7 Eylül 2014 Pazar

KRALIN SOYTARISI

Fikret Bila Davutoğlu'na soruyor; açılım ISID ve rehineler konusunda. Program sunucusu soruların zor yerden geldiğini anlayınca verilecek cevabı beklemeden "şimdi paralel yapıya geçiyoruz" diyerek soruları kitabın kolay bölümünden sormaya devam ettiler.Gayet demoktatik yöntemlerle, özgür bir ortamda "baştayinimiz" ülkemizin güzel insanlarini aydinlatmiş oldular(!)
Hişt... "Baştayin" bu durumu "yerliler"e yutturabilirsin, ama "düşünen adam"a yutturamazsın.
Şimdi çok merak ediyorum; bu moderatör denen zatın soyu sopu, torunu torbası velhasıl tüm efradı zaman zaman bu ayıp kendisine hatırlattıklarında söyleyebilecek bir sözü olabilecek mi?
Siz deyin onbeş ben diyeyim yirmi senede henüz yeni kurulan bir devletin; o zamanki demokrasi anlayışını ve uygulayışını bugünkü çağdaş dünyanın geldiği gelişmişlik düzeyini dikkate almadan; sanki ogünlerdeymişiz gibi eleştirerek son oniki yılın kesintisiz iktidar gücünü eline geçirenler ve bu gücü hiç hak etmedikleri halde bir lütuf gibi onlara sunanlar; siz hiç utanıp, hicap duymazmısınız; onbeş senede kurulabilen, seksen senelik tecrübesi olan bir ülkenin demokrasi seviyesini ve algı düzeyini; ekli video da görüldüğü gibi; doksan sene öncesine yani ancak kral soytarılarının moderatörlük yaptığı bir döneme götürmekten.
Oh ne güzel; soru hazır, cevap hazır nasıl olsa soytarı da hazır.
Çift yönlü yollar, gökyüzünü delen beton yığınları ve yeri delen tünelleriniz; bütün bunlar çok güzel ama yukarıdaki video da geçen muhabbetin vahametini hiç bir tüneliniz, gökdeleniniz, havuzunuz, medyanız telefi edemeyecektir.

Mehmet Soral
06.9.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder