22 Ekim 2013 Salı

NİCE KAHRAMANLAR YARATTIK; OY İÇİN...

Pilotlarımız kurtuldular, Allah selamet versin.
Ebette ki çeken bilir. Kendileri ve aile fertleri için empati yaptığımda tüylerim diken diken oluyor.
Bu aslında, T.C. Devleti olarak gereksiz yere edindiğimiz düşmanlığın bir diyeti, bedeliydi. Bu bedel karşılığı ne verildi, onu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz ancak bir gün İsrail gizli servisi bununla ilgili açıklama yaparsa, biz de öğrenmiş olacağız.
Bu konuda benim esas dikkatimi çeken; bütün olup bitenlerin müsebbibi olan ve yürüyüşüne meftun olunan kişinin, savaşı kazanmış komutan edasıyla pilotları karşılamaya gitmesidir. Her olup, bitenden sonra sürekli siyasi rant hesabı yapılıyor ve her türlü süreç ona göre dizayn ediliyor. Bence büyük devletlerin yöneticileri bunu yapmazdı; yaparsalar da zafiyetten öte başka bir mana taşımazdı. Duygusal manada güzel bir görüntü ama siyasi manada kesinlikle bir zafiyettir. Evet, birileri başbakan tarafından hava alanında karşılanmayı hak etmişlerdi, kırk bin kişinin katli, malumu getirdiklerinde ancak onlara böyle bir muamele yapılmadığı gibi, 18 yıl da hapse mahkum edildiler.
En güzel karşılama şekli; pilotların evlerinde ziyaret edilmeleriydi, gizlice.

Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi Sayın başbakan ''Türkiye ortalama algısı''nı yönetmeyi ve buradan siyasi getirim elde etmeyi çok iyi biliyor ve her fırsatı da bu manada değerlendirmeye çalışıyor. Mesela, pilotların ''senin yanlış politikalarının bedelini biz ödedik, Sayın başbakan'' sorgulaması ile karşılaşma ihtimalini göz önünde bulundurmuyor. Çünkü o inanıyor ki, ''ortalama Türkiye algısı'' böyle bir sorgulama yapmaz. ''Türkiye ortalama algısı'' olayın başı neydi de sonu böyle oldu sorgulamasını yapmaz. Olayın başında ham hayal, hezimet, zafiyet var sonunda da zafer var(!) Bu malum ''algı''nın umurunda bile değil olayın başı neydi? Hatırlamaz bile, hatırlatacak olsan; ''onu da nereden çıkarıyorsun canım!'' suçlaması ile karşılaşırsın.
Klasik üçüncü dünya ülkelerini yönetebilme siyasetinin malzemeleridir bütün bu karşılama gösterileri.
Daha nice kahramanlar yaratacağız; onları öpeceğiz usulünce, sarılacağız doyasıya boyunlarına...
İşte bu nedenle;
''Türkiye ortalama algı düzeyi’’ni tanıyıp, ona göre siyasi mücadele yöntemleri belirleyip, uygulamadığın sürece kim anlar senin ''Suriye tezkeresi''ne niçin evet dediğini, Sayın Bahçeli.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com
20.10.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder