3 Haziran 2013 Pazartesi

ZEKAMIZI ORANTISIZ KULLANDIK, ÖZÜR DİLERİZ



Başbakan protesto eylemlerinde buluna herkesi CHP'li olarak görüyor ve kabul ediyor. Herkes biliyor ki CHP bu denli organize olabilseydi, siz o makama bu kadar kolay gelebilir miydiniz ya da bunca sene kalabilirmiydiniz? Bir Türk milliyetçisi olarak, Türkiye Cumhuriyeti tarihine karabasan gibi çöreklenen; açlığımı unutturup ailemin, milletimin ve devletimin bekası için ciddi endişelere sevk eden AKP ve hükümetini uyarmak, kontrolünü sağlayamadığı gücünden aldığı pervazsızca uygulamalarını protesto etmek adına malum eylemleri ''milli şuurdan kaynaklanan eylem mantığı'' çerçevesinde destekliyorum. Ve yine bir Türk milliyetçisi, Türkiye sevdalısı olarak sizin malum eylemlere karşı yangına körükle gitmenize karşın, ''şuurlu'' bir şekilde başta kendi çocuklarım olmak üzere bütün gençlere ''yabancı istihbarat örgütlerinin tuzağına düşülmemesi'' uyarısında bulunarak bir yerde sizden çok size yardımcı oluyorum ama maalesef ''kullanılan oyların zeka ortalaması'' ile sayılan oyların matematiksel toplamı aynı manaya gelmez ve siz sürekli oyların matematiksel toplamına değer atfettiğimizden, ''kullanılan oyun zeka katsayısı''nı yaptığınız hesaplamalarda dikkate almıyorsunuz. Belki de en büyük hatanız budur. ''Kendisine su sıkan polise börek ikram eden kız''ımızın zekası ile baş etmeniz mümkün değil. Bu zekayı uysallaştıramazsınız, ancak onu dinler ve ona değer verirseniz ondan faydalanmış olursunuz. Eylemde, kalabalıklar arasında koşuşan köpeğe ''biber gazı'' sıkan polis memurunun ''zekası'' ile yapılan eylemleri kontrol altına almanız mümkün değildir. Bence tez elden ''polise börek ikram eden genç kızımız''ı yanınıza almaya bakınız. Her eylemden sonra sadece polisten rapor istemeyin, birde bu gençlerimizden rapor istemeyi deneseniz…

Sayın başbakan ‘’delikanlı gençlik’’ diken üstünde. 24 ve 17 yaşındaki iki oğlumu her gün kontrol altında tutmaya çalışıyorum. Bu gençleri devletine karşı hınç ve öfke dolu hale getirmeye ne hakkınız var. Kendi evlat ve yakınlarınızı suni cennetler içinde, emin ve en güvenilir şekilde güvenliklerini sağlamış olabilirsiniz, ya bizim çocuklarımız. Milli ve gayri milli değerler dışında siyasi manada hiçbir ön kabulleri yoktur çocuklarımın. İdeolojik ilkelerim gereği götürmek istediğim yer ve mekanlara gitme konusunda zorlandığım bu ‘’delikanlı’’ları siz Taksim’e götürmeye ikna ettiniz, tebrik ederim sizi. Demek ki sessiz ve uysal öğreti ve telkinlerim konusunda sizin kadar başarılı olamadım, yazıklar olsun bana değil mi? Gençliği tahrik etme konusunda ne denli başarılı olduğunuz konusunda; evet, karşınızda şapka çıkarıyorum.
Kral çıplak demekten korkarak olup bitenleri CHP’ye maal ederek gerçeklerden kaçamazsınız. Sen binlerce yıldır bedel ödeyerek bu topraklara adını koyan ve sahibi olan milletin adını değiştirmeyi ‘’oyların matematiksel toplamı’’ın dan aldığın güçle yapmaya çalışırsan elbette ki söylenecek sözümüz, yapılacak eylemimiz olacaktır.‘’Asker millet’’ algısının dayanağı asker sevgisidir. İktidara geldiğinizden günümüze kadar orduya karşı tutum ve davranışlarınızla ona yeterince destek olmayarak bu algıyı yerle yeksan ettiniz. Filistin de üç beş Filistinli öldürüldüğünde yaygara kopana siz, aynı günlerde bir gecede 600 Doğu Türkistanlı Türk’ün öldürülüp, izlerinin ortadan kaldırıldığında hiçbir şey yapmadığınız gibi Hamas liderini kırmızı halılarla ağırlarken, Doğu Türkistan acısının sürgündeki lideri Rabia Kadir talep etmesine rağmen vize verilmedi ve Türkiye ye sokmadınız. Durduk yerde, ''komşularımızla sıfır sorun'' deyip, kanka olduğun Esad'la ''Esed'' haline geldiniz. Bedelini de hem Suriye halkına hem de, en son Reyhanlı da olmak üzere Türk milletine canını acıtarak, hatda kaybettirerek ödetiyorsunuz. Niçin? Bunun hesabı sorulmamalı mı? ''Büyük şeytanla işbirliği'' ve egonuzun tatmininin bedelini ödemek zorundamıyız.

Özelleştire, özelleştire satılmadık devlet malı bırakmadınız ve buradan gelen paraları sürekli hizmet sektörüne yatırarak(tüp geçitler, yol, plazalar, AVM’ler, hastaneler) sanayiyi göz ardı ettiniz. Bacası tüten bir tane fabrika açılışı yaptığınızı hatırlamıyorum. Bütün imar çalışmalarınız, yarattığınız katma değerden değil, özelleştirmelerden gelen paralarla olmuştur. Katma değerden kaynaklansa bu kadar cari açık olurmuydu? Her evdeki işsizlik sayısı aynen devam ediyorken iktidara yakın olanların güçlerine güç katmaları devam ediyorken, telefonlarımızın sürekli dinlendiğinden şüphe ediyorsak, basın susturulup, bütün haberleşme sosyal medya üzerinden yapılır hale gelmişse, her vesile ile geçmişten intikam alma güdüsüne dayalı bir iktidar gücü sergileniyorsa, alınan oyların matematiksel gücüne güvenilerek, diğer siyasi oy tercihinde bulunan insanların inançları, ilkeleri küçük görülüp, horlanılıyorsa, aşağılanıyorsa, geçmişteki yasa yapıcılar ‘’iki ayyaş’’ diye suçlanıyorsa, otuz sene boyunca kırkbin kişinin katili diye bilinen insan sizler tarafından milletin efendisi mertebesine çıkartılıp, muhatap kabul ediliyorsa ve bunun kabulü için ‘’akil insanlar’’ belirleyip milleti tahrik etmek üzere Türkiye nin her yerine salıyorsanız ve bunlara ‘’biz size inanmıyoruz, güvenmiyoruz’’ diyenlere provokatör deyip, suçlayıp hatda cezalandırıyorsanız;

Milletin Taksim de ebetteki söyleyecek sözü olacaktır.
Ancak, bu eylemler sırasında orantısız güç değil ama orantısız zekamızı olabildiğince kullanalım ki; hem emperyalist güçler hem de hükümet açısından suiistimal edilmeyelim. Şunu bilelimki bütün eylemciler ''börek ikram eden'' eylemci konumunda olmalı. İşte bu zeka en büyük ''orantısız güç''tür. ''Güç oyda değil, zekada gizlidir'' hiç bir sonuç alınmamış olunsa bile bu hükümete hissettirildi diye düşünüyorum.
Mehmet Soral
3.06.2013