Aman Allah'ım olacak iş mi, neler oluyor bu ülkede.
DEM'nin, hatta PKK'nın bile cüret edemediğine Devlet Bahçeli cüret ediyor, Apo'nun gelip TBMM'de konuşmasını istiyor.
Eğer böyle bir süreç devreye girerse Devlet Bahçeli marifeti ile varılacak nihai hedef yine Devlet Bahçeli ve MHP ile imzalanan ikiz yasaların kabulü ile önü açılan özerk federatif yapılanma gerçekleşecektir. Yani "Büyük Ortadoğu Projesi"nin Türkiye'yi ilgilendiren bölümü gerçekleşmiş olacaktır. Bu teslimiyet PKK'nın kendince verdiği savaşı kazanması demek olacaktır.
Böyle bir süreç yaşanabilir mi; evet yaşanabilir. Aynı sözleri Recep Tayyip Erdoğan söylemiş olsaydı "hayır mümkün değil, başaramaz" diyebilirdim ancak fikir ve düşünce Devlet Bahçeli'den çıkınca işin ciddiyetini anlamak gerek zira Türkiye'de büyük değişim ve dönüşümler Devlet Bahçeli'nin tetiklemesi ile gerçekleşmiştir.
İçim sızladı, canım acıyor; Türk milliyetçiliği ideolojisi kurumsal kimliği marifeti ile ülkem bölünmeye doğru sürükleniyor. Allah'ım bizler ne günah işledik ki; bu büyük günahın aparatı olmaya sürüklendik.
Ancak ne var ki küçüle küçüle iyice büzüşmüş ancak devletin pozitif kayırması ile varlığını seçim barajları aşağı çekilerek sürdürebilen MHP, Devlet Bahçeli ve etrafında oluşmuş ideolojik kaygılardan uzak bir kümenin dışındaki Türk milliyetçilerinin varlığı, gücünü göstererek oraya buraya itilen kakılan, bir türlü aparat olmaktan kurtulamayan Türk milliyetçiliği hareketi yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran ruhun tekrarını tecelli ettirerek devletin ve milletin istikbaline el koyacaklardır.
''Kürt sorunu'' yok sorun yaratan etnik özürlü kriptolar var
Kürt sorunu yok, etnik özürlü kripto Ermeni piçlerinin Kürtler üzerinden yarattığı, aparat "PKK oluşumu" kaynaklı terör sorunu var.
Sorun Kürt sorunu olsaydı Türk milletinin birleşeni Kürtler ülkenin her yerinde aynı düşünüp PKK paralelinde hareket ederlerdi, var mı öyle bir şey; yok.
Kürt sorunu olsaydı kızımız veya oğlumuza "evlenmeye karar verdiğinizde düşündüğünüz adayınız Kürt veya Türk olmasın" diye uyarma ihtiyacı duyardık.
Evimizi alırken, mekanımızı seçerken, işimizi pazarlarken, hizmetimizi verirken veya alırken Türk milletinin birleşeni Kürtler ve Türkler arasında herhangi bir avantaj ayrıcalığı olsaydı inanın Türkiye Cumhuriyeti bu kadar yaşamazdı; bu coğrafyanın şekli de şemalı de çok farklı olurdu.
Siyaset kurumunun ahmakları ağızlarından çıkan sözün anlamının ne olduğunu nereye varacağının hesabını yapmadan adeta helada gaz bırakma rahatlığında "Kürt sorunu" gibi akıllarına her geleni söylemeleri ile olmayan sorunu varmış gibi siyaset yaparak bu ülke ve millete en büyük kötülüğü yapıyorlar.
Ne PKK, ne siyaset kurumunun ahmakları, ne Türk düşmanı kripto etnik piçler, ne de Büyük Ortadoğu Projesi'nin banisi olan emperyalistler, onun yerli işbirlikçi aparatları muvaffak olamayacaktır.
Türk zoru bozar...
Ne mutlu Türküm diyene
Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin
Koray Aydın Gezmeye Çıkmış
Koray Aydın ülke genelinde seyahate çıkmış sivil toplum ve meslek örgütlerini ziyaret ediyor. Yine Facebook'da bir ziyaretine dair paylaşımını gördüm altına aşağıdaki yorumumu yaptım.
....
Aklıma ilk geleni söyleyeyim; İYİ PARTİ'deyken niçin bu tür çalışmaları yapmıyordunuz. Çok ilgi ve alaka duyduğum siyasetten sizler gibi örnekler yüzünden iyiden iyiye soğudum.
Bundan böyle siyasi görüşüm olacak ancak siyasi partim olmayacak. Türk milliyetçisi bir vatandaş olarak oyumu konjonktürü dikkate alarak stratejik kullanacağım.
Farkındayım; ülke genelinde dolaşmanızın, ziyaretlere çıkmanızın asıl nedeni partileşmek, siyaset kurumu tahterevallisinde denge unsuru olup siyasetin yeniden dizayn edilmesinde rol oynamak istiyorsunuz.
Türk milliyetçiliği kurumsallığına veya merkeze talip olmak üzere yeni bir partiye hiç ihtiyaç yoktur. Eğer bu ülke ve millet için hayırlı bir iş yapmak için samimiyseniz tek yapacağınız şey ayrışma değil kendinize yakın bulduğunuz partileri birleştirip bütünleştirmek olmalıdır. 50+1 pazarında pazarlık için tezgahım olsun diye bunları yapıyorsanız vebal altına girersiniz.
Devlet Bahçeli, Koray Aydın, Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Ogan, Yavuz Ağıralioğlu, Yusuf Hoca ...ve diğerleriniz
Sizleri, ideolojik buhrandan çıkış yolları arayışımızda, iktidar olma arzumuzun en hararetli olduğu bir süreçte suiistimalcilerimiz olarak hatırlayacağız; kahramanlarımız olarak anmak, hatırlamak varken..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder