14 Ocak 2015 Çarşamba

SİNAN ÇETİN DÖKTÜRMÜŞ...

Sinan Çetin denen zibidi gene atıp tutmuş; diyor ki ''T.C Devletini kuranlar yanlış isim koymuşlar, iyi düşünmemişler; Osmanlı olarak kalsaymış daha iyi olurmuş''.
Aç kalmış ''mahluk'' hükumetten proje teklifi almak için bu kadar absürt fikirleri ileri sürmen ve karşılığında ''açlığını'' yatıştırmış olman kısa dönem için çözüm olabilir ancak uzun vadede bizlerin unutamayacağı; hafızalarımızda yer alarak, yedi sülalende bunun izini takip edeceğiz. Seni hinoğlu hin; Cumhurbaşkanının duygularını, fikir ve düşüncelerini takip ederek; aradan sıyrılıp, hazır sırası gelmişken, ''Osmanlıca'' muhabbeti de yapılıyorken Osmanlı üzerine projeyi kapmak istiyorsun; uyanık.
Ve yine devam ediyor ''her etnik kimlik Osmanlı da kendini buluyormuş''
İşte yıllardan beridir anlatmaya çalıştığımı Sinan Çetin itiraf etmiş oluyor. Osmanlıyı Türkler kurdu ama Osmanlıyı Türk kimliğinden uzaklaştırıp, bambaşka hale gelmesine vesile olanlar yine biz Türkler; yani bugün Sinan Çetin gibi bakiyelerin oluşmasına vesile olanlarız.
Artık anlıyoruz ki T.C her özelliğini her vesile ile ''başkalaştırma'' ama ille de ''Türk'' vurgulu tüm referanslarını değersizleştirme, itibarsızlaştırma süreci yürütülmeye çalışılıyor; öncülüğünü de devleti yöneten AKP ve onun hükumeti ile bunların etrafında kümelenmiş leş kargaları yapıyor.
Her ne halt ederseniz edin, her ne düşünürseniz düşünün;T.C Devleti bir Türk devletidir. Bu devletin adına bilerek T.C Devleti denmiştir. Hangi akıl-baki olan birisi bedelini ödediği değere bir başkasını ortak eder. Hiç kimseyi mazlum ve mağdur statüsünden ortaklık statüsüne kabul edemeyiz; aklınızı başınıza alın.
Dolayısıyla biz Türkler aklımızı başımıza alalım; geçmişimizden, geleceğimize adımıza tescil edilmiş devletimizin ve milletimizin bekası için hassasiyetimizi koruyalım; birilerinin sinema ağzı ile, birilerinin müzik ağzı ile diğerlerinin hümanizm ağzı ile varlığımıza ortak olma emellerine fırsat vermeyelim, uyanık olalım.
Ne mutlu Türk'üm
Elhamdülillah Müslümanım.
Mehmet Soral

''AKSARAY''IN MERDİVENLERİ DİZİLMİŞ ASKERLERİ


''Aksaray'' merdivenlerine;16 Türk devletinin kendi dönemlerinin askerlerini temsilen dizilmiş askerler.
Ah inanabilsem; zerre kadar samimiyet olduğuna; ahbi inanabilsem.
Yapılmak istenen değişim ''Türk milliyetçiliği'' hassasiyetinden değil, tamamen T.C Devleti'nin kurulduğu günden, günümüze kadar oluşan ve oturmuş olan kurumsal yapısına alternatif bir ''geleneksel yapı'' oluşturmak; cumhuriyet kazanımlarını perdelemektir. Öyle ya; 16 Türk devletine bu kadar sahip çıkan bir zihniyet hangi mantıkla o devletleri kuran milletin ''milliyetçiliğini'' yapan duyguyu ayakları altına almayı düşünür; içi acımaz mı; başkaları yaparsa, kahrolmaz mı?
Askerlerin arasından bir damat edası ile süzüle süzüle merdivenlerden inmesi yok mu; çok komiğime gitti doğrusu. Belki sarayın avlusuna bu görüntü daha iyi yakışabilirdi.
Sayın Cumhurbaşkanı;
Eğer Sarayın merdivenlerine o askerleri Türk tarihine değer atfederek dizdiysen ilk önce;
-Ordunun itibarının iadesi için pişmanlıklarını dile getirip, nasıl kumpas kurduğunuzu anlatmalısın.
-''Türk milliyetçiliği'' üzerinden ayağını kaldırıp, özür dilemelisin.
-Anayasada devletin ve milletin adının değiştirilmesi taleplerine şiddetle karşı çıkan ilk sen olmalısın
-açılım, saçılım saçmalığına ve Türk devlet geleneğine yakışmayan; asilerle masaya oturmaya son vermelisin.
-Çok uluslu Osmanlıyı canlandırmaktan ziyade tek uluslu T.C. Devletini yaşatmaya kararlı olmalısın.
-Türkçe'ye husumetin sona ermeli; nasıl felsefe yapılacağını da; Yunus Emre'yi birileri anlatsın dinle.
-Milletin adını anarken, tarifini yaparken bundan böyle 36 etnik kimliği tek tek saymayacaksın; Türkleri sıradan bir etnik kimlik statüsüne indirmeyeceksin.
-Her vesile ile ima ettiğin Arap hayranlığından vazgeçip, Türklük çeşmesinden su içmelisin
-BOP eş başkanlığını bırakıp Turan ülküsü ile ufkunu çizmelisin.
Haydi hayırlısı bakalım...
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

ŞARK KURNAZI SABRI UZUN

CNN Turk'de Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'u izliyorum. Özellikle Paralel yapıya ilişkin yazmış olduğu kitapla ilgili söyleşide sorulara cevap veriyor. ''Bu bilgileri daha önce Balyoz, Ergenekon, Oda TV ve diğer davaların mahkeme sürecinde niçin paylaşmadınız; yüzlerce insan aylarca hapis yattılar'' şeklindeki soru karşısında tabiri caizse kıvırıyor.
1984 den 2014 yılına kadar cemaat yapılanmasına dair krolonojiyi sıralıyor. İlker Başbuğ'un aleyhine başlatılan Yahudi aile mensubu olmasından tutun da, çevik Bir'in cezalandırılması, ANAP hükumetinin Türk Ticaret Bankası operasyonu ile düşürülmesine kadar uzun bir süreçte olup bitenleri cemaat yapılanması üzerinden anlatıyor.
Bu kadar teferruata inen adam her ne hikmetse 1999 dan günümüze kadar olağanüstü şartlarda kurulmuş olan, kısa zamanda teşkilatlanıp, iktidar olan AKP den hiç bahsetmiyor.
Beyefendi eğer son otuz yılda olup bitenleri kapsayan bir kitap yazıp ta içinde bir cümle olsun AKP den bahsetmiyorsan, senin kitabının hiç bir ciddiyeti yoktur. Ama Hanefi Avcı senin yapmak istediğini zamanında yaptı, cemaatin hışmına uğrayacağını bile bile delikanlıca bedelini göze aldı kitabını yazdı. Senin yaptığın şark kurnazlığıdır.
Şimdi AKP'nin Cemaat karşısında konumunu güçlendirmek, seçim arefesinde algı oluşturup, AKP'nin ekmeğine yağ sürmek için kahraman edası ile ortaya çıkıp, ahkam kesmenizin hiç bir değeri de, manası da yoktur. Çünkü Senin anlattıklarını insanlar bedel ödeyerek anlattılar dolayısıyla bir kıymeti kalmamıştır. AKP'ye önümüzdeki yıllarda ne olacak, sen ondan haber ver muhterem.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com