideriyorlardı.
Sayın Bahçeli'nin "yönetme tarzı" sadece partiyi "güdük" bırakmamış aynı zamanda milliyetçi düşünce ve fikri etkinlikleri canlı tutan kuruluşlarımızı da köreltmiştir. Dolayısıyla Türk Milliyetçiliği hareketi Sayın Bahçeli'nin sayesinde kendi kendini bitiren bir sürece girmiştir. Türk milliyetçiliği adına var olan her kurum ve kuruluşlar körelmiştir. Milliyetçiler bugün aşırı yorgun ve bitkinlik içerisinde; tükenmişlik sendromu yaşamaktadır; bunun tek müsebbibi de Sayın Devlet Bahçeli'dir. 
Hala "Hareketin lideri Devlet Bahçeli" diyenleri anlamak mümkün değil. Sanırım bu arkadaşlarımız "Stockholm Sendromu"na tutulmuş iyi niyetli insanlarımız, Kardeşlerimiz, yakınlarımız.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder