30 Ağustos 2015 Pazar

EY TUĞRUL EFENDİ

Ey Tuğrul efendi "beni partiden atmaya kimsenin gücü yetmez" diyorsun. Madem ki bu kadar gücün var da niçin "MHP'nin büyümesine, gelişmesine ve iktidar olmasına mani olan oligarjik yapı"yı ters yüz edip, yerle yeksan edemedin; her seferinde ''kafadan'' milletvekili adayı olman buna engel mi oluyordu? 
Bu sıkıntıları dile getirmekten aciz, bu kadar ödlekseniz ne demeye "herifiz diye bedel ödenerek temin edilen "makamları" yillarca işgal ettiniz. Hepiniz "dava"dan öte bir hesabın adamısınız. Allah'tan tek ümidim aynen senin yaptığın gibi; inşallah hepinizin "siyasi intihar" girişimi ile bizim dünyamızdan çekip gitmenizdir. Artık iradesi ipotek altına alınmış "sadakat manyağı" olmamak için sadakatımın hesabını soracağım.
Sen de, seni bugünkü seçim hükümeti içinde olma sürecinin müsebbibi olanlar da aynı vebalden sorumlusunuz. Bu dünyada şimdilik gücümüz sizinle hesaplaşma ya yetmese de ahirette hesaplasacagiz Allah'ın izniyle.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

25 Ağustos 2015 Salı

TÜRKİYE'NİN YILLARA GÖRE GELİŞMİŞLİK DURUMU

Türk ekonomisi dünya sıralamasında, 
1976 da 16. Sira
1979 da 17. Sıra
1980 de 20. Sıra
1999 da 18. Sıra
2000 de 18. Sıra
2001 de kriz oldu
2002 de AKP iktidar oldu
2007 de 18. Sıra
2013 de aynı
2014 de 19. Sıra
Ve 2015 yani bu sene 21. Sıra
...
Buradan benim çıkardığım şu ki; AKP 13 yıllık iktidarı boyunca ekonomiyi büyütecek hiç katma değer üretmemiş. Çift yol, tünel, köprü, hava alanı gibi yatırımlar ise hazırdan satılan, ozellestirmeden elde edilen para ile yapılmış. Herhalde bu özellestirilen değerleri tekrar yerine koyabilmek için dünya ekonomisindeki yerimizin ilk 10 da olması gerekir. Bütün beceri fakirlikte biraz daha eşitlik sağlanmış olmasıdır.
...
Ama bir konuda haklılar; Atatürk'ün interneti geciktirmesinden dolayı bunlar hız limiti yüksek internet imkanı sağladılar; bu konuda kimse haklarını yemesin(!) Az daha unutuyordum; bide tüpgaz kuyruğunu kaldırmışlar, Hacı amca öyle diyor diyor.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

NİHAYET MHP'Yİ ANLATABİLDİK

MHP
İstemediği, sevmediği; hatta nefret ettiği kızla gerdeğe girmek zorunda mı arkadaş.
Kusuruma bakmayın dostlar; okumayan, yazmayan ve dolayısıyla düşünemeyen kimselere bazı şeyleri ''bel altından'' izah etmek daha kolay oluyor.
...
Cem Yılmaz böyle para kazanıyor.
Cüpbeli Ahmet Hoca bile baktı ki düşündüğünü anlatamıyor, o da bu yolu seçti ve izleyeni arttı.

Bazılarının aklı da, fikri de ''apış arasına'' sıkışmış ancak oradan dünyayı görüp, okuyabiliyor.
''MHP niçin AKP ile koalisyon kurmuyor biliyon mu'' dedim
''biliyom, biliyom; kız biraz hamileymiş'' dedi.
''oh be'' dedim; nihayet anlatabilidk.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

MHP'NİN KOALİSYON İÇİN ŞARTLARI

MHP'nin ne istediğini hala anlayamayan; duyma, okuma, anlama hatta görme özürlü zeka fukaraları için belki faydası olur diye tekrar yazıyorum.
MHP'nin koalisyon şartı olarak istediği şeyler aşağıdadaır.
Anayasanın Değiştirilemez İlk 4 (Dört) Maddesi
1. Madde
Devletin Şekli
Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir
2. Madde
Cumhuriyetin Nitelikleri
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
3. Madde
Devletin Bütünlüğü, Resmi Dili, Bayrağı, Milli Marşı ve Başkenti Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı" dır.
Başkenti Ankara'dır.
4. Madde
Değiştirilemeyecek Hükümler
Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Anayasa'nın ilk dört maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Bu, MHP'nin vazgeçilmez şartıdır.
ve ilaveten;
Çözüm süreci eksiksiz ve bahanesiz olarak ortadan kaldırılması, Sürecin tümüyle tasfiyesi, müzakere kabul etmeyen talep ve isteğimizdir.
Toplum hayatını felç eden, adalet ve ahlak kurallarını hiçe sayan rüşvet ve yolsuzluk iddialarının 17-25 Aralık kapsamında tekrar ele alınarak, ucu kime dokunursa dokunsun üzerine gidilmesi tartışmasız isteğimizdir.
Anayasal yetki ve sorumluluklarını inat ve ısrarla çiğneyen, hiçbir kural tanımayan Cumhurbaşkanı'nın, görevinin gerektirdiği meşru ve hukuki zeminde bulunmasının yanı sıra kuvvetler ayrılığı prensibinin parlamenter
demokrasiyle muhafazası, sağlıklı bir koalisyon için aradığımız temel kriterdir.
....
Bu şartlar AKP ve Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmediğinden AKP ile MHP arasında koalisyon gerçekleşmemiştir.
MHP ne yapmak istiyor anlayamadık diyen ahmaklara duyurulur
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

SUSAN DİNİ KANAAT ÖNDERLERİ

Zaman zaman rahmetli Atatürk tarafından; döneminin din adamlarına karşı katı tutum ve sorgulayıcı davranışları eleştirilerek, sürekli bunun üzerinden belli bir kesim siyasi rant elde etmeyi düşünmüştür.
Bugün günümüz şeh, şıh ve dini kanaat önderlerinin(Cübbeli Ahmet Hoca hariç, BOP sürecinde hapse atılması da belki ondandir) özellikle PKK ve diğer terör örgütlerinin zulmü karşısında dut yemiş bülbül gibiler. Milleti uyarma ve malüm canileri kınama; eylem, tutum, davranışları konusunda dinin hükümleri nedir; bir kelam etmiyorlar. Demek ki Atatürk böyleleri için gereğini yapmış. Dini kanaat önderi de olsan safını belli edeceksin arkadaş. O zaman Ingiliz, şimdi de ABD yanaşmalığı yapacaksın sonra da Türk'ün türküsünü söyleyeceksin; olmaz öyle şey.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

AKP-CHP KOALİSYON GÖRÜŞMESİ

Ne kadar ilginç değil mi; CHP ve AKP 32 günlük görüşme süreci sürdürüyorlar ve ortak mutabakat ''bir araya gelebilme başarısı'' ve ''karşılıklı saygı temelinde görüşler ifade etmek''. Bunun dışında beklenenin aksine fiyasko.
Yahu... hiç olmazsa şu 32 gününüze yazık etmeyin de; ipe sapa gelir, ilkelerinize uygun, makul bir mazeret ileri sürün ki ''vicdanlara'' olup bitenleri yorumlama kolaylığı sağlanmış olsun.
...
Ancak bu arada AKP için bir farkı belirtmek lazım; hani menfeatçi ve sinsice hesaplar içinde olan insanlar için ''yere düşünce bir avuç toprakla ayağa kalkar'' denir ya; AKP, CHP için yine milli eğitimdeki imam hatip eleştirisini yandaş medya yorumcuları vasıtası ile dile getirerek olası bir erken seçim veya tekrarlanan seçimde kullanabileceği malzemeyi hazırlama fırsatçılığı yapmıştır.
...
Mesela şimdiden seçim meydanlarında şöyle bir haykırışı duyar gibiyim; ''Bu CHP var ya, bunlar koalisyon görüşmelerinde imam hatipleri kapatmayı dayatarak dinsiz bir nesil yetiştirmek istediler ama bunu kabul etmemiz mümkün değildi, nitekim de kabul etmedik.'' diyecekler.
...
Bekleyip, göreceğiz.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

ZIRT PIRT NE SEÇİMİ ULAN

7 Haziran seçimlerinden bugüne 67 gün geçmiş ve Za-tı muhteremin beklediği sonuç tecelli etmedi diye tekrar seçim yapılmasını zorluyor ve mütemadiyen siyasi ortamı elinden geldiğince buraya doğru iteliyor.
..
Yani biz seçmenlere ''ulan hıyar oğlu hıyarlar, siz benim huyumu husumu bunca sene hala anlamadınız mı? Bilirsiniz; eğerim, bükerim, çalkalarım, çırparım ama bir şekilde ortamı istediğim kıvama getiririm.'' demek istemektedir.
...
''İhtiraslarının tatmini için bizim demokratik haklarımız üzerinden senin mastürbasyon yapmana müsaade etmeyeceğim'' demek lazım.
...
''Geri zekalı millet, benim isteğimin gereğini niçin yapmazsın'' kin ve öfkene cevaben ''yapmıyorum işte lan'' demek lazım.
...
''Daha dün bir; bugün iki...
ne geçti aradan lan'' demek lazım.
''Dün ile bugün arasında kararımı değiştirecek kadar yavşak mı sandın ki; yeni bir seçim yapılacak, yeni bir karar vereceğim''
demek lazım.
...
''Hadi get len oradan''
demek lazım.
MS
Not:Ne diyorsam kendi nefsime diyorum dostlar
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

KAÇAN SAVCILAR

''Ey basın, ey medya; İtalya da kahraman savcı aramayın, benim ülkemde de aynısından var; niçin onları görmüyorsunuz....'' diyen adam; haksız, hukuksuz ve en adice yöntemlerle insanları hapislere tıkayan; peygamber ocağı Türk Ordusu'nu itibarsızlaştıran; kasdettiğin o ''savcıların'' kaçtılar; hem de en utanç verici çekilde; kadim düşmanımız Ermenistan Devleti ve diasporasına sığınarak. Peki senin yapacağın hiç bir şey yok mu?
....
Bütün aldatılmış kızlar, işler yolunda gitmeyince ''kandırıldım'' derler ama ''işin zevkini yaşarken'' akıllarından ne geçtiğini hiç itiraf etmezler.


Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

''ŞEREFSİZ''LİĞE PİKE YAPAN ADAM

Çokları Sayın Bahçeli'nin ''şerefsizlik'' nitelemesine isyan edip, eleştirdiler ama sineğin ''bok''a piklemesi gibi ''şerefsizliği alıp baş tacı yapan'' bir dönemin ''abisi'' kendisini deşifre etti; sanırım haberdar oldunuz.
...
Utanmaz adam sen Şeref isimli birisi değil ''şerefsizoğlu Şerefsiz''sin. Boğazın serin rüzgarları; kıçını yalayıp Marmara'nın engin sularına doğru sörf yaparken; ağzından mı, bilmem başka yerinden mi çıktığının farkında olamadığın sözlerinle diyorsun ki;
''CHP den ümitli değilim, AKP ile ters düştüm, MHP faşist; bu nedenle oyumu HDP'ye verdim''.
Oyunu kime vermiş olursan ol; cehennemin dibine kadar yolun var ama MHP'ye faşist demek bir zamanlar Pavlov'un şartlanmış köpeklerine mahsus bir gelenekti ve üstünden çok da zaman geçti. Utanmaz adam etnik ırkçılık yaparak kan döken bir örgütle kol kola olacaksın; eleştirp, kınamayacaksın ve onların kurumsal kimliklerine de oy verdiğin için övüneceksin sonra hümanist duygularla MHP'ye oy vermeyi düşünmediğini söyleyeceksin.
Belli ki işsiz kaldın ve olası bir erken seçim için mavi boncuk dağıtıyorsun.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

BAHÇELİ NE DEMEK İSTEDİ

Sayın Bahçeli'nin viski muhabbeti HDP'lilerden çok CHP'lileri dert sahibi yaptı ne hikmetse. Bu da sayın Bahçeli'nin bir başka test usulümüdür acaba. Mesela ''etnik bölücü Kürt hareketi''ni meclise taşıyan zamanın SHP' si ile günümüz CHP'sinin etnik bölücü Kürt hareketine bakışının halihazırda ne durumda olduğunu test etmeyi düşünmüş olabilir mi?
Latin alfabesini getirip Türkçeyi yeni Cumhuriyet nesline öğreten CHP ve sempatizanları, Halacoğlu meselesinde olduğu gibi gene çark ettiler. Sayin Bahçeli "viski"'yi simge olarak kabul edip mutlu bir azınlığın umursamazlığını, hesapsız kitapsızlığını ve keyfe düşkünlük nedeniyle sorumsuzlugunu anlatmak istemiştir.

CHP'lilerin Viski-şerbet kıyaslaması ise yine yeterince Türkçe bilmemenin "şerbetlenmiş" hali oluyor.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

14 Ağustos 2015 Cuma

SİVİL DARBE

Recep Tayyip Erdoğan; resmen Türkiye'nin yönetim şeklinin kendisinin Halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı olması ve yine ''kendisinin yarattığı fiili durum'' nedeniyle Cumhurbaşkanı'nın görev ve tanımının değiştiğini ifade ederken aynı zamanda bütün bu söyledikleri T.C. Anayasasını darbe ile değiştirdiğinin itirafıdır. Kendisinin yarattığı sorgusuz, sualsiz fiili durumun keyfiyetiyle sıraladığı cümleler bir gün kendisi için tıpkı Ergenekon davalarında bazı paşaların savaş oyunlarında geyik muhabbeti olsun diye gereksiz yere söyledikleri; ''Belediye başkanını alıp şuraya koyacağız, Başbakanı alıp buraya koyacağız'' sözlerinin başlarına bela olduğu ve yargılanmalarında dayanak teşkil ettiği gibi; Cumhurbaşkanının bu hesaba kitaba gelmeyen, anayasayı adeta ''tiye'' alan tavrı bir gün alehine delil oluşturabilir.
Eğer biz vatandaşlar olarak kullandığımız oyumuzun ''fiili durum yaratan Cumhurbaşkanı'' seçme özelliği var idiyse; bu durumda kendimiz içinde fiili durum yaratma hakkımız olmalıdır; öyle değil mi?
...
Şimdi daha iyi anlıyoruz ki ille de erken seçim olmalı dayatması; benim yukarıdaki değerlendirmelerimin AKP'nin tek başına iktidar olması dışındaki her durumda gündeme getirilip, sorgulamasının yapılacağı korkusudur. Tabi ki 17/25 Aralık dosyaları da buna dahil.
Mehmet Soral

soralmehmet@hotmail.com

SİNEĞİN BOKA PİKLEMESİ

Çokları Sayın Bahçeli'nin ''şerefsizlik'' nitelemesine isyan edip, eleştirdiler ama sineğin ''bok''a piklemesi gibi ''şerefsizliği alıp baş tacı yapan'' bir dönemin ''abisi'' kendisini deşifre etti; sanırım haberdar oldunuz.
...
Utanmaz adam sen Şeref isimli birisi değil ''şerefsizoğlu Şerefsiz''sin. Boğazın serin rüzgarları; kıçını yalayıp Marmara'nın engin sularına doğru sörf yaparken; ağzından mı, bilmem başka yerinden mi çıktığının farkında olamadığın sözlerinle diyorsun ki;
''CHP den ümitli değilim, AKP ile ters düştüm, MHP faşist; bu nedenle oyumu HDP'ye verdim''.
Oyunu kime vermiş olursan ol; cehennemin dibine kadar yolun var ama MHP'ye faşist demek bir zamanlar Pavlov'un şartlanmış köpeklerine mahsus bir gelenekti ve üstünden çok da zaman geçti. Utanmaz adam etnik ırkçılık yaparak kan döken bir örgütle kol kola olacaksın; eleştirp, kınamayacaksın ve onların kurumsal kimliklerine de oy verdiğin için övüneceksin sonra hümanist duygularla MHP'ye oy vermeyi düşünmediğini söyleyeceksin.
Belli ki işsiz kaldın ve olası bir erken seçim için mavi boncuk dağıtıyorsun.

Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com

MÜSEBBİBİ OLDUĞUMUZ GÜNAHLARIN TELAFİSİ MÜMKÜN MÜ?

Keşke;
Türk milliyetçileri olarak aynı safta namaz kılıyor olmanın ''saflığı'' ve ''aynı ümmetteniz''in teslimiyeti gereği, kıçları sıkıştığında burada hicret var deyip kaçan zamanın İslamcıları, bugünün ''iman bezirganları''nı; kol kanat gerip, koruyup kollamasaydık. Türk milliyetçileri inanmışlığın ve adanmışlığın kavgasını verip, hapislerde ömür tüketirlerken bu iman bezirganları tahsillerini tamamlayıp bugünün köşe başlarını kapmışlardır.
Keşke;
Zamanın solcuları, komünistleri, ateistleri; şunları, bunları ''Halkların kardeşliği'' yutturmacılığı ile niyetleri apaçık belli iken etnik ayrımcı, ''Asala ikamesi'' gizli ''Ermeni yapılanması'' ve ''Türk milletinden intikam alma tugayı'' olan PKK'lı adayları kendi listelerinden seçtirerek meclise taşıyan zamanın SHP'si ve günümüz CHP'si olarak bu hataları yapmasalardı.
...
Yapılacak bir şey var; CHP ve MHP akıl birliği yapıp, geçmişteki bu hatalarını da dikkate alarak milli bütünlük adı altında ve dine saygı temelinde bir araya gelinerek bir cephe oluşturup, kendi meşreplerine göre ''abdestimizi tazeleyerek'' kurumsal nefislerine karşı cihat ilan edip, BOP projesinde miheng taşı olan, taşoranlık yapan AKP/HDP 'ye; Türkiye’miz ve Türk milleti üzerinden egolarını tatmin etmelerine, emperyalist şer odakların milli çıkarlarımız üzerinden masturbasyon yapmalarına fırsat tanınmamalıdırlar.
CHP ve MHP işbirliğinin dışındaki tüm ihtimaller AKP/HDP'nin ezelden beridir gerçekleştirmek istedikleri sürecine yarayacaktır. Sizler bence AKP/HDP kavgasının gerçek olduğuna da inanmayınız. Her şey Tayyip Erdoğan'ın bir tek lafına bakar. Hatta gerekiyorsa AKP-CHP-MHP koalisyonu kurulmalıdır. Bu konuda ilk önce CHP-MHP anlaşarak AKP'yi zorlamalıdırlar. Niçin bu seçenek dile getirilmiyor, o da başka bir anlaşılmazlık.
MHP ve CHP'nin yukarıda ifade etmeye çalıştığım siyasi ve ideolojik günahlarını telafi etmeleri hala mümkündür. Bunu başarmaları Türkiye'nin son derece yararına olacaktır.
Mehmet Soral
soralmehmet@hotmail.com