24 Eylül 2016 Cumartesi

SESSİZ ADAMLAR ETKİSİZ ADAMLAR


Meral Akşener
Devlet Bahçeli
Gerek Yandaş Medya gerekse Merkez Medya tarafından TV ekranlarına çıkmasına ambargo konan Meral Akşener Hanım'ı Türkiyem TV deki gazeteci Yavuz Selim Demirağ ile sohbetini izliyorum. 
...
Meral Hanım'ı izledikce ister istemez bir siyasetçi olmasının dışında aynı zamanda entellektüel Türk aydını ve Türk kadını olarak kendisini fark ettiriyor; her geçen gün de dikkatleri üzerine çekerek genel kabul görüyor. Ancak bu özelliği aynı zamanda başına bela oldu ve TV kanallarına talimatlar uçurularak ismine ambargo konuldu.
Tabiki bu özelliği ile saatlerce süren canlı bir TV programında sorulan her soruya cevap vermesi, sohbetindeki entellektüel zenginlik ve derinlik kendisini izletiyor. Bunun kaynağı elbette kişinin kendisne olan özgüvenidir. Sayın Bahçeli nin "Ben varken onlar da kim oluyormuş" edasına karşılık; Meral Hanım'ın özellikle milliyetçi hafızaya atıf yaparak Atatürk, Başbuğ Türkeş, Mümtaz Turhan, Erol Güngör, Ziya Gökalp ve daha birçok değerli isimden bahsetmesi sanırım onun ülkücü ve Türk milliyetcisi kimliğini tartışanları utandırıyordur.
...
Başbuğ Türkeş dönemi hariç son 19 yıllık MHP nin mazisine ve onun genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin liderlik, entelektüel birikim ve "Sosyal insan" vasıflarını gözden geçirdiğimizde; düşünebiliyormusunuz 19 yıl boyunca seçimler arifesi dışında bir kez olsun iç ve dış siyasete dair bir sohbet ortamında TV'ye çıkıp, güncel olayları her türlü yönüyle değerlendiren entellektüel derinliği olan bir sohbetine şahit olamadık.

Ahmet Necdet Sezer
...
Bu kadar önemli sorumluluk taşıyan mevkilerde bulunan eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Devlet Bahçeli'nin TV ekranlarından korkmalarına hiç bir zaman anlam veremedim; aksine kendilerini millete o kadar alıştırdılar ki; neredeyse suskunluklarındaki "Derinliğe" keramet etfettiler adeta.
...
Türkiye de çok haince ve alçakca bir kalkışma oldu ama bu devlete Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Ahmet Necdet Sezer den hiç bir yorum alamadık ancak ve de maalesef sol veya sosyal demokrat dostlar Tarık Akan'ın cenazesine katılımını çok önemsediler ve Tarık Akan'ın genel duruşuna uygun hiç bir davranışına şahit olmadığımız muhtereme methiyeler düzüyorlar. Yine Devlet Bahçeli benzer şekilde malum kalkışmadan sonra; üstelik de kendisine darbe gecesinin kahramanlarından birisi olması payesi verilmişken; hala Meral Akşener'e ayaküstü sorularla kara çalma çabaları dışında sesini duymadık, soluğunu hissetmedik.

...
Bilim adamı falan değilim. Dolayısıyla hangi görevler için hangi meziyetler gereklidir onun hükmünü veremem ancak herkesin bildiği; siyasetcinin en belirgin özelliği özgüven duygusunun yüksek oluşu ve herhangi bir durum/haller karşında adeta hazırda bekleyen, söyleyecek bir çift sözünün olmasıdır. Devlet Bahçeli hiç bir zaman böyle birisi olamadığı için Türk milliyetçileri iktidar yüzü görmemiştir. Recep Tayyip Erdoğan da aksine bunu sürekli başardığı çin de zirveden inmemiştir. Bunca yanlış ve kendi itirafı olan aldatılmışlığına rağmen sahip olduğu aşırı özgüveni sayesinde hala zirvede tutunmayı başarabiliyor.
...
Ha, peki bu "Sessiz, etkisiz adamlar" bu makamlara nasıl geliyorlar; gelmiyorlar ki getiriliyorlar. 
İrademizle gelmedikleri için irademizle göndermek istedigimizde de doğal olarak gitmek istemiyorlar.
Velhasıl kelam; sessiz adamlar aynı zamanda etkisiz ve de sorunlu adamlar oluyorlar.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder