25 Aralık 2017 Pazartesi

GÜNDEME DAİR ''ORDAN BURDAN ŞURDAN''

PKK ile yapılan görüşmeler, fetö le de olur mu?
PKK ile üç kez sözde barış süreci için diyaloğa girildi; silahlar susup, KCK yapılanmasına fırsat verildi. En son ise Dolmabahçe mutabakatı, Apo'nun "10 emri" ile vali ve kaymakamlara; "Hele elleşmeyin, bir süreç başlattık, akamete uğramayın" talimatı ile malum bölgemizde PKK tarafından cadde ve sokaklar tutuldu, barikatlar kuruldu, bazı evler sığınak ve mühimmat deposu haline getirildi. Evler arası tüneller açılıp, hendekler kazıldı. Halk kendi evinde PKK tarafından esir alındı. Ev ahalisi militanlarla aynı odaları, mekanları paylaşmak zorunda kaldı.
...
Yüreği "Yufkalı" Bülent Arınç ise bu hali "Biz PKK'yı o kadar kendi haline bırakmıştık ki; militanlar ellerini kollarını sallayarak askerlerimizin önünden geçiyorlardı.
...
Bunlar hislerime dayanarak yaptığım bir çıkarsama olmayıp; bizatihi Cumhurbaşkanı ve zamanın Başbakan yardımcısı tarafından yapılan itiraflardır.
....
Şimdi sormak isterim; FETÖ ile de böyle bir süreç yaşanabilir mi; 16 yıllık geçmişe dönük olup bitenleri; neden ve sonuçları bakımından analiz ettiğimde; hükumetin çok değişken, İstikrarsız; çelişki dolu hükumet etme biçiminin yarattığı güvensizlik nedeniyle yaşanabilir diyorum. 


Önemine binaen yeniden hatırlatmak üzere.
Erken seçim ihtimali de dikkate alındığında; mevcut siyasi partiler yasası gereği kısa zamanda teşkilatlanmayı tamamlayabilme telaşı ile benim de tespitlerim olduğu üzere; İYİ PARTİ teşkilatlanmasında eleştirilebilecek atamalar elbette oluyor ancak sürecin doğası gereği bizlerin irademizi ortaya koyarak, seçme şansımız yoktur. Ancak bu atama yönetimler tamamladıktan sonra olağan kongreler başladığında artık seçicilik devreye gireceğinden o zaman eleştiri halkımızı kullanma imkanını bulacağız. Bu aşamaya kadar teşkilatlanma sürecini salimen atlatabilmek için Meral Hanım ve genel merkeze rahat çalışma ortamı sağlamak, tüm inisiyatifi onlara bırakmak lazımdır.
...
Dolayısıyla tüm eleştiri haklarımız saklı tutmak kaydıyla; notlarımızı alıp, olağan kongre süreçlerinde gerektiğinde onlara dönerek, parti tüzüğümüzde yazılı üyelik haklarımıza dayanarak, seçicilik hakkımızı sonuna kadar kullanıp, en liyakatli yönetici ve kadrolarımızı teşkilatlarımıza taşıyacağız.
...
Şu aşamada şahit olduğumuz eksiklikler, yanlışlar olsa bile önlem adına yapılacak müdahaleler partiye zarar verebilir. Doğal olarak bizlerin de olağan kongre süreçlerinde yaşanacak rekabet ortamlarına Genel Merkezce müdahalenin yapılmaması en doğal hak ve beklentimiz olacaktır. Bugünkü konjonktürde eleştirilerimizi, beğenmezükcü yaklaşımları bırakıp, daha sonraki parti içi demokratik haklarımızın takipçi olmayı düşünelim derim.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder