26 Şubat 2017 Pazar

BU NE SINIR TANIMAYAN HADSİZLİKTİR

Üsküdar AKP teşkilatı afişler hazırlayıp, rahmetli Başbuğ'un da üzerine resmini basarak, kendisine atfen "MHP eski genel Başkanı Alpaslan Türkeş" de başkanlık istiyordu" diyerek, rahmetlinin düşünmediğini düşündürerek ve de üstelik sıradan bir genel başkan statüsüne indirip "MHP eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş" diye de imzasını açarak paylaşmışlar.
...
Beyler rahmetli insan bir davanın banisi olup, ismi sıfatı ile beraber söylenir, yazılır; "Başbuğ Alparslan Türkeş" diye. Genel Başkan arıyorsanız; o da şimdilik Devlet Bahçeli dir.
... 
Gazeteci Taha Akyol'un şahitliğinde biliyoruz ki; Başbuğ Alparslan Türkeş "Hürriyetçi Demokratik Parlamenter sistem"den yana olduğunu yazdığı kitabında ifade etmiştir.
...
Referansınızı, önünde diz çöktüğünüz, kendi fikir adamlarınızdan mesela rahmetli Erbakan hocadan alabilirsiniz. Hiç olmazsa ölüye saygı gösterin. Kendini savunamayacak insanlara atfen fikir ve düşünce iftirasında bulunmayın. İşbirlikçi, yol arkadaşınız Bahçeli bile güler geçer bu iftiraya çünkü gerçek olsaydı ilk önce o sarılırdı ''Türkeş Bey de Başkanlık sistemini istiyordu'' diye. Kul hakkı denen bir şey var, siz bunu bilmezmisiniz. Başbuğ'un üzerinden çekin kirli ellerinizi.
...
Taha Akyol 7.2.2017 tarihli Hürriyet Gaztesindeki köşe yazısında diyor ki;
''Ben MHP’nin Genel İdare Kurulu’na 1977’de seçilmiştim, Türkeş’in de avukatı olmuştum. Merhum Türkeş’in ağzından hiç “başkanlık sistemi”ni duymadım. 
Kendisinin 1977 basımlı “Gönül Seferberliği” adlı kitabından bir cümle:
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin yolu hukukun üstünlüğünü esas alan, çok partili, demokratik, parlamenter, hürriyetçi nizamdır.” (s. 243)
1997’de vefat eden Türkeş’in sistem değişikliğini isteyen tek konuşması olmamıştır. Olsaydı bile bu, Türkiye’de bugün sistem değiştirmenin gerekçesi olabilir mi?
...
Umarım kul hakkı ile cebelleşmemek için bu hatanızdan dönersiniz muhteremler ancak siyasetinizi arsızlık üzerine konumlandırdığınız için umurunuzda olacağını sanmıyorum.
...
AKP amblemi altında Bağbuğ'un resmi ve AKP'nin referandum propagandası; ne günlere geldik Allah'ım.
Ülkücülere bu zulmün yapılmasının müsebbibi olanları er geç kaçtıkları salonlara tıkayıp, hesabını soracağız elbette. 
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder