9 Eylül 2017 Cumartesi

GÜNDEME DAİR ORDAN BURDAN ŞURDAN

Birisi bana ''fetöcüsün'' demiş.
Bazılarının kafalarına çaka çaka ''Fetö kirletmesi'' olduklarını söyleyince; hemen dönüp bana ''Sen ''fetöcüsün'' diyorlar. Biliyorum, acının verdiği can havliyle söylenen sözler bunlar. Vallahi onlarla sevişme tarzı bize uymaz; kulağınıza fısıldamışlar zamanında; işe nereden başlanacağını. Kim ne yapar ki benim gibi acemiyi, kara cahili; uçkur denince gemi halatını hatırlayanı

Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış.
Sayın Bahçeli'yi yirmi yıldır başbakan yapmak için uğraşıyoruz oy alamıyoruz da; Recep Tayyip Erdoğan'ın yardımcısı olacağı için mi oy alacakmış.Tamam işte ait olduğu yeri bulmuş. Biz Türk milliyetçileri olarak "Recep Tayyip Erdoğan'ın yardımcısı" olacağım diyene değil, "Ben Cumhurbaşkanı olacağım" diyene, Sayın Meral Akşener'e oyumuzu vereceğiz.

Atatürk'süz müfredat
MHP yetkilisi muhterem "Atatürk'süz müfredat olamaz" demiş. Olur, olur; hem de sizin desteğinizle bal gibi de olur.
... 
Yaptırım gücünüzü AKP'nin selameti için kullanacaksınız, sonra da hiç yaptırım gücünüzün olmadığı bir durumda milletin gazını almak için yel değirmenine savaş açacaksınız; ve sonra biz saflar Atatürk'e sahip çıktınız diye size alkış tutacağız öyle mi. Geçiniz bunları. 7 Haziran sonrasından günümüze kadar hükümet ve Tayyip Erdoğan'ın yapıp ettiklerinin vebalinden siz de sorumlusunuz.


Cihat üzerine...
"Cihat" denen şey; değerleri üzerine ulvi kıymetler atfettiğimiz şeyler için verilmesi gereken mücadelenin adıdır. "Çocuklarımıza Cihad'ı öğreteceğiz" demekle, benim tarifini yaptığım "Cihat" arasında hiç bir benzerlik yoktur. "Çocuklarımıza cihadı öğreteceğiz" diyenlerin tek amaçları; Siyasal İslamcılığa gönüllü yetiştirmektir. Kimse bana bu ard niyetli hikayeyi yutturamaz. Sonuçta bu sözün sahiplerini tanıyoruz. "Allah bizi affetsin" pişmanlığını bir daha yaşamamak için "Cihat" yerine "Kutsalımız uğruna savaşmayı öğreteceğiz" tarifini yapmanız devletimizin ve milletimizin bekası için elzem olandır. 

Kuzey Irak'da yapılacak olan referandum
T. C Devleti olarak Kuzey Irak'da malum referandumun yapılması durumunda; Kuzey Irak'a gerek hava yolu ile gerekse sınırdan bir kedinin geçişine dahi izin verilmeyeceğini; Kuzey Irak'ta, gerekse Türkiye'de karşılıklı tüm temsilciliklerin kapatılacağını, Kuzey Irak menşeli tüm firmaların faaliyetlerinin durdurulacağını ve belli bir süre sonra ülkemizi terk etmeyenlerin mal varlıklarına el konulacağını niçin dünya kamuoyuna deklare etmiyoruz.
...
Hükumetin Kuzey Irak'ta olup bitenlere dair yaptığı açıklamaların samimi olduğuna inanmıyorum.
Kardeşim eğer sen onların "sembollerini" yani paçavralarını ülkemizin en önemli iki güzide şehrinde göndere çekersen; kusura bakma,, elbette samimiyetinizden şüphe ederim. Nitekim T.C Devletinin bu tavrı muhtemelen Barzani tarafından malum oldu bittiğe razı olacağımız şeklinde yorumlandı veya kendisine öyle vaad edildi ki; hemen sonrasında Barzani gizli ajandasını açıkladı.
...
İran'ın, merkezi Irak hükumetinin ve Türkiye'nin rızası olmadan oradaki bir "Devletçik"in yaşama şansının olmayacağı aşikarken; Barzani buna nasıl cür'et edebiliyor; biraz düşünelim lütfen.
Arkasında ABD var diyenlere de sözüm; madem öyle, yukarıdaki kaleme aldığım deklarasyonu dünya kamuoyuna ilan edelim ki; ABD de hissesine düşeni alsın. Hükumetimiz bunu da yapamaz; zira devletin ve milletin bekası için değil, intikam duyguları ile sürdürülen fetö ile mücadele için ABD'nin kesinlikle desteğine ihtiyaç olunduğunu belki de en iyi bilen Erdoğan'dır. Dikkatinizi çekerim, yetkili hiç bir AKP'linin 15 Temmuz darbesinin arkasında ABD vardır dediklerini duydunuz mu; duyamazsınız Çünkü her şeye rağmen Erdoğan ABD ile ilişkilerini iyi yürütmek ve ABD'ye "Sen fetö'den vazgeç, senin için lazım olanı biz de sağlarız" diyen gizli bir ajandanın olduğunu düşünüyorum. Her ne hikmetse her gün Almanya ve yetkililerine laf sokuşturan hükumetimiz fetö'nün karargah kurduğu ABD'ye aynı üslupla soru sorup, gerekeni yapmıyor.
...
Lütfen zihnimiz zorlayarak biraz düşünelim; siyasi yasaklı ve hiç bir görevi olmayan İstanbul eski bir belediye başkanı nasıl oldu da son 15 yılın tek hakimi oldu. Aman Cüneyd Zapsu'yu da unutmayın. Hala şu anda ABD de olup da; "Erdoğan'ı kanalizasyona süpürmeyin, kullanın'' telkininde bulunuyor olabilir.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder