20 Şubat 2017 Pazartesi

DÜN GECE İSTANBUL'DA OLMAYAN OLDU

Dün gece İstanbul da düzenlenen MHP eğlence gecesinde, son günlerin AKP-Balgat (Özellikle MHP demedim) evet cephesi işbirliğinin anlamına binaen,ruhuna uygun olark salonun değişik yerlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın da posterleri asılmış. Ben 55 yaşında bir ülkücüyüm, şimdiye kadar Atatürk dışında hiç bir Cumhurbaşkanının posterinin veya resminin MHP eğlence veya toplantı salonlarına asıldığına şahit olmadım. İşin komik tarafı bu duruma mazeret uydurmaya çalışan gönüldaşlarımızın canhıraç çırpınışları.

Neymiş efendim, bu tür etkinliklerde geleneksel olarak günün cumhurbaşkanının posterlerinin asıldığı; salonun AKP belediyesine ait olduğu; dolayısıyla daha önceden sabit posterin asılı olduğu; falan, filan...
Bunların hiçbirisi doğru mazeret olamaz. Özel gecemiz bize özeldir. Aidiyet hissi duymadığımız veya bize böyle bir hissi duymayan kişi, grup veya siyasi partilere ait ''Değerlerin'' benim gecemde ne işi olabilir ki; anlam vermek mümkün değil. Kaldıki, belediye binları o belediye başkanlığını kazanan siyasi partilerin şahsi mülkiyetlerine geçmiyor ki.
O posterdeki gözlerin herbirinizin gözünün içine içine bakarken hiç mi aklınıza gelmedi ayaklar altına alındığımız; hiç mi aklınıza gelmedi uçkur suikastları düzenlenip, sonra da meydanlarda genel halimiz olduğunun haykırılması; hiç mi aklınıza gelmedi Fatiha'yı bilmediğimiz iftirası; hiç mi aklınıza gelmedi; karşıma Türklükle çıkmayın aşağılaması...

2006 yılından beridir hiç bir zaman kendisine inanıp, güvenmediğim; bir misyon yükleyemediğim Sayın Devlet Bahçeli'ye atfen yapılan; bugün daha iyi anlayabildiğm, çoğu da haklı eleştirilere karşılık; savunma adına; konu edilen tutum ve davranışlarına kudsiyet atfederek, aklından dahi geçiremeyeceği anlamları yüklemek için çırpınışlarımı hatırladım. Benim yaptığım elbette MHP'nin kurumsal kimliğine sahip çıkmak ve başarısına odaklanmış olmamdı.
...
Dün gece o salona bizim geleneğimizde olmayan bir şekilde günün cumhurbaşkanının posterinin asılmasının anlamı; artık Türk milliyetçileri, ülkücüler olarak ciddi bir kırılma sürecini yaşamaakta olduğumuzdur. Dolayısıyla önümüzdeki referandum biz ülkücüler için yaşadığımız kırılma ile hesaplaşma fırsatı verecektir.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder