‘’dağda ölen teröristlere ağlamayan insan değildir’’ sözü ile ‘’Kürt meselesi’’inde yeni bir
açılımamı gidilmek isteniyor?
Birilerine göre Kürt
meselesi, benim gibi düşünenlere göre de terör meselesi olan malum sorunun
halledilmesi konusunda başta başbakan olmak üzere birçok bürokrat ve ucuz
kahramanlar, Kürt kardeşlerimize şirin görünmek adına birilerinin kalplerine
hitap etmek isterlerken milletimizin ekseri çoğunluğunada azap çektirdiklerinin
farkındalarmı acaba?
Bölge insanının
gönlüne hitap etmek adına benim bütün değerlerimi ayaklar altına alamazsın
sayın emniyet müdürü. Birisi askerliği gelen, diğeride birkaçyıl sonra asker
olacak olan iki oğlumun, senin emrinde polis yada asker olmasına nasıl gönlüm
razı olabilir? Ben evlatlarıma karşı nasıl hainlik edebilirim, onları nasıl
sana emanet edebilirim? Çocuklarım seninle benim aramda kalmaya mahkümmu olacaklar?
Ben çocuklarımı askere gönderirken ‘’oğlum haine acımayacaksın’’ derken sen ise öldürdüğü teröriste ağlamayan
oğluma insan değilsin diyeceksin öylemi?
Sayın emniyet müdürü,
‘’dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir’’ sözünü sarf ederken bir emniyet
müdürü olarak himayeniz altında olan görevlilere teröristle mücadele etmelerini
nasıl anlatacaksınız, açıklarmısınız? Şiir okumadığınızın, çok ciddi laflar
ettiğinizin farkındamısınız? Sizin gözünüzde teröristi öldüren asker-polis
insanlıktan çıkmış olmuyormu? Anlyoruzki sizin felsefeniz ‘’devleti ve milleti yaşatmak için terörist ölmesin, terörist ölmesinki
devlet ve millet yaşasın’’. Evet sayın emniyet müdürü her şair herkes
tarafından anlaşılmak zorunda değildir, hatda bazıları çok az insan tarafından
anlaşılabiliyor. Millet olarak seni çok
iyi anladık. Kendi ifadenizle, uzun zaman ara verdiğiniz şairliğe dönmek
isteyebilirsiniz ama şiir denemelerinizle devlet işlerini karıştırmayınız
lütfen. Şairliğiniz uğruna kendi pisikolojik hallerinizi başkaları üzerinde
görmek isteyebilirsiniz belki bu sizi rahatlatabilir ama gerçekci olamazsınız.
Bu psikolojik haliniz, duygu ve
düşüncelerinizle himayenizdeki memurları motive edemez, koruyamadığınız gibi,
onlarda size aynı duygu ve düşüncelerle sahiplenemezler.
Sayın emniyet müdürü
bölücülükle mücadele adına bölücülük yaptığınızın farkındamısınız?
Çatışmada teröristi
öldüren bir askerimiz yada polisimiz savcıyı beklerken savcı ile olay yerine
geldiğinizde siz askerimize dönüp;
‘’Sen insan
değimlisinki bu vatandaşı öldürdün’’ mü diyeceksin?
Yada şu talimatı
verebilecekmisiniz; şairliğiniz, insanlığınız, çokbilmişliğiniz adına,
‘’Kapımda nöbet
tutmayınız, zira gönlüm razı olmaz öldüreceğiniz her terörist için insanlıktan
çıkmanıza’’
Yukarıdaki fikir ve
düşüncelerim düz mantıkla anlaşılabilecek, söylenebilecek ifade ve sözlerdir.
Aslında sayın emniyet müdürünün söylemek
istediğide, bizlerin anlaması gerekenlerde farklı şeyler. Emniyet müdürü bir
plan, proje dahilinde bu sözleri söylediğine inanıyorum. Alıştıra alıştıra
milletimizin sabrı, bazı şeylerin kabullenilmesi aşamasına taşınmak isteniyor.
Yani milletimiz; emniyet müdürü ve bundan sonra TV’lerde çıkacak yandaş
yorumcuların telkinleri ile TAHMMÜL EDEBİLME eğitimine tabi tutulacağız ve
bunun son aşaması APO’nun ev hapsine ve daha sonrada seçimlere katılabilme
sebestliğine kadar gidecektir. Dolayısıyla eğitimimizin
ilk dersi öldürdüğümüz teröriste ağlamakla başlayacağız.
Sayın emniyet müdürü
yemezler… en azından ben hiç yemedim, sana bu lafı etme talimatını verenlerde
bilsinler…
Mehmet Soral